Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 11/11/2020 tarih ve 2019/294 Esas - 2020/220 Karar sayılı kararının, davacı kadın lehine maddi-manevi tazminat ve tedbir-yoksulluk nafakası miktarları yönünden, davalı erkek lehine tazminatlara faiz uygulanması yönünden GEREKÇESİNİN ve HÜKÜM FIKRASININ yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLMESİNE ve YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE, tarafların diğer istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, 2- a)Davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 50.000,00 TL maddi tazminatın davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, b)Davacı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, c)Dava tarihinden itibaren davacı kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece, maddi manevi tazminat ve nafaka yönünden davalının mali verilerini eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini, maddi manevi olarak zarara uğrayan, kişiliği zarar gören müvekkiline verilmesi takdir edilen paranın çok düşük olduğunu, müvekkilinin evliliği nedeniyle fizyolojik ve psikolojik olarak problemler yaşaması nedeniyle ve hala daha çalışamadığını ve belki hayatı boyunca da çalışma ihtimalinin bulunmadığını, davalının kendi besihanesinin olduğunu ve gelirinin iyi olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının maddi, manevi tazminat, ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasına, müvekkili lehine 100.000'er TL maddi ve manevi tazminata, aylık 500 TL tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu beyan etmek suretiyle talepleri doğrultusunda tazminat ve nafaka takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, takdir edilen nafaka ve tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, müşterek çocuk Aslıhan'ın velayetinin anneye verilmesinin de doğru olmadığını beyan etmek suretiyle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı erkek yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. .../... c)Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır....
in evlilik dışı birlikteliğinden doğan küçük Hüma Buğlem'in babasının davalı ... olduğunun tespiti ile maddi ve manevi tazminat, çocuk için iştirak nafakası ve doğumdan önce ve sonraki altışar haftalık doğum giderlerini istemiş; mahkemece, bütün talepler yönünden davanın reddine dair verilen karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, ana tarafından açılan TMK'nun 301. madde kapsamında babalık davası, 304. madde kapsamında ananın mali haklarına yönelik maddi tazminat, çocuk için iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle de kurulabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının tazminat tedbir yoksulluk nafakası ile davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davalarının kabul edilmemesini, nafaka ve tazminat taleplerinin reddini istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanmaya, maddi ve manevi tazminat ile nafakaya ilişkin olup, hüküm manevi ve maddi tazminat ile nafaka yönünden temyiz edilmektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma, maddi ve manevi tazminat, nafaka Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma, maddi ve manevi tazminat, nafaka isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 12.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekilince duruşmadaki beyanı, davalı sigortanın 26/03/2018 tarihli ikinci cevap dilekçesi olarak sunduğu dilekçesi, tüm dosya kapsamı nazara alındığında; davacı vekilinin maddi tazminat talebi zararının karşılandığına ilişkin beyanı dikkate alınarak davacı ...'un maddi tazminat bakımından zararları karşılandığından, davalılar yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi de dikkate alınarak maddi tazminat davasında davalılar kendilerine dava açılmasına sebebiyet verdiklerinden aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmek gerekmiştir. Davacıların, davalı ... Ltd. Şti.'den manevi tazminat talebi yönünden; 6098 Sayılı TBK 56. Maddesinde manevi tazminat düzenlenmiştir: ''Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir....
Davalı-karşı davacı erkek 28.02.2013 tarihinde tahkikat aşamasında Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı-karşı davalı kadının bu talebe açık rızası bulunmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK.m.176) işlemi de mevcut olmadığından, mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte, bir maddi ve manevi tazminat talebi mevcut değildir. Bu durumda; davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat talebi hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Dosyaya sunulan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıt örneğinde davacı-karşı davalı kadının "aktif çalışmaktadır" şeklinde çalışma kaydının bulunduğu görülmektedir....