Bu nedenle hasar onarım bedeli olarak belirlenen 26.993,70-TL'den ödeme miktarı 22.161,68-TL düşüldüğünde, bakiye hasar onarım bedeli 4.832,02-TL yönünden davalıların itirazlarının iptaline karar vermek gerekmiştir.Ekspertiz gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekir. Dava sırasında asıl alacak içerisinde hükmedilmesi ve icra takibinde asıl alacak olarak talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ekper ücreti yönünden itirazın iptali talebi yerinde görülmemiştir.İtirazın iptaline karar verilen bakiye hasar tazminatı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden, alacak likit değildir. Bu nedenle davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlu vekili, itirazın iptali davasında, mahkemece 17.01.2011 tarihi itibariyle 5.384TL bakiye dosya borcu belirlendiğini, ancak icra müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamada 5.384TL nin asıl alacak kabul edilerek %27 faiz oranı ile hesaplama yapıldığını, mahkeme kararına uygun hesaplama yapılması taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin kabulü ile 27.05.2015 tarihi itibariyle bakiye borç tutarının 11.282,67TL olduğunun tespitine karar verildiği...
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; dava konusu bakiye 71.000-TL alacak yönünden resmi araç satış senedinde satış bedelinin davacı tarafça tamamen alındığı yazılı olmasına rağmen, davalı tarafın savunmasında bakiye 71.000-TL'yi taşınmaz devretmek suretiyle davacıya ödediğini ileri sürüp, resmi senedi talil ederek ispat yükü altına girdiği, ancak davalının bu yöndeki savunmasına ilişkin taşınmaz resmi satışındaki devrin taraflarla bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibinin 71.000-TL asıl alacak üzerinden devamına, hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 14.200-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Dosya kapsamından, davacı bankanın 13.032.000,00 TL'lik kısmı rüchanlı olmak üzere toplam 13.613.893,33 TL nakit alacağın iflas masasına kaydını talep ettiği, iflas idaresinin alacağın 5.137.011,31 TL'lik kısmını rüçhanlı alacak olarak kabulüne, bakiye 8.476.882,02 TL alacağın ise yapılan ödemelerin düşülmediği ve fahiş ve haksız faiz istemi olduğu gerekçesiyle reddine karar verdiği, davacının bakiye kalan 8.476.882,02 TL TL alacağının da (7.894.988,69 TL'lik kısmının rüçhanlı alacak olmak üzere) iflas masasına kaydını talep ettiği görülmektedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2018 NUMARASI : 2016/ E – 2017/ K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETLERİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; bakiye ihbar tazminatı, bakiye boşta geçen süre ücreti, bakiye işe başlatmama tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI : İlk Derece Mahkemesi'nce özetle; ''İstanbul Anadolu 14....
Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır. Dosya içeriğine göre kısmi olarak açılan davada davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra ıslah sureti ile alacakları arttırımış ve davalı vekili ise ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Hüküm altına alınanan ve 01.01.1988-31.02.2011 tarihlerini kapsayan ilave tediye alacağı kısmi olarak istenen miktar dışlandığında kalan kısmı 18.03.2015 tarihli ıslah tarihine göre geriye 10 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alındığında zamanaşımına uğrayan alacak vardır....
Kredisinden" kaynaklanan davacı Banka’nın alacak tutarının taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek bu alacak kalemi yönünden 17.362,70 TL Asıl Alacak, 502,36 TL Akdi Faiz (rapor gibi), 118,13 TL temerrüt faizi (taleple bağlı), 41,82 TL BSMV (taleple bağlı) olmak üzere toplam 18.025,01 TL olduğu anlaşılmakla ... yönünden takibin 18.025,01 TL üzerinden devamına, asıl alacak 17.362,70 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 20,40 temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 3.605 TL icra inkar tazminatının davalı ... Ltd Şti'den tahsiline karar vermek gerekmiştir....
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bent uyarınca kabulüne, mahkeme kararının hüküm kısmında A)-2. maddesinde yazılı olan “Tarafların tazminat istemlerinin reddine” kelimelerinin iptâline, yerine “Asıl alacak üzerinden hesaplanan 7.996,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının tazminat isteminin reddine” kelimelerinin yazılmasına, hükmün değiştirilen bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan, bakiye 2.863,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 30.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece; taraf defter ve kayıtlarına göre, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden, davacı tarafından düzenlenmiş 1.308.617,64 TL faturaya dayalı olarak davalı tarafından 1.299.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı ve davacının 9.617,64 TL bakiye alacağı kaldığı, bakiye alacak yönünden ıslah dilekçesi doğrultusunda, davacı tarafın talebinin kabulüne; davacı tarafından düzenlendiği iddia edilen 30.10.2019 tarihli, "factoring vade farkı yansıtma faturası" açıklamalı, 39.250,00 TL bedelli faturanın, davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, vade farkından kaynaklanan alacak talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece, toplanan delillere göre, takipteki asıl alacak miktarı ve davacının yaptığı ödemelerin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, takip tarihinden önce temerrüdün ispatlanamaması nedeniyle talep edilen işlemiş faizin yerinde olmadığı, ek bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre asıl alacak ve davacının yaptığı ödemeler dikkate alınarak BK 84.maddesine göre davacının dava tarihi itibariyle 1.591,16 TL daha borçlu olduğu, davalının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olmadığı, haczedilen buzdolabının haciz tarihindeki bakiye alacaktan daha düşük değerde olduğu, bu suretle davalının haciz işlemi yapmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının icra dosyası kapsamında bakiye borcu aşan 13.443,65 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebi ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....