Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde, davalı aleyhine babalık davası açıldığını, yargılama sırasında davalının belgelerine ulaştıkları için zaten çocuğu tanıma yoluyla nüfusa kaydettirdiklerini, cevap süresinde davayı kabul ettiklerini, bu nedenle kadın lehine 1.980,00 TL vekalet ücreti verilmesinin doğru olmadığını, yine babalık davası içinde açılan doğum giderlerine ilişkin davanın bu davanın eki niteliğinde olduğunu, bu talep yönünden ayrıca 1.980,00 TL vekalet ücreti verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın vekalet ücretleri yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında anne tarafından açılan babalığın tespiti, maddi tazminat ve nafaka istemine ilişkindir....

Türk Medeni Kanununun 304. maddesine göre; ana, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerini, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderlerini, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceği, yine aynı Yasanın 333.maddesinde de babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebileceği düzenlenmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, mahkemece tayin edilen bilirkişi tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesi kapsamında davacının talep edebileceği tazminat miktarının 7.279,41 TL olduğu tespit edilmiş ve DNA incelemesi bakımından 1.800 TL harcamanın davacı tarafından ödendiği anlaşılmıştır....

    -TL manevi tazminat talep etmiştir. Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir (TMK m. 282/2). Toplanan delillerden, davaya konu küçük çocuğun 17.12.2013 tarihinde dünyaya geldiği ve baba tarafından nüfus memuruna beyanla tanındığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesinde ananın babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceği hüküm altına alınmıştır....

      Kimlik Numaralı, Muharrem ve Seniye oğlu, 22/03/1964 Ordu doğumlu T3 olduğunun TESPİTİNE, Davacının maddi tazminat talebi yönünden davanın REDDİNE, Davacının Manevi tazminat talebi yönünden dosyanın iş bu kararın kesinleşmesini beklemeksizin tefriki ile, manevi tazminat talebinin yeni esas üzerinden DEĞERLENDİRİLMESİNE, Davacının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; belirlenen nafakanın kararın kesinleşmesi ile birlikte aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı kadın, hükmedilen nafakaların miktarı, maddi tazminat isteğinin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; babalık vazifesinin ihmalinden kaynaklanan (kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan) maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davacı tarafından davalı babanın babalık görevlerini yerine getirmediği iddiası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesince kısa karar ve gerekçeli karar arasında “manevi tazminat” hususunda çelişki olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; yerel mahkemece, anne tarafından açılan babalık davasının TMK’nın 303/1 maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında anne tarafından çocuk adına velayeten açılan babalığın hükmen tespiti istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde açıkça davanın çocuk adına velayeten anne tarafından açıldığı, yargılama devam ederken de TMK m. 426/2 gereği yasal temsilci ile küçüğün menfaatinin çatışması sebebi ile çocuğu temsil etmek üzere kayyım atanarak taraf teşkilinin de sağlandığı gözetildiğinde davanın çocuk adına açıldığının kabulü gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun m. 303’e göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir....

            , babalık görevlerini yerine getirmediği anlaşıldığından yaşamış olduğu manevi sıkıntıların her ne kadar onarılmasının mümkün olmasa da bir nebze telafi edilebilmesi için 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; tazminat hukukunun bireye ait değerlerin korunması amacıyla kişilik hakları herhangi bir suretle ihlal edilenlere manevi tazminat davası açma hakkı tanıdığı, bir kimsenin, her üzüntü duyduğu olay ve olgu karşısında, manevi tazminat isteme hakkının doğmayacağı, bunun için, kişilik değerlerinin saldırıya uğramış olması gerektiği, zedelenme sonucu kişiliğe ve ruhsal varlığa yansıyan sonuçların, acı, onarılmaz manevi acı, ızdırap veya üzüntü duyulmuş olması, şeklinde olması gerektiği, manevi zararın, kişilik haklarına saldırı nedeniyle kişinin duyduğu cismani-manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade ettiği, davaya konu olayda davacının kişilik değerlerinin saldırıya uğramadığı, manevi tazminat şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

            Davaya konu olan olayda; olayın gelişimi, tarafların durumu ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu