Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Müştekinin soruşturma evresinde alınan ifadesinde sanığın içerisinde kredi kartının, nufüs cüzdanının ve 45 TL parasının bulunduğu cüzdanını çalması nedeniyle şikayetçi olduğunu beyan ettiği, kural olarak değer azlığı söz konusu ise, TCK’nın 145. maddesi uyarınca mâkul oranda bir indirim yapılmalıdır. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Dairemiz ve diğer görevli Daire kararları uyarınca, nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport, sınav belgesi, araç plakası, kredi ya da bankamatik kartı ve benzeri şeyler hırsızlık suçunun konusu olduğu taktirde, fiziki (maddi) değer dışında, bunların yeniden temini için mağdur tarafından harcanacak olan emek ve mesai göz önüne alınarak değer azlığı indirimi uygulanmayacağı görüşü benimsenmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.03.2013 tarih ve 2012/714-2013/176 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalılar ile müvekkili banka arasında akdedilen Genel Ticari Kredi Sözleşmesi ile davalı asıl borçlu Doğuş İnş. San. Tic. Koll. Şti. lehine kredi açıldığını ve kredi kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, kredi taahhütlerinin yerine getirilmemesi sebebi ile krediye bağlı hesabın kat edildiğine dair ......

      Mahkemece, kullanılan kredinin bağlı kredi olduğu belirlemesi yapılıp, davanın kısmen kabulü ile, ortak alanlardaki eksik işler için 15.025,00 TL'nin, daire içi eksik işler için 31.140,00 TL'nin, kira tazminatı için 14.400,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı Banka tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, satın alınan taşınmazın finansmanında kullanılan kredinin, bağlı kredi niteliğinde olduğu iddiasına dayalı, eksik ... bedeli ile kira kaybından kaynaklı zararın tahsili isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; 6502 sayılı yasanın 30/1 maddesinde bağlı kredi sözleşmesinin tanımı yapılmış, maddenin devamında koşulları, kapsamı ve müeyyidesi açıklanmıştır. Dosya kapsamından, Konut Finansmanı Sözleşmesinin, bağlı kredi sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davalı bankanın eksik ... bedelinden sorumlu tutulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        den 24.02.2011 tarihli sözleşme ile 1 nolu daireyi satın aldığını, 270.000 TL satış bedelinin 120.000 TL'sini davalı bankadan kullandığı kredi ile ödediğini, dairenin tapu devrinin 01.03.2011 tarihinde gerçekleştirildiği halde, fiili teslimin henüz yapılmadığını, sözleşmede teslim tarihinin 31.08.2011 olup, kullanılan kredinin de bağlı kredi niteliğinde olduğunu ileri sürerek, eksik iş bedeli olarak 38.712 TL ile kira kaybından kaynaklı zarar olarak da 6.967 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı şirket vekili davanın reddini dilemiş, davalı banka vekili kullanılan kredinin bağlı kredi niteliğinde olmadığını, sorumluluklarının bulunmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve itirazın iptali istemine ilişkin davada Kayseri Asliye Ticaret ile Kayseri Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve karşı dava, kredi kartı sözleşmesine dayalı istirdat ve itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı-karşı davalı kişinin kredi kartına dayalı alacağın fazla ödetilmesi nedeniyle istirdat, davalı-karşı davacı Bankanın aynı alacağa bağlı olarak yapılan icra takibine itirazın iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasaya 4822 Sayılı Yasayla eklenen 10/A maddesi ile kredi kartı ile ilgili düzenlemelerin yasa kapsamına alındığı, aynı Yasının 23. maddesinde ise bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkarılacak her türlü uyuşmazlığa tüketici mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır....

            e sattığı meşrubatların bedelini tahsil etmek için şikayetçinin kredi kartını aldıktan sonra şirkete ait pos cihazından geçirmeyip, .... isimli iş yerinden 22/04/2010 tarihinde 3.500,00 TL'lik, 12/11/2010 tarihinde 2.560,00 TL'lik altın aldığı, yine sanık ...'ın kartı eşi sanık ...'e vererek onun da karttan para çekmesine vesile olduğu, sanık ...'in başkasına ait olduğunu bildiği kredi kartından 20/04/2010 tarihinde 100,00 TL'lik parayı çektiğinin iddia edildiği ve ayrıca sanık ...'ın, katılan ..... Petrol isimli şirketin sorumlusu olan ...'a 17.08.2010 tarihinde 21.640 TL bedelinde ürün satıp, karşılığında 1144 seri numaralı tahsilat makbuzunu vermesine rağmen söz konusu parayı çalıştığı şirketin hesaplarına geçmeyip mal edindiği, aynı zamanda da katılan sanık ...'nin katılan ...'...

              Bankası vekilinin tüm sanıklara yönelik, sanıklar ... ile ... müdafinin sahte kartlar üretmek ve sahte üretilen kartları kullanmak suçlarından kurulan hükümlerin temyizlerine gelince: 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 37/2. maddesinde yer alan “kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler” şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasını da kapsayacak aşamaya kadar uygulanabileceği, kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kartın üretilmesi halinde TCK.nun 245/2. madde ve fıkrasında düzenlenen suçu, sahte kartları kullanarak menfaat temin etmenin ise ayrıca TCK.nun 245/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından para çekme ya da alışveriş yapma eylemlerinin mağduru, kredi ya da banka kartını üreten banka veya finans kuruluşu olması nedeniyle, başkaları...

                Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi; ileride birden fazla kredi ilişkisine girmek isteyen banka ve müşterisi arasında akdedilen ve münferit kredi sözleşmelerine ilişkin temel ilkeleri düzenleyerek sürecin genel çerçevesini çizen ve ayrıca münferit kredi sözleşmelerinin akdedilmesiyle uygulanabilecek olan isimsiz bir çerçeve sözleşmedir. Çerçeve sözleşme, ön sözleşmenin aksine tarafların ileride bir sözleşme yapmaları taahhüdünü içermeyen, ancak sözleşme yaparlarsa uygulama alanı bulacak olan kuralları belirleyen bir sözleşme niteliğindedir. 39. Bununla birlikte yukarıda bahsedildiği üzere davalı banka genel kredi sözleşmesi gereğince haklarını kullanırken dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılması yasağına uygun hareket etmek zorundadır. Çünkü genel kredi sözleşmesi de tıpkı diğer bankacılık sözleşmeleri gibi yoğun bir güven ilişkisi üzerine inşa edilmektedir....

                  Davacı vekili vekili istinaf dilekçesi ile özetle; davanın Türk Borçlar Kanunu'na göre açılmış bir uyarlama davası ve yine kira bedelinin belirlenmesi davası da olmadığını, davanın kiralananın önemli ayıplarla teslimi nedeniyle kiracıya tanınan seçimlik haklardan, "ayıp oranında kira bedelinde indirim" hakkının ve "zararın giderilmesi" hakkının kullanılması olduğunu, davacının kira bedelinde indirim talep ettiğini ve ayıplar giderilmez ise ayıp oranında kirada indirim talebini, sözleşme devam ederken davalıya bildirdiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu bildirerek, kararın kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                  Ancak; Etkin pişmanlığın soruşturma evresinde gerçekleşmiş olması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 168/1 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılmış ise de, aynı maddenin 2 fıkrasındaki indirim oranının 1/2'ye kadar olduğu dikkate alındığında yapılacak indirimin 1/2 oranından daha fazla olması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozmanın temyiz talebi ret edilen diğer sanık ...'a sirayetine, 20/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu