Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK’nın 126. maddesi uyarınca eser sözleşmelerinden doğan davalar 5 yıllık “ve ayıplı malzeme kullanılmış ve ayıplı bir iş meydana getirilmiş ise 10 yıllık” zamanaşımına tâbidir. Dava konusu olayda yapılan imalât 5 yıllık süreyle garanti altına alınmıştır. Aynı Kanunun 359. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eseri teslim aldıktan sonra işlerin mutad cereyanına göre imkânını bulur bulmaz muayeneye ve kusurları varsa müteahhide bildirmeye mecbur olup, bildirmediği takdirde yüklenici sorumluluktan kurtulur ise de; teslim alınmasından sonra eserde ortaya çıkan gizli ayıplı imalâtlarla ilgili sorumluluğun BK'nın 362/III. maddesi hükmünce öğrenilir öğrenilmez derhal ihbar edilmiş olması koşuluyla devam edeceği ortadadır....

    Bilirkişilerin bu değerlendirmelerinden, davacı tarafça ayıplı imal edilen 4500 adet t-shirt’ün tamamen reddinin gerekmeyeceği, ancak davalı ... sahibinin zararı kadar ... bedelinden indirim yapılabileceği sonucuna varılmaktadır. ... sahibinin ayıplı imal edilen t-shirt’ler nedeniyle zararı, ayıplı değeriyle t-shirt’ler ayıpsız olarak imal edilseydi satılabileceği değer arasındaki farktan ibarettir. Bilirkişiler tarafından 1 adet t-shirt’ün ayıplı değeri 3,00 YTL olarak belirlenmekle birlikte, o tarihteki ayıpsız imal edilen aynı t-shirt’ün satış bedeli belirlenmemiş, aradaki fark bulunmamış, bu şekilde davalı ... sahibinin zararı hesaplanmamıştır. Belirtilen şekilde hesaplanarak davalı zararı davacı alacağından düşülmek suretiyle davacının hakettiği ... bedeli belirlenerek karar verilmesi ve t-shirt’lerin de ekonomik değerleri olduğundan davalı ... sahibi elinde bırakılması gerekirken, yazılı şekilde karar oluşturulması doğru olmamıştır....

      Davacı, davalıdan satın aldığı aracın aynı şirket tarafından 21.4.2006 tarihinde yapılan onarım ve bakım ile parça değişikliklerinden sonra meydana gelen kaza sonrası yapılan tespitle alınan bilirkişisi raporu ile verilen hizmetin ayıplı olduğunun saptandığını ileri sürerek, ödediği tamir bedeli ile diğer masrafları talep etmiş, davalı ise, verilen hizmetin ayıplı olmadığını ve tespit bilirkişisi raporuna itiraz ettiklerini savunmuştur. Mahkemece, tespit bilirkişisi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. HÜkme esas alınan 28.8.2006 tarihli tespit bilirkişisi raporunda, aracın davalının servisinde kaza nedeni ile sol ön kısmındaki mekanik arızanın onarımı esnasında şanzıman yağının kaçırıldığı ve daha sonra ikmalinin unutulduğunu ve kazada verilen ayıplı hizmet nedeniyle davalı şirketin 2008/12653-2807 kusurlu olduğu açıklanmıştır. Bu raporda aracın 38.439 km'sinde olduğu anlaşılmaktadır....

        A.Ş'den araç satın aldığını, aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı aracın yenisiyle değiştirilmesini veya araç bedelinin iadesini talep etmiştir. Davalı ... Otomotiv Tic. San. A.Ş. vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş, aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... San. A.Ş. vekili, dava konusu aracın hafif ticari araç olduğunu, aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı vekili, davacıdan alınan malların bir kısmının ayıplı çıkması nedeniyle 06.04.2010 tarihli protokol düzenleyerek ödenecek bedelin %10'unun ayıplı çıkan malların tamirinden veya yenisi ile değiştirilmesinden sonra ödeneceği hususunda anlaşma yapıldığını, davacının ayıplı malları değiştirmediğini, davalıya 21.06.2010 tarihinde ihtarname çektiğini, belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, protokol ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davalının takibe yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 5.000,36 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

            tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2012/5384-23361 2-Dosya içinde bulunan bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporundan davaya konu buzdolabının teşhir ürünü olduğu, LCD ekranında çiziklerin bulundğu ve bu haliyle ayıplı mal niteliğini taşıdığı anlaşılmakta olup, esasen mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Tüketici yasası gereği ayıplı mal nedeniyle davacının seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici yasa ile kendisine tanınan 4 seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada ayıplı ürün bedelinin tahsilini istemekte olup, yasa gereği bu talepte bulunma hakkı vardır. Dava konusu ürün ayıplı olduğu içinde davacıya talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir....

              KARAR Davacı, 18/06/2010 tarihinde ...marka notebook bilgisayar satın aldığını, kendisine satılan bu ürünün ayıplı olduğu, durumu satıcıya bildirdiği halde bir sonuç alamadığı, ileri sürerek fatura bedeli olan 2.609,99 TL'nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıdan satın aldığı notebook bilgisayar ayıplı olduğu iddiasıyla eldeki davayı açmış olup, davacının talebiyle ... Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyetince bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, bu rapora göre ürünün ayıplı olduğu kabul edilerek fatura bedelinin iadesine hükmedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yargılama sırasında davacının bu iddiaları kapsamında dava konusu notebook bilgisayarın ayıplı olup olmadığına ilişkin alınan 03/11/2014 tarihli bilirkişi raporunda, ......

                Mahkemece, ilama konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle taraflar arasında bir süredir uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle ilamın karşılıklı edim içeren bir sözleşme gibi infazının mümkün olmadığı, aracın ayıplı olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesi karşısında ayıplı mal sahibinin ilamlı takip başlatmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ilamlı takibin başlamasından sonra ayıplı aracın iadesinin ve misli ile değiştirilmesinin ve hatta misli ile değiştirme mümkün değilse aracın bedelinin tahsilinin gündeme gelebileceği dikkate alınarak, borçlunun ileri sürdüğü nedenle icra emrinin ve takibin iptalinin mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davalı vekili, davacının müvekkiline sattığı madenin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak istenilen değerlerde olmadığını ve ayıplı olduğunu, malın ayıplı haline karşılık gelen bedelin davacıya ödendiğini, aralarındaki mail yazışmalarına göre ayıbı süresinde bildirdiklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davalının davacıdan satın aldığı malın (maden) aralarındaki sözlü anlaşmaya aykırı olarak istenilen değerde olmadığı, davalının davacıya yapmış olduğu ödemelerin teslim edilen düşük oranlı madenlere ilişkin ayıplı malların değerini karşıladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

                    VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının malların ayıplı olduğunu ve bu ayıbın dava konusu parkelerin kullanılmaya başlanmasından sonra ortaya çıktığını belirttiğini, bu durumun taraflarınca kabul edilmediğini, davacının iddia ettiği gibi mallarda teslim anına kadar herhangi bir ayıbın bulunmadığını, davacının da malları görerek ve ayıplı olmadığını bilerek satın aldığını, davacının işbu davayı açmadan önce mallarının ayıplı olduğunu ispat etmesinin, en azından buna ilişkin tespit yaptırmasının gerektiğini, fakat davada hiçbir delile dayanmayan iddialarla ve malların ayıplı olduğundan hareketle tazminat isteminin haksız ve kötü niyetli olduğunu, dosyada bulunan teslim fişinin mahkemece incelendiğinde malların ayıplı olduğuna dair hiçbir şerhin vb gibi durumun olmadığının açıkça ortada olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu