"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tahliye talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20. TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya, 370.80 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı taraf her ne kadar dava ve takip konusu faturaları ödediğini savunmuş ise de dosyaya sunulu dekontların ve bilirkişi raporunda yer alan taraf defterlerinin dökümü incelendiğinde; davalı tarafça dosyaya sunulan dekontların hem davacı defterlerinde hem de davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre yapılan bu ödemeler düşüldükten sonra bakiye 129.532,30 TL alacağın bulunduğu, yine bu dekontların aynen davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve bedeller düşüldükten sonra 104.532,33 TL davacıya borcunun bulunduğu bu sebeple davalı tarafın ödeme savunmasına defterlerde zaten kayıtlı olması sebebiyle itibar edilemeyeceği, defterlerde kayıtlı olmayan başkaca ödemeye ilişkin dekontun sunulmadığı, aynı zamanda davaya ve takibe konu faturalardan kaynaklanan bakiye alacak miktarı davacı tarafça talep edilmiş olup bilirkişi raporuna göre takibe konu faturalardan kalan bakiye alacak miktarının hesaplandığı, davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki bu yöndeki itirazlarının...
Dava sırasında asıl alacak içerisinde hükmedilmesi ve icra takibinde asıl alacak olarak talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ekper ücreti yönünden itirazın iptali talebi yerinde görülmemiştir. İtirazın iptaline karar verilen bakiye hasar tazminatı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden, alacak likit değildir. Bu nedenle davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Reddedilen alacak kısmı yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı ---------- kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2012/35 Esas, 2014/185 Karar sayılı, 13.03.2014 tarihli kararı ile hüküm altına alındığı, kararın Dairemizin 2014/14040 Esas, 2014/18977 Karar sayılı, 30.09.2014 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği, bakiye alacak için iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, mahkemece davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK'nın "Belirsiz Alacak ve Tespit Davası" başlıklı 107.maddesinin 1 ve 2. fıkralarında " Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir....
İtirazın iptaline karar verilen bakiye hasar tazminatı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden, alacak likit değildir. Bu nedenle davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Reddedilen alacak kısmı yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı sigorta şirketinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın asıl alacak miktarı olan 44.088,30TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden alacak miktarının %20'si olan 8.817,66TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
miktarın çıkarılması ile bakiye 19.211,68 TL asıl alacak ve işlemiş 95,79 TL faiz alacağına yönelik takibin iptali ile asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Bu noktada ifade etmek gerekir ki, Özel Daire bozma kararında bakiye süre ücretinden 6098 sayılı Kanun’un 182/son maddesi gereğince indirim yapılacağı açıklanmış ise de, indirimin 6098 sayılı TBK’nın 438’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca yapılması gerektiği, bozma kararında belirtilen madde numarasının maddi hataya dayalı olarak yazıldığı kabul edilmiştir. Bu açıklamalar karşısında, bakiye süre ücreti alacağından yapılması gereken indirim miktarı da durum ve koşullara göre hakimin takdirine bağlı olup baştan belirli olmadığından, dava konusu bakiye süre ücreti alacağının da belirsiz alacak davası konusu olabileceği kabul edilmelidir.( YARGITAY Hukuk Genel Kurulunun 06.12.2018 gün 2015/22- 3673 E. 2018/1851 K. sayılı ilamı) Bu durumda davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağına dair mahkeme gerekçesi olaya uygun olmayıp kararın kaldırılması gerekmiştir....
Dosya kapsamından, kaldırma kararı sonrası mahkemece itirazın iptali davası ile diğer taleplere ilişkin alacak davası tefrik edilmiş, mahkemenin 21.05.2019 tarihli kararı ile itirazın iptaline, 14.043,77 TL asıl alacak yönünden takibin devamına karar karar verildiği, kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 23.07.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Eldeki dava ise ikale sözleşmesine ve takibe konu olmakla birlikte bakiye kıdem tazminatı ile bakiye fazla mesai ücreti alacağı ile ikale sözleşmesine ve takibe konu edilmeyen ihbar tazminatı, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına ilişkindir. Dairemizin kaldırma kararında da belirtildiği üzere; taraflar arasında imza edilen 02.05.2016 tarihli ikale sözleşmesi geçerli olup, 11.092,56 TL kıdem tazminatı, 5.951,21 TL alacak ve mesai alacağı toplam 17.043,70 TL alacağın 30.07.2016 tarihine kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığı, iş akdinin 02.05.2016 tarihinde sona erdirildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma sonrasında alınan bilirkişi ek raporuna göre; 25/11/2008 tarihi itibariyle davalının davacıya 24.575,52 TL cari hesap borcu bulunduğunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalının dava tarihi olan 17/01/2011 tarihi itibariyle, icra, harç ve vekalet ücreti ile işlemiş faiz dahil toplam icra dosyası borcunun 26.037,90 TL' ye baliğ olduğu, 12/04/2010 tarihinde 20.653,07 TL' lik kısmi ödemenin B.K.84. maddesi gereğince öncelikle faiz borcuna mahsup edildiğinde dava tarihi itibariyle davalının davacıya 5.384,83 TL bakiye borcunun kaldığının tespit edildiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve dava tarihi itibariyle belirlenen bakiye takip alacağı 5.384,83 TL' lik kısma yönelik davalı itirazının haksız olduğu gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihi itibariyle 5.384,83 TL bakiye alacak ve dava tarihinden itibaren fer' ilerine ilişkin davalı itirazının iptali ile, Eskişehir 7....