WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a satıldığı, İİK'nun 278.maddesi uyarınca teyze-yeğen arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde olduğu, bağışlamanın da batıl olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.3.2005 tarihli satışın tapu tashihine mahal olmadan iptaline, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nin 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın borcun doğumundan sonra 01.03.2005 tarihinde, borçlunun teyzesi olan davalılar murisi ...'a satıldığı, İİK'nin 278 maddesi uyarınca bu madde de sayılan akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde olup iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin iptale tabi olduğu gerekçesiyle 01.03.2005 tarihli tasarruf işleminin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dava konusu taşınmazın daha sonra mirasçılar tarafından dava açıldıktan sonra 14.10.2008 tarihinde dahili davalı ...'...

    Davacı yan birleşen dava dilekçesinde özetle aynı sebeplere dayalı olarak Çağlarca Mahallesi 265 ada 8 parsel'in tapusunun iptali ve davacı adına tescilini talep etmiştir İlk derece mahkemesince ‘’ Davacı delil olarak bağışlama sözleşmesi sureti sunmuş ve tanıklar da bu sözleşmeyi doğrulamış ise de davalı sözleşmedeki imzasını kabul etmemiştir.. Bu sözleşmenin davalı tarafça imzalandığı kabul edilse dahi bağışlanan şey taşınmaz olduğundan TBK 288/2 uyarınca resmi yazılı şekil koşullarına uymadığı ve geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Sunulan sözleşme bir taşınmaza ilişkin bağışlama taahhüdü içermektedir. Zira sözleşme uyarınca tapusu alındığında tapu devri verileceği kabul edilmiş olduğundan koşullu taşınmaz bağışlanması (TBK 291/1) söz konusudur. Şayet taraflar zilyetlik devri yapmak istese buna ilişkin yazılı bir devir sözleşmesi yapabilirlerdi, tarafların iradesi taşınmazın 2- B ile davalı adına kayıt ve tescilinden sonra taşınmazın davacıya bağışlanmasına ilişkindir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/06/2019 NUMARASI : 2018/355- ESAS - 2019/208- KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu T6 aleyhine Garanti Bankası Kredi Kartı Sözleşmesinden kaynaklı 15.955,36 TL'nin ödenmesine ilişkin İstanbul 3.İcra Müdürlüğünün 2017/22166 Esas sayılı, 01.09.2015 tarihli dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, Garanti Bankasının bu alacağını 27.06.2016 tarihinde Turkasset Varlık Yönetime temlik ettiğini, Turkasset Varlık Yönetimin de Hayat Varlık A.Ş.'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar istinaf dilekçesinde taraflar arasında bir bağışlama vaadi olmadığı, davanın konusunun fiilen bağışlanmış ve ifa edilmiş ancak daha sonra konut alımı için davacıdan alınarak iade edilmeyen 495 gram altının iadesi talebine dayandığı belirtilmiş ise de, dava dilekçesinde bu yönde bir vakıaya dayanılmadığı, evlenme nedeni ile vaat edilen 495 gram altının davalı tarafından evlilik birliği devam ederken alınmadığı, yani bağışlama vaadinin yerine getirilmediği yönünde olduğu, HMK 357 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen bir iddianın istinaf aşamasında da ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, davacının dayandığı iddia karşısında İlk Derece Mahkemesinin kararında da belirtildiği üzere bağışlama sözü vermenin geçerliliğinin yazılı şekle tabii olduğu, davacı tarafından bu yönde yazılı bir belge ibraz edilemediği, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf...

    faiz, 356,03 TL BSMV , Kredi Kartından kaynaklı 73.43 TL asıl alacak, 24,01 TL işlemiş faiz, 0,21 TL BSMV olmak üzere toplam 113.517,48 TL istenilebileceği, takip tarihinden tahsil edilinceye kadar 105.943,21-TL BCH asıl alacak tutarına %36, 73,43-TL kredi kartı asıl alacak tutarına %27 orandan faiz işletilebileceğini, Mahkemece Asıl Alacak tutarının takip talebindeki asıl alacak olması gerektiği görüşü hasıl olduğu takdirde 109.832,88-TL BCH ve BCH Komisyon bedeli asıl alacak, 72,26-TL Kredi Kartından kaynaklı asıl alacak, 4.427,80-TL faiz, 203,32 TL BSMV olmak üzere toplam 114.180,02-TL istenebileceğini, takip tarihinden itibaren BCH asıl alacak tutarına %36, 72,26-TL Kredi Kartı asıl alacak tutarına %27 oranda faiz işletilebileceği kanaatine vardığını bildirmiştir....

      Mahkemece, İİK 278/3-1 bendinde karı koca arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu hükmü gözetilmeli, Ünye İcra Müdürlüğünün 2011/2392 Esas sayılı dosyası getirtilmeli, tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerektiğinden kooperatif hissesinin devir tarihindeki gerçek değeri belirlenmeli, yine bu tür davalarda, davanın kabulü halinde alacak aciz belgesine bağlanmış ise bu miktar oranında, aksi durumda takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptali ile İİK'nun 283/1 maddesi gereğince bu miktar üzerinden haciz ve satış isteme yetkisi verileceği de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır....

        Maddesine göre bağış(hibe), bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, mal varlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapması olarak tanımlandığını, öğretide ise, bağışlayanın bir karşılıksız (ivaz) almaksızın, bağışlananın mal varlığında bir artış sağlamak, zenginleştirmek amacıyla mal varlığından belirli değerleri ona vermesi olarak tarif edildiğini, her somut olayın özelliklerine göre bağış iradesi açıkça ortaya konulabileceği gibi örtülü şekilde de yapılabileceğini, bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemeyeceğini, ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılamayacağını, *Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olmasının gerektiğini, yüce Yargıtay eşler arasında benzer durumları bağışlama saymadığı...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın mehir senedinden kaynaklı alacak ve kişisel eşyanın iadesi talebine ilişkin olduğu, mehir senedi yönünden her iki davalıya, kişisel eşyanın iadesi yönünden ise sadece davalı Volkan'a davanın yönlendirildiği, davacının mehir senedinin ifa edilmediği iddiası ile açtığı işbu davanın dayanağı olan mehir senedi incelendiğinde herhangi bir ihtilaf halinde Konya Mahkemelerinin yetkili olacağının kabul edildiği, işbu davada yetkinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle tarafların yetki sözleşmesi yapabilecekleri, hal böyle olunca mehir senedinden kaynaklı talep yönünden yetkili mahkeme Konya Mahkemeleri ise de HMK'nın 110....

        kursun faaliyet göstermediğine ve bağışlama şartının yerine getirilmediğine yönelik iddialarının tamamen mesnetsiz kaldığını, davacının bağışlamayı geri alabilmesi için TBK'nın 297....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2018/660 ESAS, 2020/360 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/11/2015, 28/12/2015 ve 01/08/2016 tarihli 3 adet Proaktif İş Ortaklığı sözleşmeleri akdedildiğini, bu sözleşmeler kapsamında müvekkili şirketin davalılardan 7000014, 7000065 ve 7000257 bayilik kod numaraları ile 3 ayrı proaktif bayilik aldığını, müvekkilinin anılan sözleşmeler kapsamında 01/11/2015 tarihinden itibaren davalıların proaktif bayisi olarak İstanbul ilinin Avrupa yakasında ve Trakya bölgesinde...

        UYAP Entegrasyonu