Davacı vekili, eldeki davaya konu dava dilekçesinde aradaki ticari ilişki kapsamında ticari satım bedeli ödeme borcu olarak 15.602,43 TL tutarındaki kısmın vade tarihi olan 04.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari reskont faizi oranında tahsilini talep etmekle, davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde de; davalının takip konusu asıl alacağın 16.300,98 TL tutarındaki kısmına itiraz ettiğini, dolayısıyla bu tutar açısından takibe devam edilebilmesi için ancak itirazın iptali davası açılması gerektiğini, davalı şirketin 15.602,43 TL tutarında bakiye borcu olduğu anlaşılmakla, 6.300,98 TL'lik kısım düşüldükten sonra davalı aleyhine eldeki eda davasının açıldığını, davalının kabul ettiği bakiye alacak aslı ile davacı müvekkili şirketin iş bu dava kapsamı bakiye alacak aslı miktarları arasında farklılık mevcut olduğunu ileri sürerek eldeki dava açılışında hukuki yarar şartının sağlandığını beyan etmiştir....
Bu sebeple; takipten sonra davadan önce yapılan her bir ödeme için ödeme tarihine kadar takipte işleyen faiz ve feriler bulunmalı bu faiz ve feriler takip talebinde gösterilen faiz ve ferilere eklenmeli, bunların toplamından ödeme tutarları mahsup edilerek şayet bundan sonra arta kalan bir ödeme tutarı varsa bu kalan tutarın asıl alacaktan mahsubu yapılarak bakiye kalan asıl alacak bulunmalı, son ödeme tarihinde bakiye kalan bu asıl alacağa son ödeme tarihinden dava tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV alacağı hesaplanarak dava tarihi itibariyle davacının bakiye kalan asıl alacak, temerrüt faizi alacağı ve BSMV alacağı bulunarak hüküm altına alınmalıdır. Bu şekilde hesaplama sonucu oluşan asıl alacağa hangi tarihten itibaren temerrüt faizi ve BSMV uygulanması gerektiği de belirlenmelidir....
Bu açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, mahkemece verilen ilk kararda davanın kabulü ile asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı işsahibi vekilince temyizi üzerine, Yüksek Dairece; hükmün bakiye işbedelinin ödenip ödenmediği hususunda araştırma yapılması ve şartları oluşmadığından davalı işsahibi aleyhine icra inkar tazminatı verilmemesi hususlarında iş sahibi yararına bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyulmakla davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bozma sonrası yargılamada mahkemece davalı tarafça bakiye 11.500,00 TL’nin ödendiği ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 11.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına ve 11.500,00 TL'nin %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 12.687.30.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün ...Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının sigorta şirketi aleyhine ... dosyasındaki bilirkişi raporuna göre bakiye alacak 2.519,25 TL sebebine dayalı olarak ilamsız yolla 2.519,25 TL asıl alacak, 626,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.145,90 TL alacağın takip tarihinden asıl alacak bakımından yasal faiz işletilmek suretiyle tahsili amacıyla takip başlattığı, ödeme emrinin sigorta şirketine tebliği üzerine davalı sigorta şirketinin takibe itiraz etmesi neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı görülmektedir. Hakem heyetinin... tarih - ... başvuru sayılı dosya üzerinden sigorta eksperi ...'...
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın kısmen kabulü ile 3.829,10 TL asıl alacak yönünden davalının Büyükçekmece ..........
ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın bakiye alacaklarını davalıdan talep edilebileceği kanaati edinildiği, 2-DAVACININ GECİCİ MÜHLET KARAR TARİHİ 23.01.2019 İTİBARİYLE HESAPLANAN NAKDİ ALACAKLARI Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Daha önce kabul edilen İlave kabul edilmesi gereken Alacak tutarı 258.038,48 232.408,19 200.268,49 32.139,70 TOPLAM ALACAK 258.038,48 232.408,19 200.268,49 32.139,70 3-Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, bakiye 32.139,70 TL alacağın alacaklılar listesine/nisabına kaydedilebileceği, 4-Davacı alacakları rehinle garanti altına alınmamış olması nedeniyle “ adi alacak" faslında alacaklılar nisabına kaydedilebileceği, Sonuç ve kanaatine varılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Celp edilen Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı ......
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı tanzim edilen faturadan kaynaklanan alacak talebine ilişkin başlatılan Silivri İcra Müdürlüğü'nün ..... esas sayılı takip dosyasının dayandığı fatura, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davalı tarafından, dava konusu faturanın bir kısmının davacıya ödediği, davacının bakiye kalan kısım için icra takibine geçtiği ve davalı tarafından icra takibine itiraz edildiği, davacının dava tarihi itibariyle bakiye alacağın takip talebi kadar hesaplandığı, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 4.800,00 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla asıl alacak yönüyle davanın kısmen kabulüne, takipten önce davalının temerrüde düştüğüne dair bir delil bulunmadığından ise bu talep yönüyle davanın reddine dair karar vermek gerekerek ve davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan...
İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava külli tespit kısmi eda istemli belirsiz alacak davası olup, bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esaslarıyla aynı olup kıdem tazminatı dışındaki talepler bakımından faiz başlangıcının dava-ıslah (talep artırımı) şeklinde ayrıştırılması gerekirken tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ve dava dilekçesiyle istenen her bir alacak kalemi için talep edilen miktarlar ayrıştırılmadan dava açıldığı halde bu eksiklik giderilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve dava dilekçesiyle istenen toplam alacak miktarının her bir alacak kalemi için eşit şekilde talep edildiği kabul edilerek hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava külli tespit kısmi eda istemli belirsiz alacak davası olup, bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esaslarıyla aynı olup kıdem tazminatı dışındaki talepler bakımından faiz başlangıcının dava-ıslah (talep artırımı) şeklinde ayrıştırılması gerekirken tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ve dava dilekçesiyle istenen her bir alacak kalemi için talep edilen miktarlar ayrıştırılmadan dava açıldığı halde bu eksiklik giderilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve dava dilekçesiyle istenen toplam alacak miktarının her bir alacak kalemi için eşit şekilde talep edildiği kabul edilerek hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....