Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne gidildiği ancak sözkonusu teminat mektubunun kendilerinde olmadığına ilişkin cevap aldığı, söz konusu bu teminat mektubunun nerede olduğu bilinmediği, İşbu teminat mektuna ilişkin olarak davacı yandan her ay komisyon bedeli adı altında 850,00-TL tutarında bir kesinti yapıldığı, iade gerçekleşmediği veya teminat mektubun iptali sağlanmadığı sürece davacı yanın işbu tutarı ödemeye devam edeceği, bu nedenlerle, banka teminat mektubunun iadesi, iade mümkün olmazsa iptaline karar verilmesi hususunda iş bu davanın açıldığı, teminat mektubunun kayıp, temin edilememesi nedeniyle zayi hususunun ilgili kanunlarda zayi talep edilebilecek belgeler arasında sayılmaması nediyle zayisinin mümkün olamayacağı uyuşmazlığın bu haliyle teminat mektubunun hükümsüzlüğe ilişkin olduğu ve emsal karardan da anlaşılacağı üzere davacı yan teminat mektuplarının lehdarı, davalı banka ise düzenleyeni (garanti veren) konumunda olduğu, iş bu davada teminat mektubunun kendisinden kaynaklanan bir ihtilaf söz konusu olmayıp...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti davasında mahkemece verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı olup davanın reddine dair kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, aşamada davacı şirket yetkililerinin 27.03.2017 tarihli ortak imzalı dilekçeleri ile taraflar arasındaki sulh ve ibra protokolüne dayalı olarak davadan feragat ettiğini bildirdiği gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık taraflarca üzerinde serbestçe tasarruf edilebilir niteliktedir. Davadan feragat karar kesinleşinceye değin yapılabilir ve yapıldığı anda kesin hüküm etkisi yaratır....

      Davalı vekili, teminat mektubunun tazmininin hukuka ve bankacılık teamüllerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacı şirketçe 6 kez teminat mektubu süresinin uzatılmasının talep edilmesinin dahi teminat mektubunun muhatabı ile aralarındaki ticari ilişkinin sona ermediğini, yani teminat konusu borcun itfa edilmediğinin ve banka açısından riskin sona ermediğini yani teminat konusu borcun itfa edilmediğinin ve banka açısından riskin devam ettiğinin kanıtı olduğunu, teminat mektubu kıymetli evrak niteliğinde olmadığından sorumluluğun sona ermesi için mutlaka teminat mektubunun bankaya iadesinin zorunlu bulunmadığını, davacının teminat mektubunun uzatma yazısını ve/veya muhatap ile aralarındaki ticari ilişkinin sona erdiğine ve banka tarafından garanti edilen borcun itfa olduğuna dair kesin/likit bir belgeyi ihtarname ekinde müvekkili bankaya ibraz etmediğini, teminat mektubunun tazmin tarihinden önce alınmış bir tedbir kararı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar...

        İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/521 Esas sayılı dosyasında 17.05.2016 tarihli ara kararı ile, "...yüzde 30 teminat yatırıldığında ... A.Ş. tarafından tanzim edilmiş olan 06.07.2015 tarihli, ... numaralı teminat mektubunun bu aşamada dava konusu ihtilaf ve miktarla ( 1.838.854,41 TL) ile sınırlı olmak şartıyla paraya çevrilmesinin önlenmesine dair HMK.389.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine." karar verilmiştir. Anılan tedbir kararında, tarafların sıfatına göre ayrım yapılmaksızın teminat mektubunun paraya çevrilmemesi konusunda net bir ifade kullanılmış olduğundan ve karar davalı bankaya da bildirilmiş olduğundan, davacının başvurusu üzerine davalı banka tarafından teminat mektubunun paraya çevrilmemesi işlemi usule uygundur. Davacı vekili her ne kadar "Satıcılardan ...'...

          ve feshedilen sözleşme hükümlerine dayanılarak bu sözleşmeler nedeniyle alınmış teminat mektubunun davalı idare tarafından alıkonulamayacağı, rehin tutulamayacağı, tedbiren uzun süre bekletilemeyeceği, dolayısıyla dava konusu teminat mektubunun davacıya iadesinin gerektiği ve mektubu veren bankaya ödenen komisyonun davacı tarafça talep edilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, banka teminat mektubu sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) ve teminat mektubunun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 22/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka tarafından düzenlenen teminat mektubunun diğer davalı ... A.Ş’ne verildiğini, müvekkilinin teminat mektubu talebi olmadığını, muhataptan herhangi bir mal almadığını ileri sürerek teminat mektubunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş vekili cevabında, davacının aynı konuda ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın feragat nedeniyle reddedildiğini, olayda kesin hüküm bulunduğunu, Teknosal Elektronik adlı firmaya verilen mal nedeniyle teminat olmak üzere teminat mektubunun düzenlendiğini, teminat mektubunun ... dışında elden çıktığına ilişkin iddianın doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalı ... A.Ş yönünden kesin hüküm bulunduğu, diğer davalı yönünden davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ......

                Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2007/121 Esas 2013/99 Karar sayılı dosyasına teminat olarak sunulan teminat mektubunun haczi ve hüküm kesinleştiğinde dosyaya getirilmesi taleplerinin İcra Müdürlüğü'nce, başka bir işten dolayı verilen teminat mektubunun haczinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, İcra Müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, teminat mektubunun hisse senedi veya tahvil gibi kıymetli evrak niteliğinde olmadığı, teminat mektubunun hangi iş için verilmişse o iş için haczedilip paraya çevrilebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olup; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliği bulunmamaktadır. Banka ile muhatap arasında garanti sözleşmesi niteliğinde olan teminat mektubunda lehtar, akit durumda değildir. Yani, teminat mektubu ile doğmuş ve doğacak bir hak bulunmadığından, lehdarın borcu için teminat mektubunun haczedilmesine yasal imkan yoktur....

                  Davalı vekili, teminat mektubunun süresinin en son 12.08.2013 tarihine kadar uzatıldığını, davacı idarenin 18.07.2013 tarihinde iadeli taahütlü mektupla teminat mektubunun aslını gönderdiğini, teminat mektubunun nakte çevrilmesi talebine ilişkin bir yazının iadeli taahhütlü zarftan çıkmadığını, teminat mektubunun aslının sunulmasının müvekkili bankanın ibra edildiği anlamına geldiğini, davacı idarenin 14.08.2013 tarihli tazmin talep eden yazısının teminat mektubunun süresinden sonra olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    Ülkesinde yürüttüğü işi için teminat mektubu aldığını, teminat mektubu karşılığında taşınmazların ipotek edildiğini ve bir miktar paranın teminat olarak alındığını, söz konusu teminat mektubunun ... tarihinde verilmiş olup yıllık olduğunu, ancak ilgili teminat mektubunun 1. yıl yenilendikten sonra Suriye Ülkesinde meydana gelen savaş neticesinde karşı firmayla görüşülememesi ve müvekkilinin anlaşmış olduğu ham maddeyi ülkeye gönderememelerinden kaynaklı olarak bir daha yenilenmediğini, davalı bankaya ihtarname gönderilerek teminat mektubunun borçlusu olmadığını ve teminat mektubuna bağlı talep edilen herhangi bir borç olmadığından kaynaklı olarak teminat mektubunun konusuz kaldığını, iptalini ve buna bağlı ipoteklerin fekkini istediklerini, banka cevabında karşı tarafın Suriye'de açmış olduğu bir dava olduğunu belirtmişse de ilgili evraklar istenildiğinde taraflarına herhangi bir evrak vermediklerini, bankadan karşı tarafın ipoteğin paraya çevrilmesini isteyip istemediği sorulduğu halde...

                      UYAP Entegrasyonu