Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklı bedel iadesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı MADDE 12 – “(1) kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zaman aşımına tabidir.” hükmü gereğince aracın satışından itibaren iki yıldan fazla bir süre geçmiş ise de, ayıbın satıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlendiği durumlarda zaman aşımı süresi uygulanmaz....
ye iadesi ile,( hasar bedeli olan 300,00 TL düşüldükten sonra) araç bedeli olan 37.246,28 TL'nin aracın davalıya iadesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin talebi ile faize ilişkin sair taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... A.Ş'den satın aldığı davaya konu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek,ayıplı aracın bedelinin iadesi istemi ile eldeki davayı açmış,davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu araç üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan “ Makine Yük Müh “ tarafından hazırlanan 19.2.2014 tarihli raporda;...araçtaki vites kolu ve topuzunun imalat kaynaklı hatalı olmadığı,zırıltı sesinin kullanıcı kaynaklı olmadığının belirtildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık 4077 sayılı yasanın 4.maddesinde öngürülen ayıplı malın satışından kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan ayıplı malın onarımı için ödenen bedelin tahsili talebine ilişkindir. Davacı T7 daha sadece 40.000 km’de iken onarılamayan ve tamamen değişimi zorunlu kılan bir şanzıman arızası yaptığını ve bu şekilde gizli ayıplı olduğunu iddia etmiş davalılar ise talebin zaman aşımına uğradığını kaldı ki araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını ve davalı T4 bu davada pasif husumetinin bulunmadığını savunmuşlardır. O halde taraflar arasındaki uyuşmazlık araçta üretimden kaynaklı bir ayıbın olup olmadığı, davacının seçimlik haklarını kullanmak için zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı ve şayet dolmamış ise de davalıların seçimlik haklardan sorumluluğu bulunup bulunmadığı yönündedir....
Kişiye karşı ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu benimsenip, tazminata karar verilirken, eldeki davanın da konusunu teşkil eden "......
Mahkemece, Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/398 esas sayılı dosyasında davacı şirketin 3. kişiye karşı ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu benimsenip, tazminata karar verilirken, eldeki davanın da konusunu teşkil eden "......
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı ürünün iadesi ile satış bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davaya konu cep telefonu 17.05.2013 tarihinde satın alınmış olup cep telefonu 25.09.2013 tarihinde arızalanmış, davacı ayıp nedeniyle üründen faydalanamamanın süreklilik arzettiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak cep telefonunun iadesi ile ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 4077 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında kumaş satışından kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından satılan kumaşların ayıplı olduğu tespit edildiğini, ayıplı olan kumaş cinsi ürünlerin ihraç kayıtlı olarak yurt dışı alıcısına gönderilmeden evvel siparişin gecikmesinden kaynaklı zararların hesaplandığını ve davacıdan kaynaklı zararlar nedeniyle taraf yetkilileri bir araya gelerek anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma gereğince davalının uğradığı zarara istinaden 166.893,06 TL miktarlı 18 adet fatura düzenlendiğini ve bu faturaların davacı şirkete iletildiğini, davacı tarafından itiraz edilmediğini, davalının uğradığı zararlar sulh yoluyla çözüldükten sonra söz konusu kumaşların gümrük işlemlerini bitirerek ihraç edildiğini, ancak davacı tarafın ayıbı kabul ettikten sonra varılan mutabakatları kabul etmeyerek icra takibi başlattığını, davacının takip tarihi itibari ile faiz talep edemeyeceğini, davanın reddini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi veya bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... A.Ş vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin kendi bünyesinde faaliyet gösteren... Kolejinin ek binasında kullanılmak üzere davalı ...Ş tarafından imal edilen ve bayisi diğer davalı ... AŞ. tarafından satılan 49 adet Vario marka kapıyı faturalı satın aldığını, kapıların ayıplı çıkması üzerine durumun davalılara bildirildiğini ileri sürerek kapıların ayıpsız, okul için uygun kapılarla değiştirilmesini veya 49 kapı için ödenen 9.500 TL'nin müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...... AŞ. vekili, davanın Ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtmiştir. Diğer davalı ... AŞ. davanın reddini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/704 KARAR NO : 2024/119 DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/11/2021 KARAR TARİHİ : 13/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, -----adresinde yer alan dükkan niteliğindeki taşınmazın bir kısmını uzun süreli olarak davalıya kiraladığını, taraflar arasındaki kira ilişkisinin uzun süre devam ettiğini, kira döneminin sonlarına doğru davalı kira bedellerinin büyük kısmını eksik ödemeye başladığını, bu sebeple aralarındaki samimiyete güvenerek davacının, davalının ödeme vaatlerine inanarak alacağı için davalı aleyhine bir işlem yapmadığını, ayrıca davacının mobilya tasarımı ve imalatı yaptığından taşınmazın satışından önce davalıya defalarca ürün (mobilya) sattığını, bu ürünlerin bir kısmının faturası ve davalının çalışanı tarafından imzalanmış teslim fişleri...