Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma tarihi itibariyle yaşı küçük olan iki çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, çocuklar lehine iştirak nafakası düzenlenmemiştir. İştirak nafakasının niteliği gereği kanunen istenmesine engel durum yoktur. Davalı tarafın boşanma protokolü kapsamında kadına devrini kabul ettiği gayri menkuller nedeniyle iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtulması da mümkün değildir. Bu durum ancak iştirak nafakası belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınırken gözetilmesi gereken bir husustur. TMK 182/2.madde gereğince velayet verilmeyen babanın çocuğuna ekonomik destek yükümlülüğü ve bu kapsamda nafaka ödemesine hükmedilmesi doğrudur. Dosya kapsamında toplanan deliller, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında müşterek çocuk Muhammed Emin için takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyete uygundur....

Oysa dairemizce getirtilen ve kesinleşen önceki nafaka ilamından da anlaşılacağı üzere dava iştirak nafakası niteliğinde değil yardım nafakasının artırımı niteliğindedir.Her iki nafaka farklı hukuki niteliklere sahip olduğundan ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin bu yönde düzeltilmesi gerekir. Öte yandan; TMK.nun 328.maddesinde" anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.", TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemeleri yer almaktadır....

Bu nedenlerle borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin 18.4.2005 tarih ve 2005/7713-8237 sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verildi. istanbul 2. icra Mahkemesinin 3.3.2005 tarih ve 2005/405-294 sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi: İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.12.2001 tarih ve 2001/433-743 sayılı kararı ile müşterek çocuk Hakan için hükmedilen iştirak nafakası MK.nun 328. maddesi gereğince adı geçenin ergin olması ile sona erer. MK.nun 328/2. maddesi gereğince; çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın eğitim sonuna kadar çocuğa bakma görevi için yapılacak ödemeye veya MK.nun 364. maddesinde öngörülen yardım nafakasına hükmedilmeden sona eren iştirak nafakasının yorum yoluyla sürdürülmesi mümkün değildir. Burada, "ilam hükmünü ortadan kaldırmak" değil, "uygulama sahasını saptamak" söz konusudur....

    (TMK. md. 169, 185, 186) Sonuç: Temyiz olunan hükmün 2. ve 3. bentlerde yazılı nedenle (BOZULMASINA), bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 1. bentte gösterilen sebeple (ONANMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Koşum İnşKat.1 No1 Sefa Merve sitesinde bulunan bağımsız bölümlü müşterek oturduğumuz eve aile konutu şerhi konulmasına Yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini," arz ve talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile, tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Tarafların reşit olmayan müşterek çocuğu 01.10.2020 doğumlu ALİ KEMAL KUŞ'un velayet hakkının davacı anneye VERİLMESİNE, Tarafların müşterek çocuğu ALİ KEMAL KUŞ ile davalı baba arasındaki şahsi ilişkinin, müşterek çocuğun yaşı da göz önüne alınarak Cumartesi ve Pazar günleri saat 13:00 – 18:00 saatleri arasında davacı annenin refakati eşliğinde tesisine, Mahkememizin 02.02.2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile takdir edilen AYLIK 500 TL TEDBİR NAFAKASININ tahsilde tekerrüre mahal vermemek kaydıyla AYNEN DEVAMI ile tedbir nafakasının müşterek çocuk için davalıdan alınarak velayeten davacı anneye verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra İŞTİRAK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, TMK'nun 174. maddesi gereğince, 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin...

      Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.02.2016 tarihli ve 2015/304 Esas, 2016/98 Karar sayılı hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan 3 nolu bendi hükümden çıkarılarak yerine ''3-5271 sayılı Kanunun 325 inci maddesinin birinci fıkrası maddesi uyarınca yargılama giderlerinin sanığa yükletilmesine'' ibrarelerinin eklenmesi suretiyle, hükmün Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.05.2023 tarihinde karar verildi. Hükme iştirak eden üye ...'un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK'nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır....

        Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; Tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında artırılan nafaka miktarı azdır....

        Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun TMK nun 304. maddesinde ana, babalık davasıyla birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerini, doğumdan önceki veya sonraki altışar haftalık geçim giderlerini, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceği düzenlenmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, TMK nun 304. maddesi kapsamında ananın mali haklarına ilişkin olarak doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri ile doğum giderlerini içerir şekilde maddi tazminat talebinde de bulunmuştur. Bu giderler yasada tek tek sayılmıştır. Mahkemece temyiz eden davacı yönünden yasada belirtilen giderler hakkında; dosyaya sunulan belgeler ile belgelendirilemeyen ancak mutad olan diğer giderler de göz önüne alınarak maddi tazminat istemi hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile maddi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Dava, velayeti davacı annede bulunan müşterek çocuk için iştirak nafakası davasıdır. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....

          UYAP Entegrasyonu