Bu nedenlerle borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin 18.4.2005 tarih ve 2005/7713-8237 sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verildi. istanbul 2. icra Mahkemesinin 3.3.2005 tarih ve 2005/405-294 sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi: İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.12.2001 tarih ve 2001/433-743 sayılı kararı ile müşterek çocuk Hakan için hükmedilen iştirak nafakası MK.nun 328. maddesi gereğince adı geçenin ergin olması ile sona erer. MK.nun 328/2. maddesi gereğince; çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın eğitim sonuna kadar çocuğa bakma görevi için yapılacak ödemeye veya MK.nun 364. maddesinde öngörülen yardım nafakasına hükmedilmeden sona eren iştirak nafakasının yorum yoluyla sürdürülmesi mümkün değildir. Burada, "ilam hükmünü ortadan kaldırmak" değil, "uygulama sahasını saptamak" söz konusudur....
AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, annenin doğum giderleri ile birlikte müşterek çocuk lehine iştirak nafakası talebine ilişkindir. (TMK 304 ile birlikte) Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 18.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, velayeti davacı annede bulunan müşterek çocuk için iştirak nafakası davasıdır. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....
Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; Tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında artırılan nafaka miktarı azdır....
Davacı istinafa cevap ve katılma yolu ile istinaf dilekçesinde, davalının istinaf talebinin reddi ile nafakanın talebi gibi 2.000,00 TL olarak belirlenmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür....
Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.02.2016 tarihli ve 2015/304 Esas, 2016/98 Karar sayılı hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan 3 nolu bendi hükümden çıkarılarak yerine ''3-5271 sayılı Kanunun 325 inci maddesinin birinci fıkrası maddesi uyarınca yargılama giderlerinin sanığa yükletilmesine'' ibrarelerinin eklenmesi suretiyle, hükmün Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.05.2023 tarihinde karar verildi. Hükme iştirak eden üye ...'un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK'nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır....
Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, iştirak nafakası takdir edilirken; müşterek çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur.( TMK. nun 330/1. maddesi )....
Bu sebeple, davacı baba yanında yaşadığı anlaşılan müşterek çocuk yararına nafakaya hükmedilmesi doğru ise de; iş bu müşterek çocuk yararına nafaka istemine ilişkin açılan davanın dava (30.10.2020) ve karar tarihi (11.11.2021) itibariyle eşler arasındaki boşanma kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle nafakanın tedbir nafakası (TMK md. 197) olarak değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken iştirak nafakasına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Yine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurulduğunda müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın miktarı da azdır. Öte yandan; Yargıtay 2 ve 3....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özet ile; davalı ile müvekkilinin özellikle müşterek çocuk doğduktan sonra davalı eş tarafından psikolojik ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını, davalının evinin ve çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamadığı, müvekkilinin çalışmadığını ve gelirinin olmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuş, tarafların boşanmalarına karar verilmesini müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesi ile çocuk için aylık 500,00- TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için aylık 500,00,00.TL tedbir ve 1.000,00.TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, 20.000,00.TL maddi, 20.000,00.TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK madde 330/1) TMK.'nun 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....