Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, ormandan açma yapmak suretiyle zarara neden olduğunu iddia ettiği davalının, ağaç bedeli ve ağaçlandırma giderinden oluşan tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı, ıslah dilekçesiyle, ıslah ettiği miktara da olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunduğu halde mahkemece, gerekçede gösterilmeksizin ıslah dilekçesi ile istenilen tazminat miktarına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Haksız eylemlerde, haksız eylem tarihinde direnime (temerrüde) düşülmüş olduğu nedeniyle, istekte bulunduğu takdirde bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; hükmün, HUMK’un 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    un görevlendirildiği, sonraki yıllara ait kararlarda köy bekçiliği ve içme suyu paralarının toplanması için başka kişilerin görevlendirildiği, ağaçlandırma sahasının korunması ile ilgili kararlar ( 01.01.2002, 01.01.2003, 01.01.2004 tarihli ) varsa da bekçilik ile ilgili karar bulunmadığı, bunlardan sonra ağaçlandırma sahasının korunmasındaki bekçilik ile ilgili ilk kararın 01.01.2005 tarihli olduğu ve bekçi olarak davacının tutulduğu, ancak kararın diğer yazılı kısmi ile davacının bekçi olarak tutulduğuna dair kısmında kalem farklılığı bulunduğu, 01.01.2006 tarihli kararda ağaçlandırma alanının korunmasına ilişkin karar var ve altına not olarak bekçi olarak davacının tutulduğunun yazıldığı, bu kararın diğer kısımları ile davacı hakkındaki kısmı arasında da kalem farkı bulunduğu, 29.07.1999 tarihli karar ile dava dışı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Katılan vekilinin ağaçlandırma giderine yönelik temyizine hasren yapılan incelemede, 01.06.2005 tarihinden sonra ceza mahkemelerine açılan davalarda şahsi hak taleplerinin neticelendirilemeyeceği gözetilmeden ağaçlandırma giderine ilişkin talebin reddine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'un 322. maddesi uyarınca hükmün ağaçlandırma giderine ilişkin 9 nolu bendi kaldırılarak yerine katılan vekilinin ağaçlandırma giderine yönelik talebi hakkında hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine cümlesi yazılması suretiyle...

        Özel ağaçlandırma, erozyon kontrolü, özel imar-ihya ve enerji ormanına konu sahaların korunması Devletin kontrol ve denetimi altında sahipleri tarafından yapılır.” denilmek suretiyle Ağaçlandırma işleminin usul ve esaslarını ve tabi olduğu rejimi anlatmaktadır. Tüm bu yasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu gerek özel mülkiyete ait gerekse kamuya ait taşınmazlarda ağaçlandırma faaliyetinin, yalnızca Orman Yönetimi tarafından yapılması gerekmediği gibi, özel ve tüzel kişilikler tarafından da yasada belirlenmiş koşullar çerçevesinde (11.03.1989 tarih ve 20105 nolu Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ağaçlandırma Yönetmeliğinde düzenlenen kurallara göre) ağaçlandırma yapılabileceği anlaşılmaktadır....

          Ancak, Davanın dayanağını oluşturan 6831 sayılı Kanun'un 82. maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli bulunan suç tutanağı ve yangın sahasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile, 6831 sayılı Kanun'un 2896 sayılı kanunla değişik 112. maddesine göre tazmini gereken doğrudan zararın 1.953,23 TL olduğu, 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde düzenlenen gerçek zararın hesabında yanan sahada hasar gören ağaç ve ağaçcıklarla, bitki örtüsüne göre oluşan zarar, ağaç ve ağaçcıkların hayatiyetini kaybedip etmediği, geride kalan emvalin değerlendirilme miktarı, yok olan canlı varlıktan ve toprağın verim gücündeki azalma gibi hususların nazara alınması gerekip, ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarının dikkate alınmaması gerektiğine göre; CMK'nin 231/5 ve devamı maddesinde yer alan subjektif şartlar değerlendirilerek karar verilmesi yerine, ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masrafları da dahil edilerek oluşan zararın sanıklar tarafından giderilmediğinden...

            Vicdani kanının oluşturduğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelenmede; Yangın sahasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile, yangından dolayı herhangi bir ağacın hayatiyetini kaybetmediği, yangının örtü yangını şeklinde seyrettiği tespit edilmiş olup, 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde düzenlenen gerçek zararın hesabında yanan sahada hasar gören ağaç ve ağaçcıklarla, bitki örtüsüne göre oluşan zarar, ağaç ve ağaçcıkların hayatiyetini kaybedip etmediği, geride kalan emvalin değerlendirilme miktarı, yok olan canlı varlıktan ve toprağın verim gücündeki azalma gibi hususların nazara alınması gerekip ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarının dikkate alınmaması gerektiğine göre; ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarından oluşan zararın sanık tarafından giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi, Kabule göre de; TCK'nın 52/4. maddesi...

              Davacı, davalının ormanlık alanda motorlu testere ile ağaç kesmek suretiyle ormanlık alana zarar verdiğini iddia ederek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, dava konusu yerin dedesinden kaldığını, ağaç kesmediğini beyanla açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu olayda; yerel mahkeme ilamının sadece, 10.103 m² alan için ağaçlandırma gideri hesabı yapılması gerektiği yönünden bozulmuş olması ve mahkemece bozma ilamına da uyulmuş olmasına rağmen 11.900 m² alan üzerinden ağaçlandırma gideri ve ağaç bedeli hesabı yapılmış olması usul ve yasaya uygun düşmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Topladığım çöpleri etrafını suladım çöplerin temizliği sırasında yangın çıkmaması için her türlü tedbiri aldığını, havanın rüzgarlı olmadığını, bütün tedbirlerden sonra topladığı çöpleri yakmaya başladığını, bir müddet sonra rüzgarın çıktığını, bütün çöpleri dağıttığını, bu esnada yalnız olduğunu, çöpleri toparlamaya çalıştığını ancak başarılı olmadığını, o sırada köydekilerin duyanların yardıma geldiğini, yangını söndürmeye çalıştıklarını, ancak kuraklık nedeniyle anında söndüremediklerini, Orman itfaiyesinin geldiğini, yol olmadığı ve kayalık bir arazi olduğu için söndürme işleminin kısa sürede bitmediğini, daha çok halkın yardımı ile yangının yayılmasını engellediklerini, yangında zarar gören alanın yaklaşık 1 hektar olduğunu, zarar gören ağaç sayısının 100 civarında olduğunu, bu ağaçların ekonomik ömrünü doldurduklarını, maddi değer olarak değerlendirilemeyeceğini, sadece yakacak olarak kullanılabileceğini, bu nedenle zarar hesabının abartılı olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1972 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında, ... köyü 3844 parsel sayılı 148320 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle orta malı olarak tespit edilmiştir. Davacı gerçek kişiler, Orman Yönetimi'nin mera alanına ağaçlandırma yaparak müdahalede bulunduğu, hayvancılıkla uğraştıkları için zarar gördükleri, el atmanın önlenmesi iddiasıyla dava açmışlardır....

                  Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı kurumun sorumluluğunda bulunan ormanlık alanda rüzgar doğal kaynağını elektrik enerjisine dönüştürme tesisi kurulması için izin aldığını, izin nedeniyle yasa ve mevzuat gereği ödeme yaptığı halde ilave ağaçlandırma bedelinin tarafından tahsil edildiğini ileri sürerek, fazla tahsil edilen ilave ağaçlandırma bedeli 541.949,06-TL'nin 23.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacı şirkete ön izin ve kesin izinin bakanlık makamınca verildiğini, ağaçlandırma bedelinin de izinler uyarınca tahsil edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu