Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık Hükmü-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün manevi tazminat yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 15.6.2009 günü temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Davacı vekiline lüzum üzeri soruldu. "Biz babalık davası nedeni ile Medeni Kanuna göre manevi tazminat istiyoruz, Borçlar Kanununa göre manevi tazminat talebimiz yoktur" dedi, beyanı okundu, imzası alındı. Karşı taraf davalı vekili Av. ... ile...vekili Av... geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

    Dörtyol Aile Mahkemesi; Davanın babalık davası yönünden Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiği, ancak manevi tazminat davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile tazminat davasını tefrik ederek karşı görevsizlik verdiği, dosyanın görev uyuşmazlığı nedeniyle Dairemize gönderildiği görülmüştür. Dairemizce yapılan değerlendirme sonucu; Dava TMK'nun 304. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Davacı kadın davalı ile evlilik dışı ilişkileri nedeniyle hamile kaldığını, bu sebeple çocuğun doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki giderleri olmak üzeri tazminat talep etmiştir. Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir (TMK m. 282/2)....

    Somut olayda davacıların maddi ve manevi tazminat istemi, Türk Medeni Kanunu'nun 24. ve Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ile 58. maddelerine dayanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda babalık davalarında manevi tazminata ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Davacının maddi ve manevi talepleri aile mahkemelerinin görevi kapsamında olmayıp, genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevi dahilindedir. Bu açıklamalar karşısında, davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerine yönelik davanın görevsizlik kararı verilmek üzere tefriki gerekirken, bu hususa dikkat edilmeden yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi, 2.Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesi gereğince bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa ilgilinin isteği veya re'sen küçüğe veya kısıtlıya vesayet makamınca kayyım atanır. Yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaati dava nedeniyle çatıştığına göre, davacı anne ... ile küçük ...'a ... 1....

      Davalı, davacı tarafından ... babalık davası açıldığını, gerçek babanın müvekkilinin olup olmadığının henüz belli olmadığını, aile mahkemesinin kararının beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, sırf cinsel ilişkiye girmek için davalının davacıyı evlenme vaadiyle kandırdığı hususunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine iradesi dışı saldırma sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir. Dosya kapsamından açılan babalık davasının sonuçlanmadığı anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık Hükmü-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 15.6.2009 günü temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı vekili Av. ...ile Hazine vekili Av. ... Sipahi geldi. Davacı vekiline lüzum üzeri soruldu. “Biz babalık davası nedeni ile Medeni Kanuna göre manevi tazminat istiyoruz. Borçlar Kanununa göre manevi tazminat talebimiz yoktur” dedi. İmzası alındı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kararın kayyım ...’e tebliğine dair belge dosyada bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık, Nafaka ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı tarafından nafaka ve manevi tazminat davası, davalılar tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının nafaka davasına ve davalılarında nafaka davasındaki vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-4721 sayılı Türk Medeni Kanununda babalık davalarından manevi tazminata ilişkin bir düzenleme yer almamıştır.Davacı kayyım Borçlar Kanununun 49. maddesi uyarınca 30.000 TL. manevi tazminat talep etmiştir. Bu talep Aile Mahkemelerinin görevine girmez. Genel mahkemelerin görevi dahilindedir....

            ın babalığına hükmedilmesini talep etmiş, Mahkemece mevcut soybağının müstakil bir dava ile reddi sağlanmadan babalık davasının görülemeyeceğinden asıl dava ve birleşen davalar reddedilmiş ise de; davada soybağının reddi,babalık hükmü,nafaka ve maddi manevi tazminat talep edilmiştir....

              Diğer yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda önceki Medeni Kanunundan farklı olarak, soybağına ilişkin taleplerle birlikte “manevi tazminat” düzenlenmiş olmadığından; davacının manevi tazminat talebi babalık tespiti talebinin fer’i (bağlı) talebi olarak kabul edilemez ve genel hükümlere (Türk Borçlar Kanunu md.58) dayalı bağımsız ve nispi harca tabi bir talep olarak değerlendirilmesi gerekir. Manevi tazminat talebine ilişkin alınması gerekli nispi peşin harç tamamlatılmamıştır. Diğer yandan, davacının peşin harcını yatırdığı eşya/ziynet alacağı talebi de mevcuttur. Taraflar arasında yasal bir evlilik bağı bulunmadığından; talebe konu eşya/ziynetler Türk Medeni Kanunun 220. maddesi anlamında eşler yönünden “kişisel mal” niteliğinde de değildir. Bunların da; genel hükümlere (Eşya hukukuna) dayalı olarak talep edilmesi gerekir. Mahkemece gerek manevi tazminat, gerekse eşya/ziynet alacağı hakkında bir karar verilmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi İHBAR OLUNANLAR :1-Hazine 2-Cumhuriyet Başsavcılığı DAVA TÜRÜ :Babalık-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından maddi tazminatın ve nafakanın miktarı ile manevi tazminat yönünden tefrik kararı verilmesi yönünden; davalı tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı tarafından açılan babalık davasının kabulü ile birlikte davacı yararına maddi tazminata (TMK. md. 304) hükmedilmiştir....

                  Bu mali hakların kapsamına giren giderler de maddede sayılmış olup manevi tazminat isteği bunlar arasında yer almamaktadır. Ancak bu durum genel hükümler doğrultusunda manevi tazminat isteğinde bulunmaya engel değildir. Somut olayda davacı, babalık davasıyla birlikte maddi ve manevi tazminat istemiş, mahkemece bunlar değerlendirilerek esastan reddedilmiş, davacı manevi tazminat isteğinin reddi yönünden hükmü temyiz etmiştir. Davacının babalık davasındaki manevi tazminat isteği, Borçlar Kanununun 49. maddesinde yer alan genel hükme dayanmakta olup, Aile Mahkemesinin görevine girmemekte, talep edilen manevi tazminat miktarına (125.000 TL.) göre asliye hukuk mahkemesi görev alanı içinde kalmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönüne alınması zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu