Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, yasal süresi içinde kendisine ait 147 ada 346 parsel ile davalı adına tespit edilen taşınmazın bir bütün halinde babalarına ait iken onun taksimi ile ikiye bölündüğünü, ancak, kadastro tespiti sırasında ise bu taksime aykırı olarak davalı adına fazla yer tespit edildiğinden davalı parselinin bir bölümünün adına tespiti gerektiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    Davacılar, dava konusu Konya ili, Selçuklu ilçesi, Hocacihan Mah. 14197 ada 13 parselde yer alan 1.571,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen İsmail isimli şahsın müvekkillerinin dedelerinin babası ile aynı kişi olduğunun tespitini istemiştir. Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....

    ın davacının gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır. Mahkemece, gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ....'...

      DANIŞTAY SAVCISI : … DÜŞÜNCESİ :Dava; davacının babası müteveffa …'in çok vatandaşlığının tespiti ile nüfus kayıtlarına işlenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işleme dayanak gösterilen Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52'nci maddesinin l’inci fıkrasının (b) bendinin iptali istemiyle açılmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/167 E 2019/l1 K. sayılı Kesinleşmiş İlamına göre; davacı, Suriye Uyruklu, T16 (Urfalı), Hatay/Kırıkhan/ Topboğazı, Türk Nüfusuna kayıtlı Ömer ve Hayriye oğlu, 01/07/1911 Şanlıurfa doğumlu Türk Vatandaşı T7’nin oğlu olduğu iddiasıyla, sonuç olarak; T7 hakkındaki gaiplik kararının kaldırılması, T7 ile Enver Ourfalı'nın aynı kişi ve çifte vatandaş olduğunun tespiti, Suriye vatandaşı Lütfiye Şükrü ile evli olduğunun tespiti ve T7'nin ölü tarihinin 31/03/1970 olarak tespiti ve nüfus kütüğündeki hanesine tescili talebinde sulunmuş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile T7 hakkındaki Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/07/1984 tarih ve 1982/256 E.-1984/269 K. sayılı Gaiplik kararının kaldırılmasına, ölüm tarihinin 31/03/1970 olarak tespiti ve nüfus kayıtlarına tesciline, diğer taleplerin reddine karar verildiği, verilen kararın dahili davalı T14 tarafından istinafa taşındığı görülmüştür....

        Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davalı ... babası ... 24.03.1980 doğumlu olarak ... ile eşi ...'nin çocukları olarak nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacının kardeşi ...'ın anneannesi ... ve dedesi ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ... gerçek babasının da davalı ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davalı ...'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'nin nüfus kaydına tesciline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...'ın ...'ın gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise biyolojik anne ... ile ...'in evlilik ilişkisi olmadığından Türk Medeni Kanunu'nun 301. Maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti niteliğindedir....

          Karar sayılı kararıyla boşanmış oldukları ve davacının velayetinin babası ... ' e bırakıldığı , şirketin kuruluş aşamasında düzenlenen belgelerde o tarihte reşit olmayan davacı ... adına velayeten babası ...' in imzasının bulunduğu , ortaklardan ... ' in payını Turgutlu .... Noterliğinin 11/11/1998 tarih ve ... yevmiye numaralı "Limited Şirket Hisse Devir-Temlik Sözleşmesi " ile davacının babası ... ' e devrettiği , şirketin 21/11/2016 tarihinde Turgutlu Ticaret Sicil Müdürlüğü' nden İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne nakil edildiği , şirketin mevcut ortaklarının ... , ... ve ... olup şirketin temsilcisinin ise ... olduğu ve şirketin halen faal olduğu belirlenmiştir. Davalı şirket temsilcisi ... Mahkememizin 30/12/2021 tarihli celsesinde açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiş , bu beyanını imzasıyla tasdik etmiş , aynı celsede şirketin diğer ortağı ve davacının babası olan ... ' de açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiş , bu beyanını imzasıyla tasdik etmiştir....

            Hukuk Dairesi Dava, davacının Bağ-Kur sigortalısı babası üzerinden aldığı yetim aylığının kesilmesi şeklindeki Kurum işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile kesilen yetim aylıklarının yeniden bağlanması ve davalı Kuruma 5.412,00 TL borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı babası ile ayrı tarihlerde Türk Vatandaşlığı almış olduklarını ve ayrı hanelere kaydedildiklerini belirterek babası olduğunu belirttiği ... ile nüfus kayıtlarının birleştirilmesini talep ettiği, Bulgaristan Cumhuriyeti Kırcali Eyaleti Ardino İlçesi Ardino Belediyesi Eş ve Yakınlık derecesi tasdikname başlıklı 25.07.2019 tarihli Apostil şerhli olduğu anlaşılan belgenin tercümesinden davacı ...’in eşi ..., annesi ... ve çocuklarının..., ... olarak belirtildiği ayrıca babası olarak ...’in, erkek kardeşleri olarak ..., ... ve ...’ın belirtildiğinin görüldüğü, açıklanan belgedeki bilgilerin, davacının ve davacının babası olduğunu belirttiği ...'ın nüfus kaydına göre çocukları ..., ..., ...'...

                Maddeleri arasında yer alan hükümler uyarınca müvekkil Rüya Haner'in babası olan muris Adnan Haner'in borcundan dolayı sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, babası muris Adnan Haner'in mirasını 03.12.2019 tarihli Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile reddetmiş bulunduğundan, murisin miras borçlarından dolayı müvekkilinin herhangi bir irtibat ve sorumluluğu mevcut olmadığından, müvekkil Rüya Haner adına yapılan icra takibi sebebi ile borçlu olmadığının tespiti için İİK'nın 68/4- son ve 72....

                UYAP Entegrasyonu