ile de taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler diğer kanunlarda düzenlenmiş olsa bile işlemin tüketici işlemi sayılacağı ve tüketici kanunundaki görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin uygulanacağı öngörüldüğünden ve davanın taraflar itibariyle davacının tüketici olması nedeniyle sigorta sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olması nedeniyle dava konusu ihtilaf bakımından İstanbul Tüketici Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda davacı gerçek kişinin tüketici, davalı bankanın profesyonel sağlayıcı, yatırılan mevduatın da bir tüketici işlemi olduğu açıktır. Dava tarihi itibariyle 6502 sayılı yasa yürürlükte olup davanın ticari dava niteliğinde bulunması davanın tüketici mahkemelerinde bakılmasını engellemez. Görev HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden incelenir.Davanın açılma tarihi itibariyle taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmeye görevli tüketici mahkemesi olduğundan, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararına karşı ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı ......
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı bankadaki vadeli mevduat hesabında bulunduğu ileri sürülen miktarın tahsili ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin 09.06.1992 tarihinde davalı bankanın Çayırlı şubesinden vadeli hesap açarak 5.000.000 TL mevduat yatırdığını, ancak banka şubesinin depremde zarar görmesine rağmen müvekkiline bildirimde bulunulmadığını ve mevduatın iadesi için yazılan yazılara cevap verilmediğini ileri sürerek, bankaya yatırılan mevduatın güncel değerinin belirlenerek tahsilini istemiştir....
, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" olarak tanımlanmıştır....
Yine aynı yasanın 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda aracı kurum olan davacı, davalı ile akdettiği ... çerçeve sözleşmesi kapsamında, davalının yaptığı ... işlemleri sonucunda ortaya çıkan teminat açığını tamamlamamış olması nedeniyle, davalı adına ödenen tutarın tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasındaki ilişkinin hukuki dayanağı, "... çerçeve sözleşmesi"dir. ... (kaldıraçlı alım satım işlemi) ve ... (vadeli işlem ve opsiyon piyasası işlemi), kanunda açıkça yazılmasa da bankacılık sözleşmesi benzeri bir sözleşme niteliğinde olup, Yargıtay uygulamasında da bankacılık sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile toplam 24.441,82 YTL üzerinden itirazın iptaline, hüküm altına alınan alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Kredi veren Demirbank Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte...
mevzuatı ve uygulaması ile ilgili olan davanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili bankaca 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu emri gereği yapılan bu devir işleminin müvekkili bankanın Genel Müdürlüğü/Merkezi tarafından gerçekleştirildiğini, dilekçeye konu edilen ilan süreçlerinin de Genel Müdürlükçe yürütüldüğünü, bu kapsamda, yetkili ve görevli mahkemenin müvekkili bankanın işletme merkezinin bulunduğu İstanbul ilindeki Asliye Ticaret Mahkemeleri (İstanbul/Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemeleri) olduğunu, davacının sözde alacak/talep hakları zamanaşımına uğradığından, davanın zamanaşımı nedeniyle de reddinin gerektiğini, müvekkili bankaca yapılan işin 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun "zamanaşımı" başlıklı 62nci maddesinde belirtilen şekilde zamanaşımına tabi olan mevduatın T5na gelir kaydedilmesi/intikali şeklindeki yasal yükümlülüğünün yerine getirilmesinden ibaret olduğunu, zamanaşımına uğramış olan mevduatın hangi usul izlenerek TMSF’ye gelir...
Şubesi ve Merkez Şubede açılan bir hesaba havale edildiği, daha sonrada diğer ... mevduatlarla birlikte Garipoğlu grubuna usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiğini, müvekkili tarafından davalı banka aleyhine açılan davanın erken açılma nedeniyle reddedildiğini, ... aleyhine borç ödemeden aciz vesikası alındığını, paranın ... A.Ş. tarafından tüketilmiş olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğunu, kanuna karşı hile yoluna başvurarak toplanan mevduat banka yönetici ve sahiplerine aktaran banka tüzel kişiliğinin oluşan zarardan sorumlu olacağı, ......
Tanım başlıklı 3. maddesinin "(1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi." düzenlemeleri bulunmaktadır. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir....
Somut olayda; davanın açıldığı 24.12.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa'nın yürürlükte olduğu, davacının alacağını temlik aldığı şahsın ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....