Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Kural olarak taraflar arasındaki kira sözleşmesinde artış şartı varsa, ya da artış şartı olmayıp tespiti istenen dönem başlangıcından 15 gün öncesinde kira artış ihtarı karşı tarafa tebliğ edilmişse, kira tespiti istenen dönemin ilk gününden son gününe kadar bu dönem içerisinde bu döneme ilişkin kira tespit davası açılabilir. Tespiti istenen dönem geçtikten sonra bu döneme ilişkin kira tespit davası açılamaz, açılmışsa geçmiş döneme ilişkin kira tespiti yapılamaz, bu hususlar resen nazara alınır.Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 25.8.2004 başlangıç tarihli olup bir yıllıktır. Davacı, kira döneminden 15 gün önce kira artışını bildiren ihtarname göndermemiştir....
Somut olayda; taraflar arasında yapılmış bulunan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile İcra Hukuk mahkemesinde belirlenen 7762,00 TL kira borcunun bulunmadığının tespiti istenmektedir. HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında yalnızca akdin feshi istemli davaların dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde açılacağı öngörülmüştür. Buna karşılık kira sözleşmesinin geçerli olmadığının ve kira bedeli borcunun olmadığının saptanması davasında görevli mahkeme dava konusu değere göre belirlenecektir. Geçersizliğinin tespiti istenilen kira parası 7.762,00 TL olup, bu değerde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir. Bu durumda HUMK’nun 8. maddesinin 2 fıkrası kapsamında bulunmayan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, ve menfi tespit istemlerinden oluşan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....
"İçtihat Metni" Tespit isteyen vekili tarafından, aleyhine delil tespiti istenen hakkında 04.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine; tespit isteminin kabulüne dair verilen 10.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi aleyhine delil tespit istenen vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Talep, delil tespiti (irtifak hakkının son bulduğunun tespiti) istemine ilişkindir. Mahkemece, tespit isteminin kabulüne karar verilmiştir. Karar, aleyhine delil tespit istenen vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 400. maddesinde düzenlenen delil tespiti ileride açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp emniyet altına alınmasını sağlamak için kabul edilmiş bir kurumdur....
Şti vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve Ticaret Bakanlığı ... aleyhine 29/08/2013 gününde verilen dilekçe ile delil tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; delil tespitine ve rapora itirazın reddine dair verilen 01/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi karşı taraf vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, delil tespiti istemine ilişkindir. Davacı, haksız yere el koyma kararı verilen ve depolarda mühürlenen çeltik ürününün mevcut durumunun, yapısında bozulma olup olmadığının, uzun süre bekleme nedeniyle değerinde düşüş olup olmadığının ve benzeri hususların tespitini istemiştir. Mahkemece, talep kabul edilerek delil tespiti yapılmış; aleyhine delil tespiti istenen tarafından bu karara itiraz edilmiş, mahkemece itiraz 01/11/2014 günlü ek kararla reddedilmiş, ek karar aleyhine delil tespiti istenen tarafça temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GÖLBAŞI(ANKARA) SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2015 NUMARASI : 2015/5 D.İŞ-2015/5 Taraflar arasındaki delil tespiti talebinin mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili tarafından, delil tespiti talep edilmiştir. Mahkemece; talebin reddine dair verilen hüküm, delil tespiti isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Söz konusu delil tespiti talebi taraflar arasındaki asıl davanın uyuşmazlık konusunu oluşturmakta olup, mevcut olup olmadığı belli olmayan bir alacağın miktarının tespit edilmesi asıl davada ileri sürülmelidir. Ayrıca tespiti istenen hususların önceden tespiti zorunlu bulunmadığı gibi, kaybolma ihtimali de bulunmamaktadır. Tespit istemi hakkında yazılan müzekkerelere de olumlu cevap verilmemiş olup delil tespitinin yapılabilmesi de mümkün görülmemektedir. Hal böyle olunca tespit isteyenin mahkememizden delil tespiti istemesinde hukuki yarar bulunmadığı ve tespiti istenen hususun asıl dava ile talep edilebilecek hususlardan olduğu anlaşılmış, tespit isteyenin delil tespit talebinin reddine " şeklinde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl dava ve birleşen dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazı yönetme yetkisinin, anagayrimenkulün kat malikleri kurulunun olduğunun tespiti, aidat toplama yetkisinin parsel yönetiminin olduğunun tespiti, aidat belirleme, işletme projesi yapma yetkisinin parsel kat malikleri kurulunda olduğunun tespiti, kat maliklerinin ödedikleri aidatları ve yapılan harcamaları denetleme, denetletme ve ibra etme ya da etmeme yetkisinin parsel kat malikleri kurulunda olduğunun tespiti, kat maliklerine karşı icra takibi yapma ya da dava açma yetkisinin parsel yönetiminde olduğunun tespiti ve bu yönlerden müdahalenin önlenmesi istenilmiş, birleşen dava, dava dilekçesinde aidat toplama yetkisinin ve kat maliklerine karşı icra takibi yapma ya da dava açma yetkisinin davalılardan hangisinde olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ......
Geçici hukuki korumalarla ilgili hükümlerin yer aldığı HMK'nın 10. kısmının 2. bölümünde düzenlenen delil tespiti kararlarına ilişkin temyiz yoluna gidilebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenlerle delil tespitine ilişkin kararların temyizi mümkün olmadığından delil tespiti talep eden vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, delil tespiti talep edenin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE : HMK mad.402 gereğince durum ve koşulların imkan vermemesi hali hariç delil tespitinde aleyhine delil tespiti talep edilenin gösterilmesi zorunlu olup delil tespiti hasımsız olarak açılamaz. Delil tespiti derhal tespit edilmediği takdirde ortadan kaybolacak yahut ileri sürülmesi önemli ölçüde zorlaşacak vakıalar üzerinde yapılabilcek bir hukuki yoldur. Hasım belirtmeksizin yapılacak delil tespitinde, aleyhine delil tespiti yapılan kişi bilirkişi raporuna karşı itiraz edemeyeceğinden aleyhine delil tespiti yapılanın savunma hakkı kısıtlandığı gibi savunma hakkı tanınmayan taraf açısından da delil tespiti hukuki bir değer taşımayacaktır. Somut olayda talepte bulunan hasım göstermeksizin delil tespiti talebini esas dava olarak ileri sürmüştür. Delil tespiti talebini ancak Değişik iş olarak talep etmek mümkündür. Asıl dava olarak hasımsız şekilde delil tespiti mümkün değildir....
GEREKÇE : HMK mad.402 gereğince durum ve koşulların imkan vermemesi hali hariç delil tespitinde aleyhine delil tespiti talep edilenin gösterilmesi zorunlu olup delil tespiti hasımsız olarak açılamaz. Delil tespiti derhal tespit edilmediği takdirde ortadan kaybolacak yahut ileri sürülmesi önemli ölçüde zorlaşacak vakıalar üzerinde yapılabilcek bir hukuki yoldur. Hasım belirtmeksizin yapılacak delil tespitinde, aleyhine delil tespiti yapılan kişi bilirkişi raporuna karşı itiraz edemeyeceğinden aleyhine delil tespiti yapılanın savunma hakkı kısıtlandığı gibi savunma hakkı tanınmayan taraf açısından da delil tespiti hukuki bir değer taşımayacaktır. Somut olayda talepte bulunan hasım göstermeksizin delil tespiti talebini esas dava olarak ileri sürmüştür. Delil tespiti talebini ancak Değişik iş olarak talep etmek mümkündür. Asıl dava olarak hasımsız şekilde delil tespiti mümkün değildir....