Sözü edilen yasal düzenlemelere göre tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada sözleşmeden dönerek ayıplı ürünün fatura satış bedelinin tahsilini istemekte olup, dava konusu aracın satış bedelinin davacının talebi doğrultusunda iadesine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. ...
Konusunda uzman bilirkişiler tarafından dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarında davaya konu aracın satış tarihinden önce meydana gelmiş olan hasar nedeniyle ayıplı olduğu, teknik bilgiye sahip olmayan kişi ya da kişilerce tespit edilmesinin mümkün olmadığı bu nedenle gizli ayıplı olduğu, ayıp oranında indirim miktarının 9.391,13 TL olacağı tespit edilmiş, mahkemece rapor doğrultusunda verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı Bayram satış sözleşmesinde yer almamakta ise de araçtaki ayıbın gizlenmesinde ve satış görüşmelerinde davalı Emet ile birlikte hareket ettiği anlaşılmakla söz konusu zarardan sorumlu tutulmasının yerinde olduğu kabul edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26.09.2017 tarih ve 2014/1315 Esas - 2017/749 Karar sayılı kararıyla; "davanın ayıplı araç satımı nedeniyle aracın misli(yenisiyle) ile değiştirilmesi talebi olduğu, davacının ...'nden satın aldığı aracın 06.04.2013 tarihinde teslimi esnasında tavanda sarı lekeler olduğunu ve sağ kapıda çöküntü olduğunu farketmesi üzerinde aracı teslim almaktan imtina ettiği, davalı şirkete 08.04.2013 tarihinde ihtarname göndererek bu ayıpları bildirip aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ödediği araç bedelinin iadesini istediği, davalı ...'...
Davacı eldeki dava ile ayıplı olarak satın aldığı araç nedeniyle, araca yapmış olduğu masraflar ile, bedel indirimini istemiştir. Davalı, davacı tarafın aracı alırken kontrol ettirdiğini, aracın kilometresini kendisinin değiştirmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Dava konusu aracın 28/07/2020 tarihinde davacıya satıldığı, aracın satış tarihinden önce kilometresinin düşürülmüş olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu araçta bulunan ayıp davacıdan gizlenmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı aracın kilometresinin düşürülmüş olduğunu satıştan sonra öğrenmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili müvekkilinin davalılardan ... Otosan AŞ.’nin ürettiği aracı diğer davalı ... araçlar AŞ’den 21.12.2004 tarihinde aldığını, aracın boyasının ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek aracın yenisiyle değiştirilmesine araca yapılan ilaveler nedeniyle harcanan 800.00 YTL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliğinin 21/02/2018 tarih ve 06999 yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, ancak müspet bir dönüş sağlanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları, maddi ve manevi tazminat hakları ile Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulü ile dava konusu 34 XX 720 plakalı aracın ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı aracın davalı satıcıya iadesine, müvekkilinin ayıplı araca ödediği 50.500TL tutarındaki satış bedelinin aracın davalıya iade edilecek tarihten itibaren hesaplanacak değişen oranlardaki reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, ayıplı mal dolayısıyla müvekkilinin yapmış olduğu ihtarname ve satış masrafları ile davalının sebebiyet verdiği diğer masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; davanın davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönülerek bedelin iadesi ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince orantılılık ilkesi gereği ücretsiz onarım ile aracın motorunun değiştirilmesi yönünde kurulan hükme karşı davacı vekilince aracın misli ile değiştirilmesi koşullarının bulunduğu yönünde katılma yoluyla Nissan Otomotiv A.Ş. vekilince davadaki taleplerin zaman aşımına uğradığı, davacı istinafının yerinde olmadığı ve ayrıca ilk derece mahkemesince talep edilen manevi tazminat ile ilgili hüküm kurulmadığı öne sürülmüştür....
den satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesine ilişkindir. Mahkemece, yapılan onarım sonucu arızanın giderildiği ancak aracın niteliği ve özelliği göz önünde bulundurulduğunda şanzımanda meydana gelen arızanın değiştirilmesi neticesinde aracın orjinal halini kaybettiği gibi tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı davacı tarafça değişiklik talebi davalı tarafa iletilmesine karşın davalı yanın bu istemi yerine getirmediği tüketicinin bu şekilde aracı değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilecek olsa da kullanmaya zorlanmasının hak ve adalete uygun bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü cihetine gidilmiştir....
İlk derece mahkemesince;"Davanın Kabulü ile 34 XX 433 plaka sayılı DACİA marka aracın ayıplı mal olarak değerlendirilmesi ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine..." karar verilmiş olup, karar süresinde davalı T5 T7 T3 Limited Şirketi vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiştir....
Bu haliyle aracın satış tarihindeki gerçek kilometresi ile araçta görünen kilometre arasında farklılıklar bulunduğu anlaşılmakla aracın bu nedenle ayıplı olduğu kabul edilebilecektir. Ancak dosyaya sunulan bilirkişi raporunda aracın satış tarihindeki ayıpsız piyasa değerinin 105.705,12 TL olduğu, satış tarihindeki ayıplı haliyle piyasa rayiş değerinin 72.933,84 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı aracın 102.000,00 TL bedelle satışın hususunda davalı taraf ile anlaşıldığını ve bu bedelin araç satış bedeli olarak davalıya ödendiğini beyan etmiş ise de; aracın satışına yönelik düzenlenen noter satış sözleşmesinde araç bedelinin 70.000,00 TL olarak belirtildiği görülmektedir....