Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

2019 yılındaki satılıp teslim edilen karbon grafit tozuyla aynı niteliklerine sahip olmadığını ve objektif olarak sahip olması gereken hammadde özelliklerini taşımadığını, ihtarnameye karşılık keşide edilen ... 1.noterliğinin ... yevmiye ve ... tarihli cevabi ihtarla; hileli ve gizli ayıplı hammadde ihbarı yapılarak ; 2020 yılında satın alınan 45.973,00 KG gizli ayıplı ve hileli hammadde karbon grafit tozu ile imal edilmiş olan balatalardan piyasaya arz edilenlerden şimdilik 6027 adet bedeli karşılığı 777.116,71 TL bedelle iade faturası kesilerek davacıya iade edildiğinden dolayı 777.116,71 TL doğmuş zararımzın derhal karşılanmasını ve şirketimizden olan ayıplı ürün satışından kaynaklı iade faturası kesilen 85.375,95 TL borcu , zararlarına mahsup ettiklerini ve bakıye kalan 691.740,76 TL’ zarar bedelinin derhal ödenmesi ile şirketin piyasadaki markası ve itibarı da olumsuz etkilendiğini maddi ve manevi zarara ugrandığını, aksi takdirde yasal yollara müracat...

    almadığını, ürünleri teslim etmeme gibi bir durumunun olmadığını, ürünlerin İzmir Jan Mobilya deposunda bekletildiğini, cayma hakkının süresi içerisinde kullanılmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Açılan dava ayıplı ürün nedeni ile bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporu ile ürünün ayıplı mal niteliğinde olduğunun tespit edildiğini, ayıplı mal nedeniyle davacının seçimlik haklarını kullanabileceğini, sunulan faturalarda ürün değerinin 5.800,00 TL olduğunu gerekçe göstererek açılan davanın kabulüne karar vermiştir. 6502 Sayılı Kanunun 8. Maddesinde ayıplı malın tanımı "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....

    Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aksi halde de araç satış bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili davalı T3 Ve Tic. A.Ş.'den satın almış olduğu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı bulunduğu iddiasıyla aracın misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde de bedel iadesi talep etmiş olup, davalılar ise ayıp iddialarını kabul etmediklerini, ayıp söz konusu olsa dahi bu ayıbın basit şekilde giderilebileceğini, misli ile değişim ya da bedel iadesi şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne ve aracın misli ile değişimine, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, bu karar süresi içerisinde davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada alınan, ve Yıldız Teknik Üniversitende öğretim görevlisi olan Doç Dr....

    AŞ'nin garanti belgesi kapsamında imalatçının sorumluluğu hükümlerine göre sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konubu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde İİK'nun 24. maddesinin uygulanmasına, ayıplı aracın davalılara iadesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar tacir olup uyuşmazlık ticari satışa konu aracın ayıplı olduğu ve misli ile değiştirilmesi gerektiği iddiasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla somut olayda 6102 sayılı TTK'nun 23. maddesindeki ayıplı mal satışına ilişkin özel hükümlerin uygulanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda TBK'nun ayıplı mal satışına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki görüş bu nedenle isabetli değildir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

      tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonmik eksiklikler içeren mollar ayıplı mal olarak kabul edilir” şeklinde düzenlenmiş olduğunu, aynı yasanın 11. maddesinde de malın ayıplı olduğu durumlarda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olduğunu, buna göre betirtilen ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı tekdirde sözleşmeden dönme hakkı kapsamında ayıplı ürünlerin iadesi ve bedelinin ödenmesi amacıyla Düzce 2....

      Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davalının istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince incelenerek; davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen dosyadaki bilirkişi raporunda,kameradaki bu arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu ve bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişinin bu açıklamalarından kameranın, 4077 sayılı kanunun 4/1 maddesindeki anlamda ayıplı mal olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, yasanın 4/2 maddesinde kendisine tanınan dört seçimlik haktan,ödediği bedelin iadesi hakkını kullanarak,dava açmıştır. Öyle olunca bedelin iadesi şartlarının davacı lehine gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Arızanın tamirle giderilebileceği gerekçesi ile mahkemece davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 30.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan alacak iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır. "Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın araç satış sözleşmesi uyarınca satılan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla alacak istemine ilişkin olup, yetki kamu düzenine ilişkin ve kesin olmadığı,. 6100 Sayılı HMK.nun 6/1 maddesine göre genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalının ikametgahının Kocaeli olduğu, HMK.nun 10.maddesine göre sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği, sözleşmenin yapıldığı ve ifa yerinin de Kocaeli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ............. Somut olayda, davanın, Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, davacının MERNİS yerleşim adres bilgisinin; “Yakınca Mah. Eşref Bitlis Cad....

          GEREKÇE : Taraflar arasında mobilya alımı konusunda akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, sözleşmeye konu yatak odası takımının süresinde teslim edilmemesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme ödediği 850,00 TL'nin iadesi ve sözleşmenin feshinden kaynaklı maddi ve manevi zararının bulunup bulunmadığı hususundadır. Mahkemece, tarafların sunmuş olduğu deliller, dosya arasına alınarak ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu