A.Ş şirketi aleyhine açılan banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti davası olduğu, mahkememiz işbu dosyası ile .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E sayılı dosyasında davaların 30/07/2015 tarihli aynı sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, mahkememiz dosyasının daha önce açılmış olan .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre; Mahkememiz işbu dosyasının .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Yargılamaya .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine, Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin .... Asliye Ticaret Mahkemesi ......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 23.09.2010 No : 414-410 Taraflar arasındaki teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tesbiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. arasında eser sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalı banka tarafından düzenlenen teminat mektubunun yüklenici firma tarafından davacıya verildiği, davacının teminat mektubunun tazmin edilmesi talebinde bulunduğu, davalı bankanın tazmin talebini yerine getirmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının yüklenici firma tarafından verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesini talep edip edemeyeceği, tazmin talebinin davalı tarafından yerine getirilmesi gerekip gerekmediği hususundan kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları değerlendirildiğinde, dava konusu teminat mektubunun yüklenici firma tarafından yapılan talep üzerine davalı yanca süreleri değişik tarihlerde uzatılmış olup, son süre uzatımı ile teminat mektubunun vadesi 31/12/2016 tarihine uzatılmıştır. Davacı tarafından teminat mektubunun vadesi dolmadan 28/12/2016 tarihinde davacı Rektörlüğün ......
Buna rağmen kendisi ilk talepte ödeme kaydını içeren, teminat mektubunu 18/07/2018 tarihinde hazırlayıp davacı muhataba vermiştir. Aynı tarihte yine davacının ve lehtarın unvan ile teminat mektubunun bilgilerini içeren "teminat mektubu şube teyit formu" başlıklı imzalı belgeyi de davacıya teslim etmiştir. Fakat teminat mektubunun düzenlenmesinden 12 gün sonra davacı tarafından kendisine yapılan tazmin başvurusunu 01/08/2018 tarihinde reddetmiştir. Davalı teminat mektubunun kendisi tarafından hazırlanması aşamasında hata, hile ve ikrah gibi iradesini sakatlayan nedenlerin bulunması halinde, teminat mektubunun geçersiz olacağını savunmuştur....
-TL tutarlı teminat mektubu verildiğini, sözleşmenin 07.01.2011-08.05.2011 tarihleri arasında geçerli olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ihtarlara rağmen davalının teminat mektubunu iade etmediğini, bankaya 770.-TL komisyon ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek, teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitini, davacıya iadesini, 770.-TL'nin tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan tazminat talebine yönelik olarak feragat beyanında bulunmuştur....
Mahkemece, davalı tarafça birinci tazmin talebinin red gerekçesi olarak teminat mektubunun .... ve .... yükümlülüklerini birlikte yerine getirmemesi halinde ilk yazılı tazmin talebinde tazmin olunacağı şeklinde bir düzenlemenin bulunduğu, oysa davacı tarafça yapılan tazmin talebinde isim yazmaksızın alıcıların 19.03.2004 tarihli hisse alım satım sözleşmesi ve 11.12.2006 tarihinde ve eki nezdinde .... şirketine ilişkin yatırım yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları nedeni ile söz konusu banka teminat mektubu ifası için düzenlendiğinin belirtildiği ve bunun uluslararası yeknesak kurallara aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de davacı tarafça yapılan tazmin talebinde, davalı bankanın teminat mektubuna ilişkin referans numarası lehtarları olan ..., ..., ... ve ..... gösterilmiş olup, davalı banka tarafından davaya konu edilen teminat mektubu dışında anılan bu şahıslar lehine verilmiş başkaca herhangi bir teminat mektubunun da bulunmadığı, yine tazmini istenen teminat mektubu tarihi, referans...
Aş. ile ticari ilişkisi uzun yıllar önce sona erdiğini, teminat mektubunun hiç kullanılmadığını, anılan şirketle yapılan görüşmelerde teminat mektubunun davalıya bankaya iade edildiğini, ancak hesap hareketlerinde banka tarafından teminat mektubunun davacıya iade edilmediği görülmekte olup teminat mektubunun zaman aşımına da uğradığını, taraflarca arabulucuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla; 27.01.2003 tarih, 406 ... numaralı banka teminat mektubunun iadesine, kayıp olması halinde hükümsüzlüğüne, teminat mektubuna konu yatırım fonunun bugünkü değeri ile taraflarına iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Banka ait 06.06.1997 tarihli 146.250 Euro bedelli ve 72.750 Euro bedelli banka teminat mektubu teslim ettiğini, davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerini, 11.12.1999 tarihinde geçici kabul 28.12.2001 tarihinde de kesin kabul işlemlerinin yapıldığını, buna rağmen davalının davacıya teminat mektubu iadelerini gerçekleştirmediğini, kesin kabul işleminin üzerinden 17 yıl geçtikten sonra 12.11.2018 tarihli ... yazısıyla davacının alt yüklenicisi ... LTd.Şti'nin ...'na 308.887,69 TL tutarında projeye ilişkin borcunun ödenmediğini ve bu sebeple 72.750 Euro tutarındaki banka teminat mektubunu nakde çevrildiğini davacıya bildirdiğini, buna ilaveten 146.250 Euro tutarındaki banka teminat mektubunun iadesi talebinin 23.05.2019 tarihli yazı ile reddedildiğini, davacı tarafından davalıya .......
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkili şirkete verilen kati banka teminat mektubunun ödenmesi için davalı aleyhine başlatılan icra takibinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
ne gidildiği ancak sözkonusu teminat mektubunun kendilerinde olmadığına ilişkin cevap aldığı, söz konusu bu teminat mektubunun nerede olduğu bilinmediği, İşbu teminat mektuna ilişkin olarak davacı yandan her ay komisyon bedeli adı altında 850,00-TL tutarında bir kesinti yapıldığı, iade gerçekleşmediği veya teminat mektubun iptali sağlanmadığı sürece davacı yanın işbu tutarı ödemeye devam edeceği, bu nedenlerle, banka teminat mektubunun iadesi, iade mümkün olmazsa iptaline karar verilmesi hususunda iş bu davanın açıldığı, teminat mektubunun kayıp, temin edilememesi nedeniyle zayi hususunun ilgili kanunlarda zayi talep edilebilecek belgeler arasında sayılmaması nediyle zayisinin mümkün olamayacağı uyuşmazlığın bu haliyle teminat mektubunun hükümsüzlüğe ilişkin olduğu ve emsal karardan da anlaşılacağı üzere davacı yan teminat mektuplarının lehdarı, davalı banka ise düzenleyeni (garanti veren) konumunda olduğu, iş bu davada teminat mektubunun kendisinden kaynaklanan bir ihtilaf söz konusu olmayıp...