Borçlu vekilinin, 15.02.2021 tarihinde verdiği şikayet dilekçesinde müvekkiline tebliğ edilen 1. haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle iptalini istemiş ise de, aynı icra dosyasından çıkartılan 2. Haciz ihbarnamesi davacıya bizzat 20.01.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece de bu şekilde kabul edilerek ıttıla tarihi 20.01.2021 tarihi olarak düzeltilmiş ise de İİK.'nun 16. maddesinde öngörülen şikayet süresi dolmuştur. Davacı üçüncü kişinin usulüne uygun olarak tebliğ edilen 2. Haciz ihbarnamesi ile 1. Haciz ihbarnamesinden haberdar olduğu ve ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra 15.02.2021 tarihinde mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır. O halde, şikayetin yukarıda belirtilen nedenlerle süreden reddi gerekirken işin esastan görülerek reddi isabetsizdir. Açıklanan nedenlere göre şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin katılma yolu ile istinaf talebi de yerinde değildir....
Şikayet olunanların alacağı ilama dayandığından ve ilk haciz uygulayan şikayetçi alacaklının takibinden önce dava açıldığından ilama bağlı alacak nedeniyle konulan haciz İİK.nun 100/2.maddesi uyarınca ilk hacze iştirak eder. Şikayet olunanların açtığı dava 15.09.2003 tarihli olup, 2008/546 sayılı takip dosyasında kesin haciz tarihi 18.01.2008 tarihidir. Şikayetçinin başlattığı 2007/681 sayılı takip dosyasındaki haciz ise 08.11.2007 tarihlidir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 100/2. maddesi gereğince tarafların aynı derecede hacze iştirak edeceği gözetilerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin haciz tarihinin 24.12.2013 olduğu, icra müdürlüğünce sıra cetveli tanzim edilirken satışa arz tarihi olan 11.05.2015 tarihinin esas alınmasının usule aykırı olduğu, şikayetçinin haciz tarihi esas alındığında şikayet olunan belediye başkınlığının cetvelde 1. sıra, vergi dairesinin ise şikayetçiden sonra 3. sırada yer alması gerektiği, belediye başkanlığı alacağının tamamı ödendikten sonra bakiye miktarın şikayetçi ve vergi dairesi dosyaları arasında garameten paylaştırılması gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Şikayet, haciz sıra cetvelinde sıraya ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/9456 E. sayılı dosyasında borçluya ait taşınmaz üzerine 24.07.2012 tarihinde haciz şerhi konulduğunu, kendi haczinin daha önceki tarihli olduğunu, şikayetçinin yasal süre olan bir yıl içinde satış istememesi nedeniyle haczinin düştüğünü, mahkemece konulan tedbirin satış istemeye engel olmadığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ..., şikayetçinin yasal süre olan bir yıl içinde satış istememesi nedeniyle haczinin düştüğünü savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçinin alacaklı olduğu ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/4587 E. sayılı icra dosyasında, bedeli paylaşıma konu olan borçluya ait taşınmaz üzerine 07.05.2012 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, icra takibinin 23.05.2012 tarihinde kesinleşmesi ile birlikte ihtiyati haczin de kesinleştiği, şikayet olunan ...'...
Taşkın hacze ilişkin söz konusu mahkeme kararından sonra, alacaklı vekilinin icra müdürlüğünden yeniden haciz talebinde bulunması üzerine, icra müdürlüğü tarafından taşkın hacze ilişkin icra mahkemesi kararı gerekçe gösterilerek davacı alacaklının haciz talepleri reddedilmiştir. Kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez ise de, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve kesinleşmeleri koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı bağlayıcı niteliktedirler. Takip dosyasında Kocaeli İli Darıca İlçesi Darıca Ş. Mahallesi 1580 ada 1 nolu parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin devam ettiği, alacaklının bu aşamada tekrar borçlunun menkul malları üzerinde haciz talep etmesi ile mevcut haczin aşkın hale geleceği kuşkusuz olup, İİK'nın 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır....
Müdürlüğü'nün 2012/14818 Esas sayılı dosyasında 03.....2012 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiğini, müvekkilinin takip ve ihtiyati haczinin şikayet olunan ... ... Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin takip ve ihtiyati haczinden önce olması nedeniyle şikayetçinin alacağı için .... sırada pay ayrılması; bu olmadığı taktirde, şikayet olunan ... ... Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin haczine iştirak ettirilip, paranın ikisi arasında garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan .... ... Tur. San ve Tic. Ltd. Şti. vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan ... ... Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin haczinin önce kesinleştiği, bu nedenle ilk haciz olarak değerlendirilmesi gerektiği, şikayetçi haczinin ise İİK'nın 268. maddesindeki şartları taşımaması nedeniyle bu hacze iştirak edemeyeceği gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiştir....
İİK.’nun “İhtiyati haciz kararının icrası” başlıklı 261. maddesinin 1. fıkrası “Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.” hükmünü içermektedir. Aynı Kanunun “İhtiyati haczi tamamlayan merasim” başlıklı, 264. maddesinin 1. fıkrasında da, “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur....
Maddesi gereğince haczedilmezlik nedeniyle kaldırılmasına, aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 03/01/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; şikayet süresi geçtikten sonra açılmıştır, süreden reddi gerekir, şirketin gayrimenkullerine sistem üzerinden haciz konulduğundan kıymet takdiri yapılmadığını, haciz konulan menkul ve gayrimenkullerin değerinin bilinmesinin mümkün olmadığını, kıymet takdiri yapılmadığından aşkın haciz iddiasının hukuken isabetli olmadığını, haczedilen malların maden işletmesi ile bir bütünlük arz etmediğini, haczedilmezlik şikayetinin yerinde olmadığını, süre yönünden reddi ile haksız ve hukuka aykırı iddialara dayanan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, keşif ve bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti davanın reddine, karar verilmiştir....
Somut olayda, istinaf konusu şikayet, İİK'nun 85. maddesine dayanan aşkın haciz şikâyeti olup, bu şikayet üzerine verilen karar yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca kesin olduğu, istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK 352- 346 ve İİK'nun 363 maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir. Meskeniyet şikayeti yönünden; Davacı İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, Sarıgazi mah. 662 ada, 6, 17,18 no'lu bitişik parseller üzerinde bulunan yapının, müvekkili ve ailesinin müştereken ve birlikte ikamet ettikleri mesken olduğunu, müvekkilinin meskeni ve eklentilerinin haczedilemeyeceğini ileri sürmüş; Mahkemece davalı vekili Av. T4 adına düzenlenen Üsküdar 11....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçlu hakkında başlattıkları takip kapsamında borçluya ait .... plakalı araç üzerine 04.07.2012 tarihinde fiili haciz, 06.07.2012 tarihinde ise kaydi haciz koyduklarını, hacizlerinin önce olması nedeniyle satış talep ettiklerini, sıra cetvelinde ikinci sırada yer almalarının hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine başlattıkları ... takibinin kesinleşmesi üzerine ....06.2012 tarihinde borçluya ait araç üzerine haciz koyduklarını, bilgisayarda sehven haciz yerine iflas şerhi işlendiğini, aracın yakalanması için ....06.2012 tarihinde yakalama avansı yatırdıklarını, trafik kaydına da yakalama şerhi işlendiğini, iflas şerhinin ... müdürlüğünce düzeltildiğini, hacizlerinin ....sırada olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....