Davalılar davanın reddini istemişlerdir Mahkemece davanın kabulü ile davalılar arasındaki satış işleminin icra takip dosyasındaki alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu ... ile 3. kişi ... ’ın anne oğul olmalarına, İ.İ.K.’nun 278/1 maddesine nazaran anne oğul arasında yapılan ivazlı yada ivazsız tasarrufların bağışlama hükmünde sayılacağının öngörülmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalıların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 27.00 YTL peşin harcın onama harcından mahsubuna 18.9.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Olayda alacak 06.06.2002 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanmış, satış işlemi ise daha sonra 22.11.2002’de yani alacağın doğumundan sonra gerçekleşmiştir. İİK.nun 278. maddesinde akrabalar arasındaki satışlar, bedeller arasında fark bulunması nedeniyle bağışlama hükmünde sayılan tasarrufların iptâle tâbi olduğu, 280. maddede ise alacaklıdan mal kaçırmak kastıyla yapılan tasarrufların dava konusu edilebileceği açıklanmıştır. Borçlu hakkında yapılan icra takibinde icra müdürlüğünce aciz belgesi de düzenlendiğinden mahkemece İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde belirtilen iptâl koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durularak davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 17.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın kabulü ile davalılar arasındaki satış işleminin icra takip dosyasındaki alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu...... ile 3. kişi.......’nin anne kız olmalarına, İ.İ.K.’nun 278/III-1 maddesine göre anne kız arasında yapılan ivazlı yada ivazsız tasarrufların bağışlama hükmünde sayılacağının öngörülmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalıların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA 8.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
göre borçlunun bedel olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, bağışlama olarak kabul edildiğinden, davalılar arasındaki protokolün mal kaçırma kasdı ile yapıldığının kabulü gerekir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde taşınmazın 24/2400 oranında hissesi ile 03/07/1977 tarihli dava konusu taşınmaza ilişkin eski projede gösterilen 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin satışının vaad edildiği, 03.07.1977 tarihli projede gösterilen 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin 06.07.2012 tarihli projede 6, 7 ve 8 numaralı bağımsız bölümler birleştirilerek 4 numaralı bağımsız bölüm halini aldığı, 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin satış vaatlerinin yerine getirilmesinin imkansız hale geldiği gerekçesiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine, 160.000 USD takip alacağına ilişkin itirazin iptaline, ... takip öncesi faiz alacağına yapılan itirazın 121,65 USD'si için itirazın iptaline, ...için reddine, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında Ahurlu Köyü çalışma alanında bulunan 144 ada 45 parsel sayılı 711,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, bağışlama ve pay temliki nedeniyle 2/7 payı davacı ve bir kısım davalılar murisi ... Aydoğdu, 1/7 payı diğer bir kısım davalılar murisi ..., 1/7'şer payı davalılar ... (Aydoğdu) ve ..., 2/7 payı davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 273 ve 274 parsel sayılı 5000, 8200 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı, irsen intikal, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 273 ve 274 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 03.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 03.01.2014 gün ve 2012/55-2014/8 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 10.04.2007 tarihli okul yapımına ilişkin bağışlama sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşme gereği davacılar yapılacak okulun bir kısmını bedelsiz olarak yapmayı üstlenmişlerdir. Davada, bedelsiz olarak yapılacak kısmın inşaatın % 51'i iken % 75'ine çıkarılmasının irade fesadı haline dayandığı iddiasıyla aradaki farkın idareden tahsili talep edilmiştir. Uyuşmazlık, niteliği itibariyle eser sözleşmesinden değil, bağışlama sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir....
Mahkemece davalı borçlu ile Yılmaz Arasındaki tasarrufun İİK 278/III-2, Yılmaz ile Ahmet arasındaki tasarrufun İİK 280/1.madde gereğince takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline, dava konusu taşınmaz üzerinde davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar vermesinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalı borçlu ile davalı ... İriz arasındaki 3.10.2005 tarihli tasarrufun bedel farkı nedeniyle İİK 278/3-2, davalı ... ile davalı ... arasındaki 28.11.2005 tarihli tasarrufun davalı ...'...
(Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel, ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanununun 110. maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238. maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Esasen taşınmazın sicil kaydı (mülkiyeti) da davalıya intikal ettirilmiştir. (B.K. M. 238/1). (4.HD. 18.2.1985 - 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Bu durumda değinilen ilkeler çerçevesinde iddia ve buna ilişkin olgular birlikte değerlendirildiğinde anılan belgeye değer verileceği kuşkusuzdur. (BK. 238/Son) Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'...