Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, satışa konu cep telefonunun, kullanımı engelleyen hukuki ayıplı olduğu, telefonun elektronik kimlik bilgisinin değiştirilmiş olduğu, ayrıca satıştan sonra veya davalı tarafından klonlandığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kesin olarak verdiği karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemiyle temyiz edilmiştir. Davacının, davalıya 10.12.2005 tarihinde 460.00 TL bedelle cep telefonu sattığı, telefonun klonlandığının anlaşılması üzerine siyah listeye alındığı dosya içeriğinden 2011/17148-15374 anlaşıldığı gibi bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Klonlanmış cep telefonunun 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4.maddesi gereğince ayıplı mal olduğunun kabulü gerekir. Ayıplı mal satışında tüketici süresinde ayıp ihbarında bulunduğu takdirde, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme hakkına sahiptir....

    Bu durumda davacının ayıplı satıştan dolayı aracın bedelini talebe hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı ilk talebinde her ne kadar bunu istemişse de, daha sonra talebini değiştirmek suretiyle alış bedeli ile satış bedeli arasındaki farkı istemiştir. Ne var ki, davalının, davacının satış bedeliyle bağlı tutulması mümkün değildir. O halde mahkemece, davalının kazanılmış hakları da gözetilmek suretiyle, davacının 21.000,00 TL'ye aldığı aracın, olması gereken ayıplı bedelinin tespiti ile ödenen bedel arasındaki farkın davacıya verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi'nin uygulamasına göre tacirler arasındaki ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda ayıp ihbarının tanıkla ispatı kabul edilmemektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK'nun 225. Maddesinde ağır kusurlu olan satıcının, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağı, satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hükmün geçerli olduğu hükme bağlanmıştır. Sonuç olarak; davacının taraflar arasındaki açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebiyle icra takibi başlatığı, davalı tarafından malların son kullanma tarihi gelmeden bozulduğundan bahisle ayıplı olduğunun ileri sürüldüğü, davacıdan malların alındığının ve bedelinin ödenmediği hususunun çekişmesiz olduğu, Gaziler Vergi Dairesi'nin yazı cevabına göre davalının tacir sıfatını haiz bulunduğu, davalı tarafından TTK'nın 23....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tazminat (Ayıplı Satıştan Kaynaklanan) KARAR : İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan satın aldığı televizyonun ayıplı olduğunu, üründeki arıza ve bozukluğun o üründen gereği gibi faydalanmayı engellediğini, arızanın giderilmesine yönelik girişimleri sonucunda ürünün tamirinin mümkün olmadığının anlaşıldığını, mağduriyetin telafisi için davalıya ihtarname tebliğ edilmiş ise de, sonuç alınamadığını, her ne kadar dava konusu televizyonun faturasında müvekkili tüzel kişinin ünvanı yer alıyor ise de, söz konusu televizyonun müvekkili şirket yetkilisinin ikamet adresinde kullanıldığını, televizyonun ayıp ve arızası kapsamında yapılan başvurularve buna ilişkin servis formlarında da televizyonun teslimat süreçlerinin...

        Tacirler arası ticari satımlarda satıcının ayıplı ifadan sorumluluğu esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı madde hükümlerine tâbidir ancak tacirler arasındaki ticari satımlardan kaynaklanan ayıplı ifa hallerinde alıcının muayene ve ihbar külfetlerinin süresi hakkında Türk Ticaret Kanunu 23/1-c madde hükmünde düzenlenmiş olan özel hüküm uygulanacaktır. Satıcının ayıplı ifasına ilişkin diğer konularda ise Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı hükümlerinde düzenlenen genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. (Prof. Dr. Ömer Adil ATASOY, Av. Hanife ÖZDİL Hukuk Fakültesi Dergisi Yıl 3 Sayı 1 - Haziran 2017 (1-19) 3) 6098 sayılı TBK 223/2 madde hükmü incelendiğinde; Alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde, satılanı kabul etmiş sayılacağı....

          yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine, ayıplı zirai malların bedelinin alınması için davalı tarafından açılmış Bursa 17....

            Davalı vekili, takip konusu edilen fatura konusu ürünlerin bozuk çıktığını, ayıplı ürün teslimi nedeniyle faturaların iade edildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2019/75 ESAS, 2020/71 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 3....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ayıplı ifa nedeniyle satıştan dönme, bedelin iadesi, ödenmeyen senetler yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine yöneliktir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

              İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; ürünlerdeki ayıba ilişkin incelemenin yerinde yapılması gerekirken dosya üzerinde inceleme yapıldığını, ürünlerin ayıplı olup olmadığının ürünün ancak bilirkişi tarafından incelenmesi ile tespit edilebileceğini, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği ve müvekkili tarafından iade alınan 3 ürün için dahi süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını, bu nedenle davacının ayıba tekeffülden kaynaklanan haklarını kaybettiğini, davacıya 13.03.2014 tarihinde satışı yapılan solenoid valf bobinlerinden 19 tanesi için davacının satıştan 4 ay sonra 25.07.2014 tarihli iade faturasını gönderdiğini, iade faturasına müvekkili tarafından süresinde itiraz edildiğini, bu nedenle ayıp ihbarının süresinde olmadığını, davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin de ayıp ihbarı niteliğinde olmadığını, davacıya satışı yapılan ürünlerin ayıplı olmadığını, müvekkili şirket tarafından düzenlenen 16.07.2014 tarihli analiz raporunda ürünlerin ayıplı olmadığının tespit edildiğini, satışa konu 2.053...

                UYAP Entegrasyonu