WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili, araçta servis veya üretimden kaynaklı bir ayıbın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalıdan satın aldığı 2 aracın ayıplı olduğu iddiası ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi talebine ilişkindir. Davacı tarafından davalılara gönderilen 15/10/2018 tarihli ihtarnamede araçlarda çatlak ve paslanmadan ileri gelen ve imalattan kaynaklanan sorunların olduğu belirtilerek araçların misli ile değiştirilmesi isteğinde bulunduğu ihtar edilmiştir....

    tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 2....

    Davalı Demir İnş.Mim.San.Tic.Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; 6502 sayılı Yasa'nın 12. maddesinde ayıplı mal tesliminden kaynaklı uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin düzenlendiğini, ayıplı mal teslimi iddiasından kaynaklı tüketici uyuşmazlıklarında zamanaşımı süresinin ayıp daha ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye tesliminden itibaren 2 yıl olduğunu, dava konusu aracın 25/08/2016 tarihinde satın alındığını, davanın ise 06/09/2019 tarihinde açıldığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacının ayıp iddiasının aracın kullanımıyla ilgili bir aksamaya neden olabilecek durum oluşturmadığını, araçta tekrarlayan, giderilemeyen, maldan yararlanmayı sürekli kılan bir arızanın ve ayıp durumun olmadığını, davacı tarafça dava dilekçesinde faiz talep edildiğini ancak faiz talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu aracın şuanda kendi tasarrufunda bulunduğunu, aracın kullanımına engel bir durumun bulunmadığını belirterek...

    Esasen davacı dava dilekçesi ile ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünün bedelinin iadesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırı olacaktır. Dosya kapsamında yargılama sırasında sunulmuş her hangi bir ıslah talebi de olmadığına göre dava dilekçesiyle davacının ayıplı ürün iddiasına dayanan bedel iadesi talebi olduğundan mahkemece taleple bağlı kalınarak alınan rapor doğrultusunda verilen red kararının yerinde olduğu, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de AAÜT gereğince uygun olduğu anlaşılmış olmakla davacının istinaf talepleri yerinde değildir....

    Somut olayda, Mahkemece verilen ilk kararda araçtaki ayıpların neden olduğu değer kaybı oranında bedel indirimine karar verilmiş; Özel Dairece hükme esas alınan bilirkişi raporları arasında araçta oluşan değer kaybı miktarının belirlenmesine yönelik tespitlerde çelişki olduğu, yine anılan raporlarda dava konusu araçta imalattan kaynaklanan ayıbın olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin yapılmadığı belirtilerek karar bozulmuş; Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yeniden alınan bilirkişi raporuna göre araçta değişimi gerçekleştirilen parçalar sebebiyle herhangi bir değer kaybının olmadığının tespit edilmesi nedeniyle davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi veya bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, araçtaki ayıbın üreticiden kaynaklı olması nedeniyle davacının seçimlik haklarından ücretsiz onarım hakkını kullandığı, ayıpların giderildiği, davanın sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu kararın Özel Dairece davacının...

      Dava, ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı davalı şirketten satın aldığı bilgisayardaki ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davalı vekili ise ayıp iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış ve davaya konu bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporundaki ayıba ilişkin tespitler doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile alım satıma konu olan bilgisayarın bedelinin davalıdan tahsiline, söz konusu bilgisayarın da davalıya iadesine karar verilmiştir. 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesine göre; "......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının davalıdan bir çok mobilya malzemesi satın aldığını, bu ürünlerden 5 parça koltuğun oturulamaz hale geldiğini, bu durumun sebebinin üretimden kaynaklı olduğunu ileri sürerek, yapılan 4.720 TL ödemenin fatura tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zaman aşımının dolduğunu, dava konusu ürünlerin ayıplı olmadığını, kullanım hatasının olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

        İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı mal iddiasına dayanılarak satıcı tarafından başlatılan takipten kaynaklı, davacının borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali, ayrıca ürünlerdeki ayıbın tespiti ile ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılması ve varsa fazla ödenen bedelin iadesi taleplerini içermektedir. Yapılan yargılamada, her iki tarafın da kabulünde olan beyan gereğince, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davacıya 2014 yılının Mayıs ayında teslim edildiği, ancak gününün belli olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme tarihi 4077 sayılı Kanun'un yürürlükte olduğu tarihte yapılmış ve sözleşmenin üstüne de teslimatın 2014 yılının Nisan ayında yapılacağının yazıldığı anlaşılmıştır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm bu açıklamalar ışığında davaya konu somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde davacı tüketicinin 25.07.2011 tarihinde T3 A.Ş. adlı işletmeden satın aldığı otomobilin ayıplı olduğu iddiası ile aracın öncelikle yenisiyle değiştirilmesi veyahut araçtaki ayıp nedeniyle araca ödenen tutar üzerinden bedel indirimine gidilmesini talep ettiği, 03.02.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda yağ uyarı lambasının her 10.000 km bakım periyodundan önce yanmasının günümüz teknolojilerindeki araçlar için olağan dışı bir durum olduğu, davaya konu şikayetin meskun mahallerdeki uzun yollarda ve servisten uzak bölgelerde kullanım durumunda maldan yararlanmayı azaltacak düzeyde olduğu, hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeniyle bedel indiriminin uygun görüldüğü, araçtaki söz konusu yağ eksiltme şikayetinin ayıplı mal kapsamına girdiği, davalının arızayı sürüncemede bırakarak tüketicinin ayıplı mal ihbarını yapmasını...

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davacı aracındaki motor grubu arızalarının gizli ayıp niteliğinde olup, giderilemediği ve devam ettiği garanti şartlarının 5.maddesinde belirtilen sayısal yeterliliğin oluşmakla birlikte mevcut arızanın maldan yararlanmayı sürekli olarak engellediği, davacının BK.nun 202.maddesi uyarınca akdin feshi ve semenin iadesi veya 203.maddesi uyarınca satım konusu aracın ayıptan ari yenisiyle değiştirilmesini talep hakkı bulunduğu ve terditli olarak ileri sürdüğü bedelin iadesi talebinin karşılanması gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle 1.000.00 YTL zarar karşılığına ilişkin davanın HUMK.nun 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, 25.246.10 YTL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ...Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu