Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 31/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili açtığı davayla, davalının sözleşme ile üstlendiği işleri süresinde gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi 30/04/2016 tarihinde feshederek karşı tarafa fesih bildirimini taleplerini ilettiğini, eksik ve ayıplı işleri de başka firmalara tamamlattığını ileri sürerek eksik ve ayıplı iş bedeli, gecikme tazminatı ve işin üçüncü kişilere tamamlattırılma bedelini talep etmektedir. Davalı taraf ise, ayıplı imalat yapmadığını, oluşan durumun malzemenin yapısından kaynaklandığını, işin gecikmesinin davacının malzemeleri zamanında vermemesinden kaynaklandığını, yapılan imalatlara göre davacının sözleşme bedelinden daha fazla borcu bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

      Açılan dava ürünlerin ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi ve ihtarname masrafının ödenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından teslim alınan ürünlerin tamamında boya dökülmelerinin bulunduğunu, uygulanan cila işleminin kusurlu olduğunu, bu nedenle ürünlerin gizli ayıplı olduğunu, ürün bedelinin tamamının ödenmiş olduğunu, ürünlerin gizli ayıplı olması nedeniyle bedel iadesine ilişkin talebin haklı olduğunu, 259,00 TL'lik ihtar masrafının ise ispat edilemediğini gerekçe göstererek açılan davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Dosya kapsamında 24/04/2019 tarihli bilirkişi raporu mevcut olup raporda dava konusu ürünlerde boya dökülmeleri ve cila kusuru bulunduğu tespit edilmiştir. HMK'nun ispat yüküne ilişkin 190....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın aracın bakımlarını eksiksiz yerine getirdiği, dışarıdan müdahale ile yangının çıkışı arasında herhangi bir bağlantı kurulamadığı, aracın elektrik tesisatından kaynaklı ayıplı olduğunun 23.03.2020 tarihli bilirkişi raporu ile belirlendiği, buna göre araçta elektrik aksamından kaynaklı imalat hatası bulunduğunun davacı tarafça ispat edildiği, davalının ise aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, 161.938,05 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu olan ve hasara uğrayan aracın davacı tarafından davalıya iadesi ve devrine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

        GEREKÇE: Davacı ayıplı aracın iadesi ile misli ile değişimin yapılması, bunun mümkün olmaması halinde bedel iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı aracın ayıplı olmadığını, iddia edilen sorunların kullanım hatasından kaynaklı olduğunu savunmuştur. Mahkemece aracın üretimden kaynaklı, gizli ayıplı olduğuna yönelik rapora itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. dava konusu aracın 26.04.2018 tarihinde davacı yanca satın alındığı, eldeki davanın 18.12.2019 de açıldığı, mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi nedeniyle dosya dairemizde bulunduğu sırada ve yargılama devam ederken 29.12.2022 tarihinde davacı tarafça aracın dava dışı Billur Sıral Apaydına satıldığı anlaşılmıştır....

        Buna göre, mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre de, davaya konu arızanın niteliğinin yapılan tespite göre, malzemenin sevk edilmesi esnasında yapılacak kontrol ve muayene ile ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, arızaların zamanla ve kullanımla ortaya çıktığı, neticede koltuklarda meydana gelen hata ve arızalardan ötürü kullanıcının kusur ve ihmali bulunmadığı gibi, sorunun dış etken kaynaklı olmadığı, bakım eksikliğinden edilemeyeceği ve imalatın ayıplı olduğu, ayıp ihbarının davalı tarafa yapıldığı ancak dönüş sağlanmadığı, ayıbın giderilmesine yönelik yapılan masraf kalemlerinin faturalarının bulunduğu ve gider miktarının makul olduğu anlaşılmakla, davalının ayıplı ifada sorumluluğu bulunduğundan, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Şirketinin borcuna karşı kefalet amacıyla verildiğini ispatlayamadığı, senetlerin mobilya karşılığı olarak alındığının kabul edildiği, sadece 21.000,00 TL bedelli mobilya teslim edildiği gerekçesiyle henüz ödenmeyen senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile fazladan yapılan 29.000,00 TL ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı aracın “EGR valfinde” imalattan kaynaklı ayıp olduğunu ileri sürerek, aracın davalılara iadesi ile satış bedelinin 31.1.2006 ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten araç aldığını, satın alınan aracın yağmurda içerisine su geçirdiğini fark eden müvekkilinin aracı servise götürdüğünü, ancak davalının aracı iade almadığını, onarım önerdiğini ileri sürerek, ayıplı çıkan araca ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin satım akdinin tarafı olmadığını, yalnızca araca garanti veren olduğunu ve sadece üretim kaynaklı arızaların ücretsiz onarımını taahhüt ettiğini, davacı şirketin TTK 23. maddesine göre süresinde ayıp ihbarı yapmadığını, araçta üretimden kaynaklı bir sorun bulunmadığı belirterek davanın reddini istemiştir....

                D.İş sayılı delil tespiti dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Davacının 15.09.2019 tarihli talep dilekçesi üzerine 1 mimar ve 1 mobilyacı bilirkişi refakatinde mahallinde keşif yapıldığı ve alınan bilirkişi raporuna göre dairelerdeki eksik işlerin ikmali ve ayıplı işlerin ayıplardan izalesi için 131.740-TL tutarında masraf yapılması gerektiği, raporun taraflara tebliğe çıkarılmadığı görülmüştür. Mahkememizce mahallinde keşif yapılmış olup, alınan bilirkişi raporunda, özetle: Keşif anı itibariyle dairelerde eksik ve ayıplı işler bulunmadığı, delil tespiti dosyası üzerinden alınan rapor ile mahallinde yapılan tespitlerin karşılaştırılmasına göre dairelerdeki eksik işlerin ikmali ve ayıplı işlerin ayıplardan izalesi için yapılması gerekli masraf tutarının taraflar arasındaki sözleşmeye göre 85.810-TL, dava tarihindeki rayice göre 140.637-TL olduğu mütala edilmiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu