Davalı --- vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın ---talebi üzerine -----bedelli teminat mektubunun verildiğini; ---tarihinde diğer davalı şirket tarafından teminat mektubunun ---- kısmının tazmin talebinde bulunulduğunu; muhatabın talebi davalı banka tarafından incelenerek yerinde görülmekle; --- tarihinde teminat mektubunun tazmin edilerek ---- muhatabın hesabına gönderildiği ve firma tarafından bankanın ibra edildiğine ilişkin yazı verildiğini; teminat mektubunun nakde çevrilmesi ile ilgili işlemlerin yerinde bulunduğunu; bu noktada, davalının yasal sorumluluğunu gerektiren bir durumun bulunmadığını; açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir....
A.Ş fakat teminat mektubunu şu anda uhdesinde bulunduranın T.C ... İşletmesi Genel Müdürlüğü olduğunu, davacının sözleşmedeki edimini eksiksiz ve tam olarak ifa etmesine rağmen edimin garantisi olarak verilen teminat mektubunun iade edilmediği, geçen 20 yılı aşkın sürede davacının teminat mektubunun iadesi için kuruma başvursa da sonuç alamadığını belirterek 21.07.1998 tarihli 4299GL80778 nolu 110.700 Alman Markı bedelli teminat mektubunun iadesine, iadesi mümkün değil ise hükümsüzlüğünün tespiti ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; 6461 sayılı Türkiye Demir Yolları Serbestleştirilmesi Hakkında Kanununun 24.04.2013 tarihinde kabul edilerek 01.05.2013 tarihli resmi gazetede yayınlandığını, bahse konu sözleşmenin ilgili kanun gereği ......
Uyuşmazlık; ----tarihinde hakkında -------- verilen ---- kefili olarak davacı tarafından dava dışı ---- muhatap olarak verilen------ vadeli kesin teminat mektubunun nakde çevrilmesi için müracaat edildiği sırada dava dışı ----- hakkında ----kararı olması nedeniyle söz konusu teminat mektubunun ---- tarihinde süresinin sona ermesine rağmen iflas idaresi tarafından usulüne uygun olarak teminat mektubunun uzatılma talebi olup olmadığı ve bu sırada dava dışı muhatap ----tarafından teminat mektubunun tahsil edilmesi nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı hususlarıdır. Dava dışı asıl borçlu--- davalı banka arasında --- tarihli ---- limitli ----düzenlenmiş, davacının da kefil sıfatıyla bahse konu kredi sözleşmesine imza attığı, ardından yine dava dışı müflis ---- vadeli---- düzenlenerek verildiği görülmüştür....
Banka ait 06.06.1997 tarihli 146.250 Euro bedelli ve 72.750 Euro bedelli banka teminat mektubu teslim ettiğini, davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerini, 11.12.1999 tarihinde geçici kabul 28.12.2001 tarihinde de kesin kabul işlemlerinin yapıldığını, buna rağmen davalının davacıya teminat mektubu iadelerini gerçekleştirmediğini, kesin kabul işleminin üzerinden 17 yıl geçtikten sonra 12.11.2018 tarihli ... yazısıyla davacının alt yüklenicisi ... LTd.Şti'nin ...'na 308.887,69 TL tutarında projeye ilişkin borcunun ödenmediğini ve bu sebeple 72.750 Euro tutarındaki banka teminat mektubunu nakde çevrildiğini davacıya bildirdiğini, buna ilaveten 146.250 Euro tutarındaki banka teminat mektubunun iadesi talebinin 23.05.2019 tarihli yazı ile reddedildiğini, davacı tarafından davalıya .......
Şubesinden alınma 1 Şubat 2011 tarihli 081662 numaralı 50.000,00 TL miktarlı banka teminat mektubunun davalı şirkete verildiğini, tarafların 14.11.2011 tarihinde anlaşarak sözleşmeyi sona erdirdiklerini, teminat mektubunun iade edilmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, teminat mektubunun geç iade edilmesi sebebi ile sözleşmenin sona erdirilmesi ve banka teminat mektubunun iadesi arasında faiz, komisyon, BSMV tahsilatı adı altında bankaya ödemeler yapıldığını, müvekkilinin maddi zararının oluştuğunu ileri sürerek, davalı şirketin banka teminat mektubunu müvekkiline geç iade etmesi sebebi ile uğramış olduğu 3.206,94 TL faiz, komisyon ve BSMV kesintileri ile 72.72 TL noter masrafı olmak üzere toplam 3.279,66 TL zararın sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2017 NUMARASI : 2014/1363 2017/979 DAVA KONUSU : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile dava dışı üçüncü şahıs arasında türev ürünler çerçeve sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin nakit teminat için bloke ve rehin talimat mektubu imzaladığını, müvekkili bu işlemden bir gün sonra 14/09/2011 tarihinde vazgeçtiğini ve davalı bankaya bu durumu bildirdiğini, bankaca taleplerinin reddedildiğini, banka tarafından müvekkili hesaplarına el konularak üçüncü şahsın borcu için müvekkiline ait hesaplardaki parayı mahsup ettiğini, bu işlemin açıkça yasaya aykırı olduğunu belirterek bankaca tahsil edilen miktarın sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi 06/11/2013 tarih ve 2013/129 E: 2013/469 K....
Kurumuna borcunun bulunmadığı, iade edilmesi gereken teminat mektubunun iade edilmediği belirtilerek garanti veren davalı banka ile lehtar aleyhine bedelsiz kalan teminat mektubunun iptali istemiyle dava açılmış , davalı banka yönünden tefrik edilen işbu davada davalının taraf sıfatı bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf oluşmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 2019/1295 Esas, 2021/1111 K sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere davacı, teminat mektubunun bedelsiz kaldığını, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve sözleşmenin sona erdiğini ileri sürmektedir. Davacı ile davalı banka arasında teminat mektubuna ilişkin garanti sözleşmesi dışında bir ilişki bulunmamaktadır. Bu tür bir davada banka ile diğer davalı arasında ihtiyari veya zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır....
Diğer taraftan teminat mektupları üçüncü kişinin fiilini taahhüt mahiyetinde bulunduğundan ve zamanaşımı süresinde bankaya başvurulması halinde bankanın teminat mektubu bedelini tazmin etmesi sözkonusu olacağından teminat mektubunun iptali , zayi olduğunun tespiti veya hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiği, davacının teminat mektubundan dolayı sorumlu olmaması için, muhatabı tarafından iptali veya geri verilmesi, muhattabın teminat mektubundan dolayı bankayı ibra etmesi veya teminat mektubunun iptaliyle ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı sunması gerektiği, mektup muhatabının bulunmadığı bir davada teminat mektuplarının zayi olduğunun tespiti talebinin dinlenmesi mümkün görülmemiştir. Nitekim Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin 2016/... Es 2017/... K, sayılı kararında benzer bir davada bu hususlar vurgulanmıştır....
Davalı vekili cevabında, davacıya verilen teminat mektubunun 16.11.2012 tarihinde müvekkili bankaya iade edildiğini ve mektubun risk çıkışının yapıldığını, ihale makamı olan ... Elektrik Dağıtım AŞ.'nin müvekkili bankaya hitaben yazdığı 19.11.2012 tarihli yazı ile 13.11.2012 tarihli ve 60.000 TL bedelli teminat mektubunun davacıya sehven iade edildiğini ve teminat mektubunun aslının kuruma iadesini talep ettiğini, anılan teminat mektubunun risk çıkışı yapılmış olduğundan aynı içerik ve bedelle yeni bir teminat mektubu düzenlenip kuruma verildiğini, Akdeniz Elektrik Dağıtım AŞ.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 26/05/2021 DAVA: Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/09/2023 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosya Dairemizde ön inceleme safhasında bulunduğu sırada; davacı vekili 05/05/2023 tarihli dilekçe ile taraflar arasında 01/03/2023 tarihinde imzalanan protokol gereğince istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmesi üzerine dosya re'sen ele alındı.Davacı vekili 12/07/2021 tarihinde ve davalı vekili 09/07/2021 tarihinde gerekçeli kararı süresinde istinaf ettiği, davalı vekili tarafından istinaf başvuru harcı yatırıldığı ancak mahkemece düzenlenen muhtıraya rağmen süresinde 1.475,48-TL nispi harç yatırmadığından istinaf edilmemiş sayılmasına karar verildiği, davalı vekiline istinaf dilekçesi 01/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 20/09/2021 tarihinde katılma yolu ile istinaf ettiği anlaşıldığından davalı vekilinin katılma yolu ile istinaf başvurusun HMK 346/1 gereğince süre nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....