Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacı, davalı ile gayriresmi birlikteliği olduğunu, davalının davacıya birtakım maddi ve manevi vaatlerde bulunarak kendisi ile birlikteliğe zorladığı, bu birliktelikten bir çocukları olduğu, davalının vaatlerini yerine getirmediği gibi müşterek çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi ile ilgilenmediği, maddi manevi tüm desteğini esirgediğini, davacının bu süreçte birçok sıkıntılara katlanmak zorunda kaldığını belirterek davalının eylemleri nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep ettiği anlaşılmış olup, davanın salt haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Borçlar Kanunu kapsamında çözümlenecek olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tatar vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/06/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/06/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalının babalığı inkar etmesi nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının müvekkilinin babası olduğunu bilmesine rağmen yıllardır maddi ve manevi sorumluluğunu yerine getirmemesi sebebiyle müvekkilinin üzüntü duyduğunu belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir....

      Bu hali ile açılan davanın, boşanma davası sonucu 1 yıl içinde açılan maddi ve manevi tazminat davası mı yoksa soybağının reddi nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası mı olduğu konusunda tereddüt oluşmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde ise tek taleplerinin maddi ve manevi tazminat olmadığını beyan ile sanki tek talepleri babalık davası imiş gibi mahkemece maddi manevi tazminat talepleri gözetilmeden davanın hemen reddi yoluna gidilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece her ne kadar ilk derece mahkemesi kararında belirtilen gerekçe ile açılan dava red edilmiş ise de, ortada davacı tarafından açılan bir soybağının reddi davası bulunmamakta olup, iş bu yönde davacı tarafça açılan bir davaya dair bir belgede dosyada yer almamaktadır....

      , davacı lehine manevi tazminat koşullarının oluştuğu yönündeki ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

      SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının vekalet ücretine yönelik zarara ilişkin (a) bendinin 4. sırasında yer alan "Babalık davası vekalet ücreti 5.350 TL" şeklindeki söz ve rakam dizisinin hükümden çıkarılmasına, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Aile Mahkemesince babalık davasının kabulüne, davacının manevi tazminata ilişkin isteminin tefrikine hükmedilmiş, karar derecattan geçerek kesinleşmiştir. Tefrik edilen dosya yönünden verilen görevsizlik kararı üzerine, asliye hukuk mahkemesince temyize konu eldeki hüküm kurulmuştur. Mahkemece dava, babalık görevlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle manevi tazminat olarak nitelendirilmiştir. Ancak dava, babalığın benimsenmemesi nedenine dayanmaktadır. Dosya kapsamından davalının, davacının kendi çocuğu olduğunu bildiği ancak, resmî olarak tanımaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine saldırılması sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı doğurur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

          Somut olayda davacı, davacalı olan baba tarafından terk edildiğini, doğumundan itibaren davalı tarafından babalık görevinin yerine getirilmediğini belirterek uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir. Bu haliyle haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşıldığından, davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2023 NUMARASI : 2022/319 ESAS 2023/81 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Babalık Davası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

            Mahkemece, davacının verilen kesin süreye rağmen maddi zararına ilişkin olarak fatura ve benzeri belgeler sunmadığından maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili; davacının, davalı babasını hiç ziyaret etmediğini, amacının para kazanmak olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf incelemesi talebinde bulunmuş, bölge adliye mahkemesince, işin esasına ilişkin olarak yerel mahkemece yapılan değerlendirmenin haklı ve yerinde olduğu, davalının, davacının babasız büyümesine göz yumduğu, bu durumun davacının manevi dünyasında olumsuz etkiler doğurduğu, manevi tazminata hükmedilmesinde yanlışlık olmadığı, ancak hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi tazminat, kendi tazminat taleplerinin reddi, velayet, kişisel ilişki, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminatın reddi, maddi tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur....

                UYAP Entegrasyonu