WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, kendisine ait taşınmaza davalı idare tarafından çakıl, taş ve benzeri malzeme dökülmek sureti ile zarar verildiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, idare mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın yargı yolu yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında devlet malı olmayan yerlerden toprak veya kum alınması yahut böyle yerlere toprak, kum veya moloz yığılması neticesinde doğan zararların ödetilmesi istekleri, başkasının malına kamu kurumunun dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan veya projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı nedeniyle, haksız eylemden doğan tazminat davası sayılır. Aynı kural ağaç kesilmesi durumunda da söz konusudur....

    Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.10.2015 gün ve 2015/8367 E.-2015/8464 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK’nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalıların temyizi üzerine; ‘’ Taşınmazın üzerindeki muhdesatın bina ve bina üzerindeki eklenti niteliğindeki sökülebilir nitelikte malzemeden oluştuğu anlaşılmaktadır....

        TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti, ıslah ile tazminat istemiyle dava açmış, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, birleştirilen temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizce elatamının önlenmesi, temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin hükme yönelik tarafların temyiz itirazları reddedilerek karar onanmış ancak birleştirilen davanın davacıları ... ve ...'nın ıslah yolu ile öne sürdükleri tazminat istemleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak davacılar ... ve ...'nın muhik tazminat talebi kabul edilmiştir....

          Davacı, 1913 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının komşu 1913 ada 40 parsel sayılı taşınmazda yapılan bina arasında bulunan boş alana beton döktüğünü, etrafını tuğla ile çevirdiğini ve bahçesini 1913 ada 40 parsel sınırlarına dahil ettiğini ileri sürerek haksız müdahalesinin önlenmesini istemiştir. Davalı iddianın yersiz olduğunu, belediyeden aldığı izin dahilinde taşınmazına bina yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kayıt maliki olmayan davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1913 ada 40 parsel sayılı taşınmazda dava dışı... Yapı İnşaat Şirketinin kayıt maliki olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ancak davalının 1913 ada 40 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yüklenici olarak inşaat yaptığı anlaşılmaktadır....

            taşınmazın değeri artacak iken, davacının parselinin değeri davalıların kusuru yüzünden artmadığını, davacının hali hazırda mevcut taşınmazını sattığında alıcının kendisine çıplak arsa fiyatını ödeyeceğini, bu durumun da davacının bina değeri kadar zarara uğradığını da ortaya koyduğunu, 8.Binanın mülkiyeti davacıya ait olması gerekirken, davalıların kusuru yüzünden davacının binada kiracı olduğunu, 9.Çaplı tapuda başkasının taşınmazına inşaat yapan kişilerin iyiniyetli kabul edilmeyeceği ve mülkiyet talep edemeyeceği kuralı gereği davacının, başkasının arazisine yapılan bina ile ilgili olarak komşu taşınmaz malikinden hak talep edemeyeceğini, dolayısı ile yerel mahkemenin davacının, komşu parsel ile anlaşma ihtimaline binaen varsayımlar üzerine hüküm kuramayacağını, 10.Gerek yerel mahkeme gerek bölge adliye mahkemesinin "davacının halen binada ikamet etmesi sebebi ile zararın henüz doğmadığı" gerekçesi ile davayı hukuki yarar yokluğundan reddettiğini, dava konusu bina yıkılsın yahut...

              Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Somut olayda davacı, dava konusu taşınmaz kadastronun 343 sayılı parselini teşkil etmekte iken, davalılardan 1984 yılında haricen pay aldığını, o tarihlerde zeminde mevcut olan binanın üzerine ilaveler ve iyileştirmeler yaptığını, taşınmazın 2008 yılındaki imar uygulaması sırasında 215 ada 16 parsel numarasını aldığını ileri sürmüştür. Gerçekten dosyada toplanan delillerden anlaşılacağı üzere, imarla 215 ada 16 sayılı parsel olan arazi üzerinde bir bina bulunduğu, davacının mevcut binaya ilaveler ve iyileştirmeler yaptığı anlaşılmaktadır. Esasen bu husus, mahkemenin de kabulündedir....

                e sattığı davacılara ait ağaç ile bina değerinin toprak değerinden fazla olduğu ileri sürülerek; öncelikle tapunun iptali ile davacılar adına tesciline, olmaz ise muhtesat bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın tapu iptal ve tescil istemine ilişkin kısmının bütün davalılar yönünden reddine, toplam 21.080,00 YTL olan muhtesat bedelinin ise davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Başkasının taşınmazına temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, Medeni Kanunun 684 ve 718. maddeleri uyarınca yapı; üzerinde yada altında yer aldığı ana taşınmazın tamamlayıcı parçası haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış Medeni Kanunun 722, 723 ve 724. özel maddelerinde düzenlemeyi uygun görmüştür....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Çorum 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/216 esas, 2022/85 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle) talebinin karşı, davacı vekili ile davalı T6 T7 vekili, davalı T4 T3 vekili, davalı T10 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

                  Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

                    UYAP Entegrasyonu