Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, bankaca teminat mektubunun düzenlenmediğinin savunulmadığını, aksine düzenlenen teminat mektubunun lehtar tarafından bankaya iade edildiğinin belirtildiğini, teminat mektubunun muhataba ulaşmasıyla sözleşmenin kurulması nedeniyle ayrıca muhatabın bir teyidine gerek bulunmadığını, bankaca ayrıca 14.08.2017 tarihli teyit mektubu da verildiğini, emsal gösterilen Yargıtay kararlarında sahte teminat mektuplarının ibraz edilmesi nedeniyle bankanın sorumlu olmadığının belirlendiğini, oysa dava konusu teminat mektubunun banka tarafından düzenlendiğini, kıymetli evrak niteliğinde olmayan teminat mektubu aslının bankaya ibrazının zorunlu olmadığını belirterek, davanın kabulüne istemiştir....

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan 23.12.2010 tarihli sözleşme gereğince 173.924 TL tutarlı teminat mektubunun verildiği, davacı üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiği halde teminat mektubunun geri verilmediği, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle teminat mektubunun hüküm ifade etmediği gerekçesiyle, davaya konu teminat mektubunun davacıya iadesine, 770 TL komisyon alacağı talebi yönünden feragat nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, teminat mektubunun iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davacının sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde teminat mektubunun iade edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili; taraflar arasındaki iki yıl yıl üreli akaryakıt bayilik sözleşmesi bağıtlandığını, sözleşmenin 27/09/2017 tarihinde sona erdiğini, sözleşmenin teminatı olarak 06/12/2017 vade tarihli 60.000TL teminat mektubu verildiğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin kapatıldığını, alacak borç ilişkisinin kalmadığını, ancak teminat mektubunun iade edilmediğini, teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili; davacının asgari alım taahhüdünü yerine getirmediğini, 48.750USD cezai şart alacağının ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, 7.190,14TL bedelli vade farkından kaynaklanan alacağınında bulunduğunu, cari hesap alacağı olarak da 209.106,45TL borcunun bulunduğunu, davacının borcunu kapatmadan teminat mektubunun iade edilemeyeceğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Davalı vekili, teminat mektubunun tazmininin hukuka ve bankacılık teamüllerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacı şirketçe 6 kez teminat mektubu süresinin uzatılmasının talep edilmesinin dahi teminat mektubunun muhatabı ile aralarındaki ticari ilişkinin sona ermediğini, yani teminat konusu borcun itfa edilmediğinin ve banka açısından riskin sona ermediğini yani teminat konusu borcun itfa edilmediğinin ve banka açısından riskin devam ettiğinin kanıtı olduğunu, teminat mektubu kıymetli evrak niteliğinde olmadığından sorumluluğun sona ermesi için mutlaka teminat mektubunun bankaya iadesinin zorunlu bulunmadığını, davacının teminat mektubunun uzatma yazısını ve/veya muhatap ile aralarındaki ticari ilişkinin sona erdiğine ve banka tarafından garanti edilen borcun itfa olduğuna dair kesin/likit bir belgeyi ihtarname ekinde müvekkili bankaya ibraz etmediğini, teminat mektubunun tazmin tarihinden önce alınmış bir tedbir kararı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar...

        Somut olayda davacı; teminat alacaklısı davalı şirketin, teminat borçlusu dava dışı şirketten, teminat miktarından daha az alacaklı olmasına rağmen, teminat mektubunda belirtilen paranın tamamı olan 400.000,00 TL'nin kendisinden tahsil edilmiş olması nedeniyle, alacaklı olunan meblağ ile kendisinden tahsil edilen meblağ arasındaki fark kadar aleyhine sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek, fazla tahsil edilen paranın iadesi için eldeki davayı açmıştır.Temel ilişkinin tarafı olan her iki şirket de tacirdir. Bu iki şirketin aralarındaki ilişki ticari niteliktedir. Davaya konu teminat mektubunun verildiği sözleşmenin, taraflarının tacir olması ve aralarındaki ilişkinin ticari nitelik taşımasından dolayı söz konusu teminat mektubunun karşı garantörü (kontrgaranı) olduğunu iddia eden davacının gerçek kişi olması bu ilişkiyi ticari olmaktan çıkarmaz....

          Davalı banka vekili, davacı lehine diğer davalı ... Dış Tic. Ltd.Şti'ne verilen teminat mektubunun süreli olduğunu, süresi içerisinde teminat mektubunun nakde çevrildiğini, teminat mektubunun tazmin talebi ile bankaya iade edildiğini, 26.6.2006 tarihli yazı ile bakiye 39.031,00 TL nin gönderilmesinin talep edildiğini, müvekkili bankanın da bu miktarı ödediğini, teminat mektuplarının mektubu düzenleyen ile muhatap arasındaki bir garanti sözleşmesi olduğunu, banka tarafından mektupta belirlenen riskin doğması halinde kayıtsız şartsız ödeme yapılması zaruriyetinin mevcut olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Dış Tic....

            üstlenilmesi işlemleri gibi garanti faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri, bu nedenle teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti davasının------ sayılı yasa kapsamında kaldığı, ------Asliye Ticaret Mahkemelerince karara bağlanması gerektiğinden anılan mahkemelere dava dosyasının tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna iadesine, mahkememiz Esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              teminat mektubu bedellerini ödemekten kaçınma hakkı olduğunun kabulü gerektiğinden iki adet teminat mektubunun hükümsüzlüğüne karar verildiği, asıl davaya konu iki adet teminat mektubunun hükümsüzlüğüne karar verildiğinden bu davadan sonra açılan ve bu teminat mektupları bedellerinin deposu, teminat mektubu komisyonlarının tahsili, şirket yöneticilerinin sorumluluğu gibi hususlardan kaynaklanan birleşen davaların da reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, asıl davanın kabulü ile davalılar .......

                .-... hazır beton santrali çalıştırma işi ihalesini garanti eden teminat mektubunun davalı yana teslim edildiğini, söz konusu ihaleye ilişkin sözleşme karşılıklı feshedilmesine rağmen teminat mektubunun iade edilmediğini, iade edilmeyen teminat mektubunun davalı yanca nakde çevrilmesi nedeniyle, teminat mektubuna kefil olan davacılardan ...'nın bankaya ödeme yapmak zorunda kaldığını, iade edilmesi gerekirken nakde çevrilen teminat mektubunun ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir, davalı vekili ise, davalılardan ... ile aralarında sözleşme ve ticari ilişki bulunmadığından bu davacının taraf ehliyetinin bulunmadığını, davalı ile dava tarihine kadar çeşitli sözleşmeler yapıldığını, 31.12.2014 tarihi itibariyle ve halen davacının müvekkiline cari hesaptan kaynaklı 8.023,07 TL borcu bulunduğunu, davacılardan ...'...

                  Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davalıya verilen kesin teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti, iadesi, teminat mektubunun davalı tarafça paraya çevrilmesi halinde tahsil olunan miktarın, tahsil olunduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacı şirketin sözleşme ile üstlendiği işleri sözleşmeye ve ihale şartnamesine uygun olarak yapmadığını, davacı şirket yetkililerine şartnamedeki işlerle ilgili aksaklıklar hususunda sözlü ve yazılı ihtarda bulunduklarını, ancak aksaklıkların giderilmediğini, davalı kurumun ciddi itibar kaybına uğradığını, ihale şartnamesi ekinde bulunan cezai yaptırımlar neticesinde davacıya ödenecek hak edişlerden kesintiler yapıldığını, davacı şirketin işçi maaşlarını ödemediğini, bu sebeple teminat mektubunun nakde çevrilmesinin kaçınılmaz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu