- KARAR - Davacı vekili, davalı şirkete kira bedeli, kaolen nakliye bedeli ve kaolen maden bedeli için toplam 16 adet fatura kesildiğini, davalı hakkında başlatılan icra takibinden sonra yaptıkları incelemede takip konusu alacakların bir kısmının ödendiğinin, bir miktar bakiye alacak kaldığının anlaşıldığını, fatura bedellerini ödediğini iddia eden davalının belge sunmadığını, faturaların toplam bedeli için takip başlatılmışsa da bakiye alacak açısından davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek bakiye miktar için davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketten alınan ve faturalanan tüm mal ve hizmet bedellerinin icra takibi öncesinde tamamen ödendiğini belirterek davanın reddi ile haksız takipten dolayı tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Hal böyle olunca davacının talep edebileceği alacak miktarının, davacının ve davalının söz konusu analiz raporunu benimsemiş olduğu kabul edilerek, kendisine yapılan kısmi ödemenin dışında kalan ve ödenmeyen bakiye bedel olduğu gözetilmek suretiyle hasıl olacak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 4.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen danışmalık sözleşmesi kapsamında müvekkilince üstlenilen edimlerin ifa edilmiş ise de, davalı yanın iki adet faturaya konu bakiye borcunu ödemediğini, toplam 9.750,64 TL tutarındaki alacakla ilgili olarak sehven 2.785,17 TL üzerinden takip başlatılması sonucu bu takiple alakalı itirazın iptali davasının derdest bulunduğunu, bakiye 7.011,61 TL tutarlı alacak için başlatılan takibe davalının itirazı sonucu,takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, Kuzey ... girişi kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde davalının kendisine daire vermesi karşılığında arsasını davalıya devrettiğini ancak sadece enkaz bedelinin ödendiğini, bakiye 20.331,00 TL.nin ödenmediğini belirterek bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacıya enkaz bedelinin ödenmesi gerektiği, bunun da ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında fatura ve bakiye alacak miktarı hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın davacının bakiye alacağına karşılık davalının mahsup ve takas def' inin haklı olup olmadığına ilişkin olduğu, taraflar arasında tanzim olunan sipariş formunda makinayla ilgili eğitimin davacı tarafından verileceği ve masrafların davalıya ait olduğunun hüküm altına alındığı, davacının kopya yazılım cd verdiği ve arızalanan yedek parçalar yerine yenisi için masraf yaptıklarına ilişkin ayıplı mal iddiasının usulüne uygun olarak ileri sürülmediği, bunları amaçlayan takas ve mahsup def'ilerinin yerinde görülmediği davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 5.924,39 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, sözkonusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi,...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı yüklenici tarafından açılan davada, ödenmeyen 10.567,56 TL bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiştir. Mahkemece davanın 9.338,76 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş bakiye kısım reddedilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dairemiz kaldırma kararı uyarınca Yargıtay bozma ilamından sonra yeniden hüküm verildiği, yeni alacak kalemleri ve ferileri yönünden bilirkişi tarafından davalı borçlu Belediyenin yatırdığı bedel de dikkate alınmak suretiyle yeniden ek rapor aldırıldığı, aldırılan ek rapora göre bakiye borç muhtıra tarihi olan 22/03/2022 tarihi itibariyle davalı borçlunun 85.719,74 TL bakiye borcunun tespit edildiği, mahkemece son aldırılan bilirkişi ek raporu uyarınca icra müdürlüğünce davacı alacaklıya gönderilen alacak muhtırasının iptali ile davalı alacaklının 22/03/2022 tarihi itibariyle 85.719,74 TL bakiye alacağının olduğunun tespitine karar verilmiş ise de mahkemenin 13/12/2022 tarihli kararı ile davacı alacaklının 19/11/2019 tarihi itibariyle 45.162,88 TL bakiye alacağı olduğunun tespitine ilişkin kararını sadece davalı borçlu tarafından istinaf edildiği bu durumda mahkemece istinaf eden aleyhine hüküm kurulamayacağı dikkate alındığında mahkemenin ilk kararındaki...
in 03/08/2022 tarihli ek raporunda özetle, dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda; 17/08/2020 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 850 EUR alacaklı olduğu, toplam 2.562,05 TL'nin 3.653,16 TL tutarındaki ödemeden mahsup edilmesiyle bakiye 1.091,11 TL'nin ödeme tarihindeki TCMB efektif döviz satış kuru ile hesaplanan karşılığı 120,32 EUR olduğu, davacının davalıdan alacaklı olduğu 850 EUR'dan 120,32 EUR'nun mahsup edilmesiyle kalan alacak miktarı 729,68 EUR olduğu, 30/12/2021 dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan 729,68 EUR asıl alacak ve 16,19 EUR işlemiş faiz olmak üzere 745,87 EUR alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Dosya kapsamından; davacı şirket görevlilerinin kaçak elektrik tutanakları düzenlediği, kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiği, elektrik mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 07/11/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacı elektrik şirketinin, 12.690,04 TL asıl alacak, 412,85 TL faiz ve 74,31 TL Faizin KDV’si olmak üzere Toplam 13.177,20 TL alacaklı olacağının belirtildiği anlaşılmıştır.Dosya kapsamından; davacı şirket görevlilerinin kaçak elektrik tutanağı düzenlediği, kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan 07/11/2023 tarihli bilirkişi raporunda kaçak elektrik tutanakları için toplam 13.177,20 TL hesaplama yapıldığı, davalının bu tutardan sorumlu olduğu, yapılan hesaplamanın denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne, bakiye talebin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : "Yukarıdaki tüm açıklamalarla birlikte iş hukukundan kaynaklanan alacaklar bakımından baştan belirli veya belirsiz alacak davası şeklinde belirleme yapmak kural olarak doğru ve mümkün değildir. Bu sebeple iş hukukunda da belirsiz alacak davasının açılabilmesi, bu davanın açılması için gerekli şartların varlığına bağlıdır. Eğer bu şartlar varsa, iş hukukunda da belirsiz alacak davası açılabilir, yoksa açılamaz (C. Simil, Belirsiz Alacak Davası, I. Bası, İstanbul 2013, s. 414).. " Somut olayda dava dilekçesine göre, davacının dava dilekçesindeki talep ettiği yıllık izin, kıdem tazminatı bakımından dilekçede dava açıkça belirsiz alacak davası olarak açılmış, davacının aldığı ücreti bildiği veya belirleyebilecek durumda olduğu, objektif imkansızlıktan bahsetmenin mümkün olmadığı, bu nedenle bu alacaklar bakımından davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği kanaatiyle .. " Davanın Reddine" karar verilmiştir....