Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Göğüs hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sattığını, fakat bir süre sonra bu malların gizli ayıplı olduğunun, yeterince oksijen ve ilaç vermediğinin tespit edilmesi üzerine bu durumun davalıya keşide edilen ihtarname ile bildirilerek gereğinin yapılmasının istendiğini, aradan geçen süre zarfında davalının verdiği zararı telafi etmediğini, müvekkilinin gizli ayıplı malları başka bir firmadan daha pahalı ürünler temin ederek değiştirmek zorunda kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya ödenen ve ayıplı çıkan mal nedeniyle sözleşmenin iptali ile mal bedeli 35.100,00 TL.'nin ticari faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiş, 09.11.2009 tarihli ıslah dilekçesinde, davalının söz konusu malların 4.050 adetini bedelsiz olarak değiştirdiğini, bu sebeple 45.950 adet mal için 32.256,90 TL' nin tahsilini talep ettiğini bildirmiştir....

    Diğer yandan, ayıplı ürünlerin kabul edilmeyecek derecede ayıplı olması sebebiyle bedelinin istenemeyeceği mahkemece kabul edildiği halde; ayıplı ürünlerin yükleniciye iadesine karar verilmemiş olması da kabul şekli bakımından yanlış olduğundan, bozma nedenidir. Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 04.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, gerekçe kısmından kira tazminatına ilişkin olduğu anlaşılan 1.246 TL nin tahsiline, bakiye talebin reddine karar verilmiş ise de kabul edilen kısmın hangi talebe ilişkin olduğu, hüküm fıkrasında belirtilmediği gibi, davacının ayıplı ve eksik ifa konusundaki tazminat talebi hakkında bir değerlendirime yapılmamış, kararın gerekçe kısmında da bu kısma ilişkin bir gerekçeye rastlanmamıştır. ... davacının taleplerinden ayıplı ve eksik ifa hakkında bir değerlendirme yapılmadan ve gerekçe yazılmadan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

        Bilirkişi raporunda tespit edilen ve hesaplamaya dahil edilen ayıplı işlerin tespit föyünde yer almadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından 21.02.2010 tarihli konut tespit föyünde yer verilmeyen ve davalıya bildirilmemiş olan açık ayıplı işler yönünden davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu kabul edilemez. Bu itibarla davacı süresinde davalıya ihbar edilmeyen açık ayıplı işler nedeniyle tazminat talep edemeyecektir. Hal böyle olunca mahkemece bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak davacı tarafından tespit föyü ile davalıya bildirilen açık ayıplarla sınırlı olarak hesaplama yapılmak suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          AŞ'den satın aldığını, aracın teslimi esnasında boya kalınlığının olması gereken değerlerinin çok üzerinde olduğunun ve farklı bölgelerde farklı değerlerde çıktığının anlaşıldığını, aynı zamanda firmada satışı yapılmış bulunan eşdeğer 10 aracın değerlerinin ölçüldüğünü ve ölçüm sonrasında araçların hepsinin boya kalınlıklarının 110-120 mili... çıkmasına rağmen kendisine satılmış olan aracın boya kalınlığının 130-290 mili... aralığında değiştiğini, aracın ayıplı olduğunu ve ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi ile davalılara 30.10.2013 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini ileri sürerek ayıplı aracın iadesi ile eşdeğer 0 km ayıpsız başka bir araç ile değiştirilmesine, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, aracın ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....

            den satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın değiştirilmesine, olmadığı takdirde araçtaki parça değişimi ve tamirat nedeniyle uğranılan değer kaybının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini istemiş; Mahkemece, davanın kabulü ile otomobilin ayıplı olması nedeniyle davalılara iadesi ile aynı teknik özellikler ve aksesuar donanım ile misliyle birlikte değiştirilmesine karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Dairemizin 2015/43999-22610 E. ve K. sayılı ve 30/06/2015 tarihli ilamı ile bilirkişi raporunda davaya konu aksaklığın niteliği, ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise açık ayıplı mı gizli ayıplı mı olduğunun belirtilmediği ve yeniden rapor alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada önceki bilirkişiden ek rapor alınarak dava konusu aracın ayıplı olduğuna ve davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan tarihte davacıya ait bağımsız bölümleri iskânı alınmış şekilde teslim etmediği gibi eksik ve ayıplı olarak imal ettiğinden sözleşmenin feshi gerektiği, davacıya ait bağımsız bölümlerde eksik ve ayıplı imalat bedelinin 11.340,00 TL olduğu ve sözleşmede öngörülen teslim tarihi ile dava tarihine kadar işleyen yoksun kalınan kira bedelinin 30.750,00 TL olduğu ve bu meblağlara işleyecek en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle sözleşmenin feshi, yoksun kalınan kira alacağı ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tazmini istemlerine ilişkindir....

                Blok, ... nolu daireyi satın aldığını, taşınmaz teslim edildiğinde tüm imalatın arızalı, boyaların bozuk, işçiliğin kalitesiz ve malzemelerin standart dışı ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını, teslim tutanağında eksikliklerin de tesbit edildiğini, kullanımla birlikte de pek çok ayıpların ortaya çıktığını, eksik ve ayıpların giderilmesi için davalılara yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak, daire içindeki ve bloklardaki eksik ve ayıplı işler ile site ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalatlar nedeni ile ortaya çıkan bedel farkının ( semen tenzilinin ) tesbit edilerek teslim tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  Blok, ... nolu daireyi satın aldığını, taşınmaz teslim edildiğinde tüm imalatın arızalı, boyaların bozuk, işçiliğin kalitesiz ve malzemelerin standart dışı ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını, teslim tutanağında eksikliklerin de tesbit edildiğini, kullanımla birlikte de pek çok ayıpların ortaya çıktığını, eksik ve ayıpların giderilmesi için davalılara yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak, daire içindeki ve bloklardaki eksik ve ayıplı işler ile site ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalatlar nedeni ile ortaya çıkan bedel farkının ( semen tenzilinin ) tesbit edilerek teslim tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    Mahkemece toplanan delillere göre, asıl davada, ayıplı olduğu gerekçesiyle çiftçiler tarafından iadesi yapılıp davacının deposunda bulunan mal bedeli toplamının 1.376,40 TL olduğu, davacının, dava açılmasından önce davacı tarafça davalıya iade edilen mallar nedeniyle toplam 2.355,75 TL, yine davacının deposunda bulunan ve iadesi gereken ayıplı mallar nedeniyle 538,00 TL kar kaybına uğradığı, davacının manevi tazminat talebinin ise haklı görülmediği, davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 3 nolu bendinde, davacıya gönderilen ve henüz satışı yapılmayan ayıplı ürünlerin davalı tarafından geri alınarak bedelinin davacıya iadesinin talep edildiği, ancak dava dilekçesinde bu talep yönünden belirtilmiş bir rakam olmadığı gibi usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava da bulunmadığı, birleşen itirazın iptali davası yönünden ise, mal satışları ve ödemeler dikkate alındığında, davacı şirketin 5.231,36 TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle...

                      UYAP Entegrasyonu