Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetiminin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiası ile açtığı tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi, kal talebine ilişkin davada toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazın yörede 1979 yılında yapılan arazi kadastro çalışmasında önce 559 parsel sayılı taşınmaz olarak 2800 m2 yüzölçümünde davalı gerçek kişi adına tesbit edildiği, Orman Yönetiminin açtığı kadastro tespitine itiraz davası ve davalı gerçek kişinin açtığı orman kadastro çalışmasına itiraz davalarının birleştirilmesi ile Kadastro Mahkemesinin 1983/5 - 1993/200 sayılı ilam ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, 890 m2'lik bölümün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve orman sınırları içine alınmasına, 1910 m2'lik bölümün ise, davalı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verildiği, 890 m2'lik bölümün 1299 parsel altında orman niteliği ile,1910 m2'lik bölümün ise, 1300 parsel altında davalı gerçek kişi adına tapuya tescil edildikleri...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Her ne kadar, 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından, “Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesinin görevine girdiği” gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de; dava, tapu ve mülkiyet hakkından kaynaklı elatmanın önlenmesi davası olmayıp, (tüm dosya kapsamından) davacının komşu taşınmazda bulunan davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun sağlığa zarar verdiği iddiası ile kaldırılması talebiyle açılmıştır. Bu şekilde dava, baz istasyonlarının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi sebebiyle davalı şirkete ait baz istasyonunun kaldırılmasına ilişkin bulunmakla, uyuşmazlığın Dairemiz görev alanı ile ilgisi bulunmadığından, dosyanın Yargıtay (1.)...

      Ana taşınmazın ortak yerlerine yapılan müdahalenin önlenmesi ve onaylı mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesine ilişkin davalar mülkiyet hakkına dayanılarak açılır. Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesi, yöneticinin görev ve yetkilerini belirlemiş olup, bunların arasında mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantısı olan müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi davasını açma yetki ve görevi bulunmamaktadır. Kat maliki olmayan yöneticinin kat malikleri kurulundan yetki almadıkça ortak yerlere müdahalenin önlenmesi davası açma yetkisi bulunmamaktadır....

      Tapuda mesken nitelikli bağımsız bölümün anılan yasanın 24.maddesine dayanılarak kat maliklerinden izin alınmadan diş hekimliği muayenehanesi olarak kullanılabilmesi için bu hususta yönetim planında yasaklayıcı bir hükmün bulunmaması gerekir. Dosya içerisindeki yönetim planının 3.maddesinde bağımsız bölümlerin tapuda gösterilenden başka amaçla kullanılamayacağı, bu nedenle dairelerin mesken olarak kullanılmasının zorunlu olduğu açıkça öngörülmüştür. Mahkemece yönetim planının bu açık hükmü karşısında davanın kabulü ile davaya konu bağımsız bölümün mesken olan eski haline dönüştürülmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek mesken nitelikli bağımsız bölümün ./.. -2- 2005/11244-2006/234 diş hekimi muayenehanesi olarak kullanılabileceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 9088 ada 39 parsel sayılı taşınmazda yeralan 1.kat 4 nolu bağımsız bölümü davalıdan satın aldığını, ancak daireyi projeye aykırı olması nedeniyle teslim alamadığını ve kullanamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerinde bulunmuştur. Davalı, binanın yapılma aşamasında davacının babasının ısrarı üzerine 4 numaralı bağımsız bölümün bitişiğindeki bağımsız bölümle birleşik yapıldığını, ancak bedeli ödenmeyince sadece çekişmeli bölümün kaydının davacıya verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeli bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, iddianın keşfen sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

          Mahkemece, davalının, davacı ile aralarındaki sözleşmeye aykırı hareket ettiğinin ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 2 no'lu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline, davalının çekişmeli bağımsız bölüme elatmasının önlenmesi ile 583,33 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının, davalının annesi olduğu, davacının maliki olduğu 361 ada 87 sayılı parseldeki 2 no’lu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde tutarak çıplak mülkiyetini 29/06/2011 tarihinde davalıya satış yoluyla temlik ettiği, çekişmeli bağımsız bölümün intifa hakkının halen davacıda olduğu kayden sabittir. Davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın intifa hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma hakkına müdahalede bulunduğu saptanarak mahkemece el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Oysa dava konusu edilen 8 nolu bağımsız bölümün de davalının kullanımında olup olmadığı yönünde Mahkemece bir araştırma ve soruşturma yapılmış değildir. Hal böyle olunca, dava konusu edilen 8 nolu bağımsız bölümün davalının kullanımında olup olmadığının duraksamaya yer verilmeyecek şekilde belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. ... " gerekçesiyle bozulmuş, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Ne var ki; çekişme konusu 8 numaralı bağımsız bölümün tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edildiğini söylemek mümkün değildir....

              Bu suretle 18.madde ile 33.madde birlikte incelendiğinde, rahatsız edici durumlar sebebiyle bağımsız bölümlerin tahliyesinin öngörülmediği, bu hususun ancak 24.maddede öngörülen yasak işlerde geçerli olduğu görülür. Rahatsız edici kullanımın devamı ve koşulların gerçekleşmesi durumunda Kat Mülkiyeti Yasasının 25.maddesinde öngörülen devir sözkonusu olabilir ki dava dilekçesinde taşınmazın devrine ilişkin bir istemin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yasa hükümlerinin doğrudan uygulanması sözkonusu olup hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu ve bağımsız bölümün maliki ile kiracıları arasındaki akdin feshini isteme hakkının bağımsız bölüm malikine ait bulunduğu hususu gözönünde bulundurularak ve ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden kooperatif adına kayıtlı bulunan 3 parsel sayılı taşınmazdaki 16 nolu bağımsız bölümün, eski kooperatif yöneticisi tarafından haklı bir nedeni olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli daireyi kat karşılığı iyiniyet sözleşmesi uyarınca devri gereken ...'dan kiralandığını, fuzuli şagil olmadığının bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayden davacı kooperatif adına kayıtlı bulunan bağımsız bölümün davalı tarafından haklı bir nedeni olmaksızın kullanıldığı gerekçesiyle, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Tavzih isteyen davalılar, davacının açmış olduğu çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli dava sonunda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/602 esas 1995/ 788 sayılı kararı ile bilirkişice tanzim edilen krokide (C) harfi ile gösterilen 4.55 m2’lik kısma vaki elatmanın önlenmesi ve yıkımına karar verildiğini, oysa yıkılacak yerin ebatlarının belirtilmediğini, ölçüsüz yıkım halinde telafisi imkansız zararın doğacağını ileri sürerek, bu bölümün ebatlarının tavzihen belirlenmesini istemiştir. Davacılar, tavzih isteğine yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, yıkımı istenen bölümün miktarı ve koordinatları belirli olduğundan ek karar ile tavzih isteğinin reddine karar verilmiştir. Ek karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı....

                    UYAP Entegrasyonu