WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2018/818 Esas sayılı dosyasında boşanma davası görüldüğünü ve müvekkili lehine 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin reşit olması nedeniyle iştirak nafakasının sonlandığı, öğrenci olması sebebiyle geçimini ve eğitim masraflarını karşılayacak herhangi bir geliri olmadığından işbu davanın açılması zaruriyetinin doğduğunu, müvekkilinin Maltepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümünü 4100 başarı bursu ile kazandığını, üniversiteye girmesi ve ülke ekonomisindeki değişiklikler nedeniyle yaşam masraflarında ciddi bir artış gösterdiğini, davalı babanın TMK md. 328/2 gereği bakım yükümlülüğünün devam ettiğini belirterek, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....

(TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür....

TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu dikkate alındığında davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, karar verilmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2021/776 ESAS, 2022/374 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Sakarya 3.Aile Mahkemesinin 2021/385 E.-402 K. sayılı ilamı ile boşandığını, çocuklar için iştirak nafakası hükmedilmediğini, aradan geçen süre içinde babanın çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, para göndermediğini bu nedenlerle çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.500'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, takdir edilen nafakanın her yıl üfe-tüfe oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakası ve TMK'nın 304. Maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararı davalı tarafından tüm yönleriyle istinaf edilmiş, davacı ise istinafa cevap dilekçesi olarak verdiği dilekçesiyle müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu belirterek nafakanın artırılmasını talep etmiştir. Bu nedenle, davacının istinafa cevap dilekçesi müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının artırılması talebini içerdiğinden bu dilekçenin istinaf dilekçesi mahiyetinde olduğu, ancak davacıdan istinaf harç ve giderlerinin alınmadığı anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakası ve TMK'nın 304. Maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararı davalı tarafından tüm yönleriyle istinaf edilmiş, davacı ise istinafa cevap dilekçesi olarak verdiği dilekçesiyle müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu belirterek nafakanın artırılmasını talep etmiştir. Bu nedenle, davacının istinafa cevap dilekçesi müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının artırılması talebini içerdiğinden bu dilekçenin istinaf dilekçesi mahiyetinde olduğu, ancak davacıdan istinaf harç ve giderlerinin alınmadığı anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....

Boşanma davası sırasında annenin, velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş (doğmamış bir alacaktan) iştirak nafakasından feragati geçersizdir. Feragate ilişkin beyanı, küçüğün ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır. O halde mahkemece, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile küçüklerin ihtiyaçları nazara alınarak uygun miktarda iştirak nafakasına karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamında; tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    "İçtihat Metni"Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1998 Karar No : 2271 Esas Yılı : 1997 Esas No : 2661 Karar Tarihi : 27/05/998 SATIŞ KAZANCI GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 38/3.MADDESİ KAPSAMINDA OLAN İŞTİRAK HİSSELERİNİN MALİYE BEDELİ İLE YENİDEN DEĞERLEME BEDELİ ARASINDAKİ FARK OLAN MALİYET ARTIŞ BEDELİNİN İŞTİRAK HİSSELERİNİN SATIŞ TARİHİNİN 4108 SAYILI KANUNUN YÜRÜRLÜK TARİHİNDEN ÖNCE OLMASI NEDENİYLE VERGİLENDİRİLMEYECEĞİ HK.< ... tarihinde satılan ve satış kazancı Gelir Vergisi Kanunu'nun 38 inci maddesi kapsamında olan iştirak hisselerinin maliyet bedeli ile yeniden değerleme bedeli arasındaki fark olan maliyet artış bedelinin, kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi gerektiği ihtirazi kaydıyla 1994 yılı kurumlar vergisi beyannamesini, veren davacı şirket adına bu ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek tahakkuk ettirilen fazla verginin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. ......

      Davacı kadın vekilinin; müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Boşanma kararı ile çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m.182). Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları ile paranın satın alma gücü göz önüne alındığında; mahkemece hükmolunan tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı azdır....

      UYAP Entegrasyonu