Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın dayanağı hayat sözleşmesi olup ticari kredi sözleşmesi değildir. Davacıların miras bırakanı ise tüketici olup uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa kapsamında kalması nedeniyle Tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Ancak aynı konuda Tüketici mahkemesince de görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    K A R A R Davacı, dava dışı asıl borçlu ...’nun davalı Banka ile imzalamış olduğu kredi kartı sözleşmesini kendisinin de kefil olarak imzaladığını, sözleşmede azami harcama limitinin 800.000.000 TL olmasına rağmen, davalı tarafından ödenmeyen kredi kartı borcu nedeniyle 16.277.624.864 TL üzerinden takip başlatıldığını ileri sürerek, 800.000.000 TL ile işlemiş temerrüt faizi dışındaki takip miktarı nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine, %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      İnş.Şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil olduğunu ve teminat senedi verdiğini, şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra davalı bankaya müracaatı üzerine kredi sözleşmesi uyarınca kefaletinin kalmadığına ilişkin belgenin imzalanarak verildiğini belirterek, müvekkilinin genel kredi sözleşmesi ve senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıklar hakkında sahte banka veya kredi kartı üretmek suçundan TCK.nun 245/2. maddesi uyarınca tayin olunan 3 yıl 9 ay hapis cezasından TCK.nun 62. maddesi gereği 1/6 oranında indirim yapılırken hapis cezasının hesap hatası sonucu 3 yıl 1 ay 15 gün yerine, 2 yıl 13 ay 15 gün olarak belirlenmesi suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

          İlçe Tarım Kredi Kooperatifi'ne hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçları nedeniyle TCK'nın 31/3. maddesi uygulanarak cezalarından indirim yapılması, 2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın katılan ... ve ...'a yönelik iddia edilen eylemleriyle ilgili olarak, sanıkların aşamalarda değişmeyen savunmalarının aksine, dosyadaki diğer katılanlara yönelik eylemlerle ilgili kolluk aşamasında ve müdafi huzurunda ayrıntılı olarak savunmasını soruşturma ve sorgu aşamalarında tekrar eden sanık ...'...

            faydalanamayacağını bilgisinin verildiğini, davalı banka ile muris arasında akdedilen kredi sözleşmesine bağlı sigorta hükümlerine ilişkin bankaların her yeni kredi döneminde bağlı sigortanın yemlenmesi hususunda tüketiciye bildirimde bulunmakla yükümlü olduğunu, davalı banka tarafından gerek murise ve gerekse mirasçılarına, bağlı sigortaya ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, müvekkil T2'ın başvurusu üzerine ortaya çıkan bu müspet durumdan müvekkillerinin sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı banka ile muris Adem Şahan arasında akdedilen 21.02.2014 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında söz konusu bu krediye bağlı sigortaya ilişkin olarak, 27113 sayılı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 6/1- 2 maddesinde (İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.) denildiğini, bu madde uyarınca da görüleceği...

            Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. 5237 sayılı TCK'nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa dolandırıcılıktan değil, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir. Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır. 5411 sayılı “Bankacılık Kanunu’nun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır....

              Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki dava 5464 sayılı Kanun’dan kaynaklanan 4000TL limitli kredi kartından yapılan harcamalar nedeniyle menfi tespit ve yapılan bir kısım ödemelerden doğan istirdat istemlerine ilişkin olup, mahkemece düzenlenen bilirkişi raporlarına göre davacının kullanımına tahsis edilen kredi kartını üçüncü kişinin kullanımına sunması, davalı bankanın da limit üzerinde harcamaya izin vermesi nedeniyle 4.000TL limit üzerinden oluşan zarardan tarafların 1/2 oranında müterafiken sorumlu bulundukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 25. Davacı kart hamilinin kredi kartını üçüncü kişiye limit dahilinde kullanması için vermiş olması nedeniyle kendisine düşen özen borcunu ve yükümlülüklerini yerine getirmediğinden müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır. 26....

                e ait olan 6048 **** **** 4072 nolu PTT kart ve 5423 **** **** 3216 sayılı kredi kartı yere attığı, sanık ...'un da ekip otosu ile Emniyete geldiği sırada ekip otosundan indiği sırada müşteki ...'e ait imza mührünü yere attığının görüldüğü imza altına alınmıştır. 8.Ziraat bankası A.Ş. 18.06.2015 tarihli yazı cevabında, mağdura ait kredi kartı ile yapılan herhangi bir işleme rastlanmadığı, maaş hesabından 13.05.2015 tarihinde saat 18.35 te ATM den 270,00 TL çekildiği, işleme ait kamera görüntülerinin 21.05.2015 tarihinde emniyet müdürlüğüne teslim edildiği bildirilmiş, yazı ekinde hesap ekstresi ve dekont sureti gönderilmiştir. 9.Sanık, mağdurun evine giderek kredi kartlarını aldığını ve kullandığını fakat zararını ödediğini beyan etmiştir. IV....

                  Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kredi kartından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... .... Sulh Hukuk Mahkemesi, davacının dava dışı ... Elektronik Tic. ve San. Ltd. Şti'den ........2008 tarihinde davalı bankaca verilen 4553 5991 0399 2883 numaralı kredi kartıyla yapmış olduğu 4500 TL bedelinde alışveriş tutarının davalı bankaca iade edilmesini talep etmiş ise de, iş bu davanın konusunun tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği ve bu sebeple davaya bakmakla tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. ... .......

                    UYAP Entegrasyonu