WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davacının çaplı taşınmazına davalının elattığı ve davalı yararına temliken tescil koşullarının oluşmadığı saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.559.24.-YTL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacılar dava konusu yerde kayıt maliki ile yaptıkları yarıcılık sözleşmesi uyarınca ağaç diktiklerini, yapı inşa ettiklerini iyiniyetli olduklarını temliken tescil koşullarının oluştuğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Bilindiği üzere, kural olarak çapa bağlanmış taşınmazda iyiniyet iddiası dinlenemez. İyiniyet yoksa da temliken tescil koşullarının oluştuğundan bahsedilemez. Olayımızda da davacılar dava konusu taşınmaza iyiniyetli olarak yapı inşa ettiklerini ve ağaç diktiklerini kanıtlayamamışlardır. O halde, temliken tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalılar ...... ve ...'...

      Davacılar, 78 ada 18 parsel sayılı taşınmaza davalılar ile birlikte elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olarak malik olduklarını, ortak miras bırakanları ... ’nın muvafakatı ile üzerine bina yaptıklarını, noterde 29.07.1998 tarihinde düzenlenen sözleşme ile de miras bırakanlarının binanın yapım giderlerinin kendileri tarafından karşılandığını, kat mülkiyeti kurulmadığından tapudan devir yapılamadığını kabul ettiğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca temliken tescil, bu istemleri kabul edilmediği takdirde ise, binadaki 1 numaralı işyerinin ..., 2 ve 3 numaralı işyerinin ise, ... tarafından yapıldığının tespiti ile tescilini istemişlerdir. Görüldüğü gibi davacılar öncelikle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemişlerdir....

        Davacı öncelikle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemiştir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

          Yapılan bu açıklamalar doğrultusunda, mahkemenin harici satışın şekle aykırılık nedeniyle geçersiz olduğuna ilişkin kabulü isabetli ise de, temliken tescil talebinde bulunan davacı, harici satış sözleşmesine dayalı olarak dava konusu yerin bedeli karşılığında kendisine teslim edilmesi ve haricen satın aldığı tarihten itibaren taşınmaz üzerine yapı yapmasına karşı çıkılmaması nedeniyle mülkiyetin ilerine kendisine devredileceğine inandırılmış olduğundan, temliken tescil talebinin kabulü için aranan subjektif iyiniyet koşulunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, temliken tescil talebinin kabulü için aranan diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2021 NUMARASI : 2018/300 ESAS - 2021/664 KARAR DAVA KONUSU : El Atmanın Önlenmesi Kal- Temliken Tescil KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ağrı ili, Merkez ilçesi, Sıddıkiye Mahallesinde bulunan 205 ada 184 no'lu parselin davacı adına kayıtlı olduğunu, davalıların kendi taşınmazlarına bina inşa ederken davacının taşınmazının da bir bölümünü kullandıklarını, bu yapının yaklaşık olarak 40 m2'sinin davacının taşınmazına taştığını, bu sebeple davalılara ait söz konusu yapının davacının taşınmazına taşan kısmı yönünden müdahalenin men'ini ve ilgili bölümün yıkılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, söz konusu durumun mümkün olmaması halinde ise taşan kısmın bedelinin davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafça davaya cevap verilmediği görülmüştür....

            Davalı dava dilekçesini 24.09.2018 tarihinde bizzat tebliğ almış, iki haftalık cevap süresi geçtikten sonra 30.11.2018 tarihli dilekçe ile dava konusu taşınmaz üzerinde kendisi tarafından yapılan yapıların değerinin arzın değerinden fazla olduğunu kendisinin yapıları yaparken iyniyetli olduğunu, davacının taşınmazının girintili olmasının kendisini yanıltması sonucu inşaatı davacının taşınmazına yapmış olduğunu belirterek TMK'nın 724 ve devamı maddeleri gereğince muhik bedel karşılığında yapıların bulunduğu bölümün adana tescilini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesine dayalı haksız yapılanma sebebiyle temliken tescil isteklerinin müstakil bir davaya konu olması gerektiği halde, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesinden kaynaklanan taşkın yapı müstakilen temliken tescil davasına konu edilebileceği gibi tescil talebi ayrı bir davaya gerek olmaksızın taşkın inşaatı yapan kişiye karşı açılan elatmanın önlenmesi davasında savunma yoluyla da talepte bulunulması olanaklıdır.”...

            Şöyle ki, dava konusu bina Hazineye ait 1293 parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı bayii ... ... tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra 1293 parsel ifraz edilmiş, ifraz ile oluşan 1435 parsel 15.11.1985 tarihinde ... ...’ya ..., 1435 sayılı parselde 30.07.2004 tarihinde ifraz edilmiş, tapuya arsa vasfında tescilinden sonra ifrazı ile oluşan kayda yine aynı tarihte “üzerindeki binanın 3.83 m2’lik kısmın 3311 parsele tecavüzlüdür şeklinde belirtme düşülmüş ve taşınmazı aynı tarihte beyanlar sütunundaki belirtme ile birlikte davacı tapudan almıştır. Bina daha yapım aşamasında ... olarak yapılmış, Hazineye ait taşınmaz üzerine bina inşa eden kişinin Hazineye karşı temliken tescil isteğinde bulunması mümkün olmadığı gibi sonradan bu taşınmazı satın ... kişi yasal prosedüre uygun olarak malik olsa bile bina nedeniyle temliken tescil isteğinde bulunamaz....

              No:41B İç Kapı No:4 Merkez/ BARTIN DAVANIN KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 24.04.2019 İLAM YAZIM TARİHİ : 22.09.2022 Davalı, birleşen dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bartın 2....

              Kural olarak çaplı taşınmazda iyiniyet iddiası dinlenemeyeceğinden ve 3856 sayılı parsel üzerindeki yapıların taşınmazların kadastro çapına bağlanmasından sonra yapıldığı anlaşıldığından davanın iyiniyet koşulu yokluğu nedeniyle reddi gerekir. Mahkemece bu olgular gözden kaçırılarak temliken tescil talebinin kabul edilmesi doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu