Aynı maddenin son fıkrası uyarınca ise, icra memurunun haciz koyarken alacaklı ve borçlunun menfaatlerini gözetmesi gerekir. Yargıtay'dan tehir-i icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır. O halde, borçlu tarafından, dosya borcunun tamamı (asıl alacak ve fer'ileri ile birlikte) icra dairesine depo edilmiş olmakla, mahkemece, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, aşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nın 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 2-İİK’nın 89/1 birinci haciz ihbarnamesine dayalı haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; 02.03.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir....
nakdi teminatın depo edilmiş olması nedeniyle, dosyadan konulan hacizlerin aşkın hale geldiğini ve borçluya örnek 4-5 icra emri gönderilmeden haciz işlemlerine devam edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hacizlerin kaldırılması ve borçluya örnek 4-5 icra emri gönderilmesine ilişkin talebinin icra müdürlüğünün 04/04/2016 ve 06/04/2016 tarihli kararlarıyla reddedildiğinden bahisle söz konusu müdürlük kararlarının iptalini talep ettiği, mahkemece; itirazın iptali davasında hükmedilen alacak kalemlerinin borçluya örnek 4-5 icra emri gönderilmeden talep edilmesi ve bu alacak yönünden borçlunun mallarına haciz konulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile 06/04/2016 tarihli müdürlük kararının iptaline karar verildiği, kararın dairemizin 06/11/2017 tarihli 2016/22120 Esas - 2017/13655 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı kanunun 297/2 maddesi uyarınca, taleplerin her biri hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak şikayete...
Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir. Yargıtaydan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nın 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır. Somut olayda, şikayetçi borçlu tarafından, takip dosyası kapsamında, nakdi olarak 52.000,00TL. tutarın 05.01.2015 tarihinde dosya hesabına yatırıldığı ve aynı tarihte mehil vesikası alındığı görülmektedir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının meskeniyet şikayetine ilişkin verilen karar yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile; mahkemece verilen kararın HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve konusu kalmayan meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, istinaf edenin sıfatına ve yapılan yargılamada belirlenen başlangıçtaki haklılık durumuna göre, taraf sıfatı bulunmayan şikayetçi hakkında dava açmak ve takip dosyasına borçlu olarak eklenmesini sağlamak suretiyle hakkında dava açılmasına sebebiyet veren davalı alacaklı aleyhine, davacı yararına olacak şekilde vekalet ücreti takdir edilmesi ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, her ne kadar aşkın haciz şikayetine ilişkin mahkemesince verilen karar kesin nitelikte ise de kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verildiğinden, yasal zorunluluk nedeniyle, aşkın haciz şikayetine ilişkin mahkeme hükmüne de kararda yer verilmek suretiyle...
. - 2015/557 K. sayılı dosyasından verilen kararın infazı için öncelikle ihtiyati haciz kararı alınarak borçluya ait mal ve hakların haczedildiği, banka hesaplarına ihtiyati haciz uygulandığı, sonrasında aynı ilama dayanarak ilamlı takibe geçtiklerini, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, icra dosyasına kapak hesabı uyarınca dosya borcuna teminat mektubu sunduklarını ve Yargıtaydan tehiri icra kararı getirene kadar mehil verilmesini talep ettiklerini, icra müdürlüğünün bu taleplerini kabul edip 90 günlük mehil vesikası verdiğini, icra müdürlüğünden ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, müdürlük işleminin iptali ile ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, mahkemece, ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir....
Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir. İİK'nun 36. maddesi uyarınca Yargıtay'dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasında kaydına haciz konulan hacizlerin bir bölümünde ipotekli haciz bulunduğunu, davacının haciz kalsın dediği Bayrampaşada bulunan taşınmazda ise yüklü şerh bulunmakta olup maddi değeri dahi olmayan devremülk niteliğinde taşınmaz olduğunu, davanın 7 günlük yasal sürede açılmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/02/2022 tarih 2021/289 Esas- 2022/143 Karar sayılı kararıyla ; " Şikayetin kısmen kabulü ile: haczin kaldırılması talep edilen taşınmazlardan İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Altayçeşme Mahallesi 16703 ada 23 parselde kayıtlı 34 Nolu daire ve İstanbul İli Bayrampaşa İlçesi Sağmalcılar Mahallesi 46 ada 1 parselde bulunan 250 numaralı bağımsız bölüm yönünden hacizlerin aşkın olduğu anlaşılmakla bu taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasına ..........
Alacaklının 14.07.2015 tarihinde yeniden haciz talebinde bulunduğu fakat icra müdürlüğünce bir yılı aşkın süredir işlem görmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırıldığı, alacaklının takibe devam etmek için icra müdürlüğünden dosyanın yenilenmesini istediği, icra müdürlüğünce harç talep edildiği görülmüştür. İİK'nun 78. maddesi uyarınca alacaklının daha önce talep ettiği ihtiyati haciz kesin hacze dönüştüğünden ve haciz istemi bu şekilde gerçekleştiğinden alacaklının bu haczin düşmesinden sonra yeniden haciz isteyebilmek için yenileme harcı ödemesine gerek bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İş. sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini, hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararına karşı kanun yoluna başvuracaklarını, ancak aynı konu, sebep ve aynı taraflar arasında dört ayrı karar bulunduğunu, icra müdürlüğünce en erken tarihli ihtiyati haciz talebinin reddi kararının uygulanması gerekirken ihtiyati haciz uygulanmasının yerinde olmadığını, bu nedenle ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin reddine dair 22/07/2019 tarihli icra müdürlüğü kararının hukuka aykırı olduğunu, ihtyati haciz miktarı mahkeme kararı ile kesin olarak 24.000.000- TL olarak belirlendiğini, ancak İİK'nın 85/1. maddesine aykırı olarak aşkın haciz uygulandığını, icra müdürlüğünden aşkın hacizlerin kaldırılması hususunda talepte bulunmalarına rağmen bu konuda karar verilmediğini, icra dosyasında taraf olmayan kişiler hakkında da aynı dosya üzerinden ihtiyati haciz uygulandığını, T1 ve DT Gayrimenkul ... A.Ş.'...