Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; Menfi tespit ve ihtirazi kayıtla ödenen ilave ağaçlandırma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Bilirkişi heyetinin 08/01/2019 tarihli raporunda belirtildiği üzere taraflar arasında imzalanan protokol ve ekleri ile uygulama yönetmeliklerinde ilave ağaçlandırma bedeli alınacağına ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Davalı kurum da taraflar arasında imzalanan protokol ve uygulama yönetmeliklerine dayanarak ilave ağaçlandırma bedeli istediği savunmasında bulunmamıştır. Davacı kurumdan alınan ilave ağaçlandırma bedeli, ilgili yasa ve uygulama yönetmeliğiyle hüküm altına alınmayan bir bedel olduğundan davacının ilave ağaçlandırma bedelinden sorumlu tutulması mümkün değildir. İlk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararı ve gerekçesi yerindedir. Ancak, 28/04/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunun 33....

Hukuk Dairesinin 2019/3464 Esas, 2021/3768 Karar sayılı kararı ile, “…a) 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 114. maddesi “Her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu Kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince orman mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınarak, Kanun’un 114. maddesine göre yangın etkisi altında kalan 23.251 m2 yönünden ağaçlandırma gideri tazminatına hükmedilmiştir. Ancak orman muhafaza memurları tarafından düzenlenen 27/08/2013 tarihli tutanakta yangın nedeniyle hayatiyetini kaybeden ağaç sayısı 435 adet olarak belirlenmiştir....

tazminat olarak talep edilemeyeceği, 6831 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince; her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu Kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da hükmolunacağından ve yangının örtü yangını niteliğinde olmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince ağaçlandırma giderine hükmedilmiş olmasında ve olay tarihi üzerinden ... bir zaman geçmiş olması nedeniyle mahallinde keşif yapılmasının ve ceza yargılamasında dinlenen tanıkların yeniden dinlenmesi dosyaya bir katkı sağlamayacağından İlk Derece Mahkemesince mahallinde keşif yapılmamış olması ve tanıkların yeniden dinlenmemiş olmasında da usul ekonomisi bakımından hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir....

    İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacı şirketin … rüzgar gülü faaliyetinde bulunmak üzere usulüne uygun olarak izin aldığı orman vasıflı arazi için ağaçlandırma bedeli ödemesi gerektiği konusunda duraksamanın olmadığı, Orman Kanunun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğin 9. maddesinde ağaçlandırma bedelinin neye göre nasıl belirleneceğinin açık olduğu, ilk olarak bu hüküm uyarınca 140.394,04-TL ağaçlandırma bedelinin tahakkuk ettirildiği ve tahsil edildiği, ancak dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilen Orman Genel Müdürlüğü emri uyarınca belirlenen ilave ağaçlandırma bedelinin belirlenmesine ilişkin işlemin yasal dayanağının olmadığı anlaşıldığından, Orman Kanunun 17/3 ve 18'inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği hükmüne aykırı olarak ilave ağaçlandırma bedeli tahakkuk ettirilmesine ilişkin … gün ve …/E… sayılı işleme yapılan 20.03.2018 tarihli itirazın reddine dair … gün ve …-…-E…. sayılı işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık olmadığı sonucuna varıldığı...

      Davacı, davalının faaliyette bulunduğu maden sahası ile ilgili ödemesi gereken arazi izin bedeli, ağaçlandırma gideri ve teminat bedelini ödemediğini belirterek anılan tutarın tahsilini istemiştir. Davalı, davaya konu maden sahasının başka maden sahalarından yapılan eklemelerle meydana geldiğini, ağaçlandırma gideri ve teminat bedelinin bir kereye mahsus olarak ödendiğini, diğer izin alınan dosyalarda ödenen ağaçlandırma ve teminat bedellerinin bu saha için belirlenen tutardan indirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        Yine 6831 Sayılı Orman Yasası’nın 114 maddesinde “Her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu Kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da hükmolunur.” denilmektedir. Davacı idare, eldeki davada devlet ormanında meydana gelen yangın nedeniyle oluşan orman örtüsü zararı için ağaçlandırma gideri ile yangın söndürme masrafı zararlarının giderilmesini istemektedir. Davacı tarafça yangın söndürme faaliyeti yönünden , İşçilik Prim Giderleri 376.65 TL, Akaryakıt gideri 350.61 TL, Su İkmal Aracı 3711.60 TL, Arazöz kullanımı gideri 4848.00 TL , İlk Müdahale Aracı gideri 365.40 TL , Minibüs gideri 297.45 TL , Helikopter gideri 97052.71 TL olmak üzere 107.002, 42 TL yangın söndürme masrafı ve 5005.50 TL ağaçlandırma gideri olarak tazminat talep edilmiştir....

        Ancak 100 TL bilirkişi gideri 19.10.2010 tarih 10576 no lu makbuz ile davalı tarafından yatırılmış olup davacı tarafından yatırılmış gibi yeniden yargılama giderlerinin içinde davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK'nun geçici 3/1. maddesi yollaması ile HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir SONUÇ: Buna göre hüküm fıkrasında yer alan ; “ Davacı tarafça yapılan dava açma harç ve dv gideri 47,05 TL; 3 müzekkere gideri 21,30 TL; bilirkişi ücreti 100,00 TL; yine bilirkişi ücreti 125,00 TL; 2 dv rapor tebliği 10,00 TL; ıslah harcı 75,00 TL; 1 dv ıslah dilek tebliği 5,00 TL olmak üzere toplam 383,35 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” bendinin çıkarılarak yerine; “ Davacı tarafça yapılan dava açma harç ve davetiye gideri 47,05 TL, 3 müzekkere gideri 21,30 TL, bilirkişi ücreti 125,00 TL, rapor tebliği için 2...

          Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; 1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna ilişkin uygulama esas ve koşullarının belirlendiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarihli 2008/11-250 E, 2009/13 sayılı kararına göre "suçun işlenmesi ile mağdurun veya kanunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya zararın tamamen giderilmesinde zarar yönünden kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek madde zararın esas alınması" görüşü benimsenmesine göre, mahkemece bilirkişiden alınacak ek rapor ile ağaçlandırma gideri de sorularak belirlenmesi ve belirlenecek ağaçlandırma gideri ile 60,22 TL ağaç zararını sanıktan ödeyip ödemeyeceği sorularak bu eksiklik giderilmeden ve ayrıca diğer koşulların varlığı halinde de hangisinin CMK'nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel oluşturduğu denetime imkan verecek şekilde kararda...

            gideri ile 42,05 lira nisbi harcın sanıktan tahsiline ilişkin 9. ve 11. maddelerin çıkarılması, “müdahil idarenin ağaçlandırma gideri talebi yönünden hukuk mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetine“ cümlesinin eklenmesi, yine kararın 10. maddesinden de “müdahil idarenin tazminat talebinin reddine, 5320 Sayılı Kanunun gecici 1. maddesi gereğince reddine“ cümlesinin çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı, 05/08/2003 tarihinde yapılan bir ihbar üzerine olay yerine gidildiğini, davalının görevlileri görünce olay yerinden traktörü ile ayrıldığını, görevlilerin davalıyı net olarak gördüklerini, davalının ormandan açma yapmak suretyle tarlasını genişlettiğini ve çam fidanlarını bir araya toplayıp yaktığını belirterek 2.325 TL tazminat, 539,25 TL ağaçlandırma gideri olmak üzere toplam 2.864,25 TL'nin 05/03/2003 tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, iddiaya konu taşınmazın babası adına tapuda kayıtlı olup, mirasbırakanlarından kaldığını, suça konu yerin taşınmaz içinde kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile ceza dosyası uyarınca davanın kabulüne karar verildiği bildirilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu