WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı var ise de;yeni bir kıymet takdiri işleminin yeni bir şikayet hakkı doğurmayacağı açıktır. Kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez ise de, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve kesinleşmeleri koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler. O halde; Mahkemece kesin hüküm nedeniyle borçlunun meskeniyet şikayetinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davacı vekili, davalı tarafından dava dışı borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ve müvekkiline ait adreste haciz yapıldığını, müvekkilinin dava dışı borçlu şirket ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, müvekkiline ait malların haczedilerek muhafaza altına alındığını, davalının Ankara 3. İcra Hakimliğinin 2010/1177 esas sayılı dosyası üzerinden açtığı istihkak davasının reddedildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin mallarının altı yılı aşkın süre yediemin deposunda bekletildiğini, müvekkiline altı yıl önce takdir edilen bedelin ödendiğini, 2005 yılında takdir edilen ve gerçek değerin çok altında olan bedelin 2011 yılında istihkak davasının kesinleşmesi ile ödenmiş olmasına rağmen müvekkilinin zararının karşılanmadığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça, davalı müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla başlatılmış olan icra takibinde icra dosyasına konu borcun tehiri icra amacıyla depo edildiğini, bundan mütevellit banka hesapları, tapu kaydındaki hacizlerin taşkın haciz olduğunu, söz konusu hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, söz konusu red kararına karşı mahkemece taşkın haciz sebebiyle icra müdürlüğünün işlemini şikayet konusu yaptığını ve iş bu davayı ikama etmesi üzerine süresi içinde davaya cevaplarını sunma zarureti doğduğunu, davanın süresinde açılmadığını, tehiri icra kararı için yatırılan teminatın ödeme yerine geçmediğini, taşkın haciz iddialarını kabul etmediklerini beyanla şikayetin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde şikayetin reddine karar verilmiştir....

      KARAR Davacı alacaklı vekili, müvekkili şirketin yirmi yılı aşkın süredir borçlu ile ayakkabı ticareti yaptığını, 28.11.2014 tarihli haciz esnasında da mülkiyeti borçluya ait ayakkabıların haczedildiğini,borçlunun piyasaya olan borçlarını ödememek ve takipleri semeresiz bırakmak için sahip olduğu dükkanları başta kardeşi olmak üzere üçüncü kişilere devrettiğini öne sürerek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı üçüncü kişi vekili, haciz adresi iş yerinin müvekkilince kiralanıp işletildiğini, borçlu ile bir ilgisinin olmadığını, mahcuzların faturalarının müvekkili adına olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Davacılar tarafından murisleri Hüseyin Çalışkan'ın 08/06/2021 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefatına bağlı olarak maddi ve manevi tazminat talepli açtıkları davada ilk derece mahkemesi tarafından davacıların ihtiyati haciz talepleri 09/07/2021 tarihinde değerlendirilerek, "Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile İİK 259....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyat hacze itiraz eden vekili özetle; alacaklı tarafından alınan ihtiyati haciz kararı üzerine takibe girişildiği gibi müvekkiline ait 32 adet taşınmaz üzerine de ihtiyati haciz şerhi işlendiğini, müvekkili hakkındaki ihtiyati haciz kararına konu alacağın 1.323.240,95 TL olması karşısında takip konusu alacağı bu taşınmazlardan ikisinin karşılar nitelikte olduğunu, buna rağmen diğer tüm taşınmazlarına haciz uygulandığını, ayrıca diğer borçlulara ait 4 adet taşınmaz ile 3 adet araç üzerine de haciz şerhi işlendiğini belirterek; müvekkiline ait Antalya İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Ada, ... Parsel ve Antalya İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Ada, ... Parseller üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla diğer taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talip etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili özetle; İ.İ.K.'nun 264....

          Şti. ve Yusuf Sevinç'in de davalılardan olan alacakları için Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/259 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını ve davanın halen derdest olduğunu, bu dosyanın incelenmesini talep ettiklerini, davacıların da müvekkiline ve icra dosyasının diğer borçlularına ödeme yapması gereken meblağ bulunduğunu, bu nedenle de, bu denli fazla haciz konulmasının ve müvekkilinin oluşacak zararına karşılık hiçbir güvence alınmamasının hakkaniyete aykırı olduğunu, katılmamakla birlikte, yerel mahkeme hiç değilse aşkın haciz nedeni ile müvekkilinin mağduriyetini giderecek şekilde bir karar tesis edilmesi gerektiğini, uzun yılları alacak bir yargılama nedeni ile müvekkilinin tüm mal varlığına haciz konulmasının hakkaniyete aykırı ve adil yargılanma ilkesinin ihlali olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemini şikayettir....

          Mahkemece davacının hangi taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunduğu açıklattırıldıktan sonra; taşınmaz üzerindeki ipoteklere ilişkin bankalardan ipoteğin haciz tarihi itibariyle son bulup bulmadığı ve ipoteğe dayanak kredi sözleşmesinin getirtilerek zorunlu ipoteklerden olup olmadığının değerlendirilmesi, taşınmazın davacının haline münasip hane olup olmadığının tespiti için teknik ve bilimsel verileri içeren Yargıtay kararlarına uygun bilirkişi raporu alınmalı ve oluşan sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Diğer yandan davacı dava dilekçesinde taşkın haciz şikayetinde bulunduğuna göre bu yönde olumlu ya da olumsuz bir hüküm de kurulmamıştır. Bu husus üzerinde de durularak taşınmazlar üzerindeki ipotekler nedeniyle bankaya kalan borçlarının belirlenmesi, taşınmazların ayrı ayrı değerinin saptandıktan sonra icra borcu da gözetilerek tüm taşınmazlar üzerindeki hacizlerin aşkın haciz olup olmadığı hususunda inceleme ve değerlendirme yapılması gerekir....

          Asliye Hukuk Mahkemesine menfi tespit davası açtıklarını mahkemece davanın kabul edildiğini, takibin durduğunu, Yargıtayın bu kararı bozduğunu ancak karar düzeltme talebinde bulunduklarını, davalı yanın dava dosyası Yargıtayda olduğu süre içerisinde, müvekkilinin aracına haciz koyduklarını, bu haciz işlemine karşı şikayet yoluna gittiklerini, dosyada alacaklının alacağını karışlamaya fazlasıyla yeten gayri menkul haczi olduğunu, bu nedenle haczin aşkın bir haciz olduğunu, Yargıtayın karar düzeltme taleplerini henüz kesinleştirmediğini, mahkeme kararının kesinleşmediğini, yeni ek hacizlerin yapılmasının doğru olmadığını, yerel mahkemenin de şikayetin reddi kararının doğru olmadığını, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          da şikayet konusu taşınmazda ikamet ettiğini, müvekkilinin muhtaç olduğu çevresi, sosyo-ekonomik durumu, yaşı ve sair tüm şartların gözetildiğinde, ilgili taşınmazın, haline münasip olduğunu, takip dosyası üzerinden müvekkilinin tüm taşınmazlarına haciz konulduğunu, konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu iddia ederek taşınmazın kaydındaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Şikayetçi borçlu vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin 3 adet taşınmazına haciz konulduğunu, taşınmazların değerinin dosya borcundan çok daha fazla olduğunu iddia ederek ... ili Merkez ilçesi ... mah. 366 Ada 184 parsel 1 numaralı bağımsız bölüm üzerine konulan taşkın haciz nitesliğindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

            UYAP Entegrasyonu