nin bayisi olan diğer davalıdan 2 adet buzdolabı ve 1 adet bulaşık makinesi aldığını,bedelini ödediğini, 2009 model olarak satılmasına rağmen kendisine 2007 üretimi ürünlerin ve buzdolabının teslim edildiğini, ayrıca ürünlerin ayıplı olduğunu belirterek; ürünlerin iadesi ile ürün bedeli 3.100 TL,tespit dosyası avukatlık ücreti 2.478 TL,dosya masrafı 297,16 TL,Noter ihtar masrafı 142,09 TL,Tüketici sorunları Hakem heyetine başvuru için yol ve dosya masrafı olarak 500 TL,ürünlerin evinde yer işgal etmesi nedeniyle depo ücreti olarak 1.131 TL,ürünlerin geri alınmaması ve fiyatların artması nedeniyle fiyat farkı olarak 500 TL,ürünleri kullanmadığından dolayı mahrumiyet zararı 500 TL ve manevi tazminat olarak 1.000 TL olmak üzere toplam 9.648 TL'nin 30.03.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak dava konusu araçtaki üretimdin kaynaklı boya hatası nedeniyle 5.000,00 TL değer kaybı ve 4.000,00 TL boya ve işçilik masrafı olmak üzere toplam 9.000,00 TL ayıplı malın bedelinden indirime hükmedilmiş ise de kullanıma bağlı olmayan imalattan kaynaklı boya hatası durumu mevcut ise aracın tam olarak nerelerinde ve ne miktarda boya atması ve hatası olduğu bu durum nedeniyle araçta meydana gelen değer düşüklüğünün nispi yönteme göre hesaplanarak, nisbi yönteme göre ödenecek Bedel=(taraflar arasındaki Kararlaştırılan Bedel(satış bedeli) x satış tarihi itibariyle Ayıplı Değer/(bölü) satış tarihi itibariyle Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olup, bu şekilde tüketiciden kaynaklanmayan imalat hatasından kaynaklı, boya hatası nedeniyle bedelde indirimi gereken miktar hesaplanması ve oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişinin subjektif yorumu...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2019 NUMARASI : 2018/328 ESAS-2019/592 KARAR DAVA KONUSU : SATILAN MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/328 Esas, 2019/592 karar sayılı 05/07/2019 tarihli kararı aleyhine davalı T3 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Davalılardan T3'dan 9.370,00 TL bedel karşılığında satın alınan termal masaj yatağının ayıplı olması nedeniyle faizi ile birlikte bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporu, ilçe hakem heyeti kararı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; ------ tarafından davacı tarafından dava dışı tüketiciye satılan akıllı saatin ayıplı olduğunun tespit edildiği ve ürün bedeli olan 670,40 TL'nin dava dışı tüketiciye ödenmesine karar verildiği, davacı tarafından sunulan ödeme belgesinden davacı tarafından dava dışı tüketiciye 04/12/2020 tarihinde 1.000,00 TL ödendiği, davanın davacı tarafından tüketiciye satılan ayıplı ürünün ithalatçısı olduğu ve rücu koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme talepli dava yönünden yapılan incelemede; davacı tarafından 08/08/2021 tarihinde satın alınan ve davacıda bulunan yatak odası takımı ve yemek odası takımı satın aldığı, davacı tarafça iş bu dava açılarak satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu ileri sürülerek sözleşmeden dönme talebinin bulunduğu anlaşılmıştır....
Şt. vekili sunmuş olduğu 06/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğunu, dava konusu cihazda ayıp ve arıza bulunmadığını, yetkili servis incelemesinde herhangi bir ayıp ve arıza görülmediğini, kabul anlamına gelmemekle malın ayıplı olması durumunda, Tüketici Kanun'da belirtilen seçimlik hakların kullanabileceğini, tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona erdiğini, davacı tüketicinin, ithalatçı olan müvekkili şirkete karşı bedel iadesi talebini yöneltemeyeceğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin tüketici ile akdi ilişkinin tarafı olan satıcı firmalara karşı talep edilecek bir hak olduğunu, bedel iadesi seçimlik hakkının tüketici işleminin tarafı olmayan ithalatçı firmaya karşı kullanılamayacağını, tüketicinin seçimlik haklarını tükettiğini, yeniden seçimlik hak talep edebilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini...
-TL paspas bedeline yönelik talebin davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle Reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönerek araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ithalatçı şirket ise davacının ithalatçı olan şirketlerine karşı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunamayacağını savunmuştur.Davacı aracını ... Otomotiv İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'den satın almış olup, davalı ... Servis Tic. A.Ş. bu durumda satıcı değil aracın ithalatçısı konumundadır....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek, ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Davalı vekili, taraflar arasında ihraç kayıtlı mal ticareti olduğunu, bu nedenle davacı tarafça KDV dahil edilmeden alacak hesaplanması gerektiğini, teslim edilen ürünlerin bir kısmının ayıplı çıkması nedeniyle yapılan bildirim üzerine davacı tarafın ayıplı ürünler nedeniyle bedel talep etmeyeceklerine dair beyanı bulunduğunu, buna göre KDV hariç dava konusu fatura bedelinden ayıplı ürün bedelleri mahsup edilip, müvekkili tarafından davacıya yapılan ödemeler gözetildiğinde müvekkilinin davacıdan alacaklı konuma geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir....