Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, iştirak nafakası ile birlikte gayri resmi eş için TMK 304.maddesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yetersiz bulunarak dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmayacak şekilde aylık 600 TL iştirak nafakası hakkaniyete uygun bulunarak davacının istinafının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı erkek vekilinin, iştirak nafakası davasının kabul edilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davacı kadın vekilinin, iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin, davalı erkek vekilinin ise, alacak davasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILARAK, YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Davacının HMK'nın 304....

    YOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının iki yıldır aynı evde bir başka erkekle fiilen evliymiş gibi beraber yaşadığı gerçekleşmiştir. Davalının barınma ihtiyacı ve iaşesi, birlikte yaşadığı şahıs tarafından karşılandığına göre Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşulları oluşmadığı gibi, yoksulluk nafakası şartları (TMK. 175) da oluşmamıştır. O halde, davalının tedbir ve yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

      Davalı vekili kararın gerekçesiz olması, nafaka takdiri ve miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı istinafa cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesinin iştirak nafakası takdirine ilişkin kanun maddelerini yazmak sureti ile ve tarafların ekonomik sosyal durumları ve çocuğun ihtiyaçları gözetilerek nafaka takdir edildiğinin belirtilmesi nedeniyle davalının kararın gerekçesiz olduğu yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

      Baba ile soybağı ise; tanıma, ana ve babanın birbirleriyle evlenmesi, hakim hükmü ve evlat edinme yoluyla kurulur (TMK. m.282). Nüfus kayıtlarının incelenmesinde, davaya konu çocuğun davalı baba tarafından tanındığı anlaşılmaktadır. TMK 327. maddesine göre; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. TMK. 328/1.maddesine göre; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir."...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakası ve TMK'nın 304. Maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararı davalı tarafından tüm yönleriyle istinaf edilmiş, davacı ise istinafa cevap dilekçesi olarak verdiği dilekçesiyle müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu belirterek nafakanın artırılmasını talep etmiştir. Bu nedenle, davacının istinafa cevap dilekçesi müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının artırılması talebini içerdiğinden bu dilekçenin istinaf dilekçesi mahiyetinde olduğu, ancak davacıdan istinaf harç ve giderlerinin alınmadığı anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakası ve TMK'nın 304. Maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararı davalı tarafından tüm yönleriyle istinaf edilmiş, davacı ise istinafa cevap dilekçesi olarak verdiği dilekçesiyle müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu belirterek nafakanın artırılmasını talep etmiştir. Bu nedenle, davacının istinafa cevap dilekçesi müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının artırılması talebini içerdiğinden bu dilekçenin istinaf dilekçesi mahiyetinde olduğu, ancak davacıdan istinaf harç ve giderlerinin alınmadığı anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, asıl dava iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. TMK.'nın 182.maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir....

      "İçtihat Metni"Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1998 Karar No : 2271 Esas Yılı : 1997 Esas No : 2661 Karar Tarihi : 27/05/998 SATIŞ KAZANCI GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 38/3.MADDESİ KAPSAMINDA OLAN İŞTİRAK HİSSELERİNİN MALİYE BEDELİ İLE YENİDEN DEĞERLEME BEDELİ ARASINDAKİ FARK OLAN MALİYET ARTIŞ BEDELİNİN İŞTİRAK HİSSELERİNİN SATIŞ TARİHİNİN 4108 SAYILI KANUNUN YÜRÜRLÜK TARİHİNDEN ÖNCE OLMASI NEDENİYLE VERGİLENDİRİLMEYECEĞİ HK.< ... tarihinde satılan ve satış kazancı Gelir Vergisi Kanunu'nun 38 inci maddesi kapsamında olan iştirak hisselerinin maliyet bedeli ile yeniden değerleme bedeli arasındaki fark olan maliyet artış bedelinin, kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi gerektiği ihtirazi kaydıyla 1994 yılı kurumlar vergisi beyannamesini, veren davacı şirket adına bu ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek tahakkuk ettirilen fazla verginin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. ......

        Aile Mahkemesi'nin 2018/818 Esas sayılı dosyasında boşanma davası görüldüğünü ve müvekkili lehine 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin reşit olması nedeniyle iştirak nafakasının sonlandığı, öğrenci olması sebebiyle geçimini ve eğitim masraflarını karşılayacak herhangi bir geliri olmadığından işbu davanın açılması zaruriyetinin doğduğunu, müvekkilinin Maltepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümünü 4100 başarı bursu ile kazandığını, üniversiteye girmesi ve ülke ekonomisindeki değişiklikler nedeniyle yaşam masraflarında ciddi bir artış gösterdiğini, davalı babanın TMK md. 328/2 gereği bakım yükümlülüğünün devam ettiğini belirterek, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu