Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, müvekkili ile asıl borçlu arasında davalının da kefili olduğu tek bir genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği asıl borçlu şirkete 125.000.-TL fon kredisi tahsis edildiğini, borçlu şirketin bu fon çerçevesinde (18) adet kredi kullandığını, (10) tanesinin ödendiğini, 8 adet kredinin ise muhtelif taksitlerin zamanında ödenmediğini, davacının 07.08.2006 tarihli başvurusundan sonra ayrı bir kredi sözleşmesinin imzalanmadığını, takip konusu kredi borcunun (3) adedinin davacının başvurusundan önce kullandırıldığını ve bu kredilere ilişkin borcun vade farkı hariç 27.056.8.- TL olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının kefaletten rücu ettiği 07.08.2006 tarihi itibariyle kefilliğinin sona erdiği, bu tarihten sonra kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamayacağı, kefaletten rücu edilmeden önce kullandırılan krediler nedeniyle davacının 27.504.24....

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, bilirkişi kök ve ek raporları ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine karşılık davalı lehine ipotek tesis edilecek taşınmazın hukuki durumu ve değerinin tespiti için ekspertiz raporu aldırıldığı, kredi tahsisine karşılık ipotek verilecek olan taşınmazın teminat koşullarını sağlamaması nedeniyle kredi tahsisinin yapılmadığı, kredi lehtarından kaynaklanan sebeplerle kredi tahsisinin yapılmamış olması nedeniyle yapılan ekspertiz masrafının kredi lehtarı davacı tarafından üstlenilmesinin gerektiği, bu kabul doğrultusunda yapılan değerlendirmede, dosyamız kapsamı ile uyumlu, hükme ve denetime elverişli olan bilirkişi raporları uyarınca yapılan hesaplamalara göre icra takip dosyasına davacı tarafından ekspertiz raporu için yapılan ödemede, 51,00 TL'nin fazla ödeme niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile 51,00 TL'nin ödeme tarihi...

      bulunduğunun sözleşmede yer alması ile ...’un kefaletinin gerçek olması yanı sıra kefil olarak gösterilen ...’e ait nüfus cüzdanının bankaya ibraz edilmesi nedeniyle görevlinin yapacağı basit bir incelemeyle kefil sıfatıyla imzası bulunan kişinin şikayetçi olmadığını açıkça anlayabileceği, ayrıca sahte olarak atılan kefil imzası bulunmasa bile çekilen kredi miktarı da dikkate alınarak diğer kefil ...’nın imzasıyla banka tarafından her hâlükârda kredi kullandırmasının mümkün olması, söz konusu imzanın kredinin kullandırılması için zorunlu olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatları yerine, yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması, Kabule göre de; TCK’nın 158/1-f-son maddesine göre adli para cezasının, aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel gün birim sayısı üzerinden belirlenip, artırım ve indirimlerin yapılmasından sonra elde...

        Kredi sözleşmesinin 29. maddesinde ise; kredi ile satın alınacak taşınmaz bilgileri sözleşmeye yazılmış, taşınmaz belirli hale getirilmiştir. Bu bilgilere göre, bağlı kredinin ön koşulu olan "münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine" ilişkin olması koşulunun yerine geldiği görülmektedir. Kredi sözleşmesinin, 9.1. maddesinde; "Banka, Müşteri'ye işbu sözleşme kapsamında kullandırdığı Kredi'yi belirli bir konutun satın alınması veya belirli bir satıcı/sağlayıcı ile hukuki işlem yapılması koşulu ile vermemiş olup ..." şeklinde düzenleme bulunmakta olup, davalı banka bu hüküm nedeni ile sözleşmenin bağlı kredi olmadığını savunmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere, kredi sözleşmesinde taşınmaz belirlenmiş, bilgilendirme formunda da sözleşmenin bağlı kredi olduğuna dair tüketici kanaat uyandıracak ifadeler kullanılmıştır....

        İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; davalının 2012 yılında şirket ortaklığından ayrılmasının 2011 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında sorumluluğunu sona erdirmeyeceğini, davalının 04.07.2011 tarihli kredi sözleşmesini kefil olarak imzalayarak dava dışı firmanın 150.000-TL'ye kadar doğmuş doğacak her türlü borçlarını müteselsil kefil sıfatıyla ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının sorumluluğunun şirket ortaklığından değil, genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını,ankanın yeni kullandırımında ek sözleşme imzalatmasının davalı kefilin 2011 tarihli sözleşme ile kabul ve taahhüt ettiği sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, bu sözleşmenin 23 ve 43. maddeleri gereğince davalının, 04.07.2011 tarihli sözleşmeden sonra akdedilen diğer kredi sözleşmelerine bağlı olarak dava dışı şirkete kullandırılan kredilerden sorumlu olduğunu, cari hesap şeklinde işleyen, birbirine bağlı genel kredi sözleşmelerinde borcun bu tarihte sıfırlanmış olmasının kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı...

          in müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözeleşmesi ve kredi kartı kullanımı nedeniyle davacı bankaya borçlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır. 3-Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı banka ile davalı ...Turizm İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. Arasında; -25.07.2017 tarihli çek hesabı açılış sözleşmesi, -09.02.2017 tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, -25.05.2017 tarihli Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi, -24.05.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, İmzalandığı görülmüştür. Yine daha önce imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında 25.05.2017 tarihli kredi kullanım beyanı ile davalı şirket adına 50.000,00-TL tutarlı kredi kullanıldığı, davalı ...'...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/135 Esas KARAR NO : 2022/333 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) DAVA TARİHİ : 16/03/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı - ----. ile müvekkilİ bankanın ----- Sözleşmesi imzalandığını ve davalı firmaya kredi kullandırıldığını, bu kredi sözleşmesinden doğan borcun verilen süreler içinde ödenmemiş olması nedeniyle davalıya------ yevmiye no'lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemiş olması nedeniyle davalı borçlular hakkında --- Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazlar nedeniyle icra takibinin durduğunu, davalının itirazı yerinde olmayıp itirazın iptaline, takibin...

              kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir....

                Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." ayrıca aynı kanunun 10. maddesinin 5. fıkrasında da, “Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç veya zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur." Hükümleri ile kredi verenin sorumluluğu düzenlenmiştir. Açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde bakıldığında bağlı kredi, belirlenmiş bir mal veya hizmetin tedariki için verilen kredi olup tüketici, krediyi veren kuruluş ve imalatçı/satıcı arasında üçlü bir ilişkiyi gerektirir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine, ancak; 1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "21.05.2010" yerine ''22.05.2010" olarak gösterilmesi, 2- TCK.nın 245/1. maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunun mağdurunun kart sahibi olduğu ve suçun oluşabilmesi için başkasına ait kredi kartı kullanılarak menfaat sağlanması gerekmekte olup; somut olayda;suça konu kredi kartıyla yapılan işleme dair dosya kapsamında bulunan Garanti Bankası A.Ş.'...

                  UYAP Entegrasyonu