Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.'' düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacı satılan --- bedelinin iadesi ve bu sebeple uğranılan zararları talep etmekle, talebinin Türk Borçlar Kanunu 227,229 ve 230 maddeleri gereği özel hükümler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış olup, bilirkişi ikinci ek raporunda genel hükümlere göre davacının tazminat talebinde bulunduğuna ilişkin değerlendirilmesi yerinde görülmemiştir. Bu doğrultuda yapılan incelemede, öncelikli olarak davacının ayıptan kaynaklı seçimlik haklarını kullanması için maddi ve şekli şartların mevcut olması gerekir. Türk Borçlar Kanununun 223....
Dava, tüketicinin ayıplı maldan kaynaklı bedel iadesi talebine ilişkindir. Davalının istinaf talebi yönünden ; Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu nazara alındığında, davaya konu ürünün ayıplı olması nedeni ile davalının istinaf talepleri yerinde görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
olduğu, düşük kaliteli sünger kullanılması sebebi ile süngerin yumuşadığı, süngerin yumuşamasından dolayı çökme oluştuğu, bu durumun gizli ayıp niteliğinde olduğu, yemek odası takımına ait sandalyelerin ahşap iskeletindeki uygulama ve işçilik hataları nedeni ile gizli ayıplı olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. 6502 Sayılı Yasa 12.maddesinde; ayıplı maldan sorumluluğun ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye tesliminden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu düzenlenmiştir....
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, makinenin ayıplı olmadığını, kullanımdan kaynaklı arıza meydana geldiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, makinede gizli ayıp olmadığı, tasarım hatası olduğu, bunun normal çalışmasına engel olmadığı bu nedenle bedel iadesi şartı oluşmadığından 818 sayılı B.K'nın 202/2 maddesi gereğince 1.750,00 TL bedel tenzilinin uygun olduğu gerekçesiyle 1.750,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aksi halde de araç satış bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili davalı T3 Ve Tic. A.Ş.'den satın almış olduğu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı bulunduğu iddiasıyla aracın misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde de bedel iadesi talep etmiş olup, davalılar ise ayıp iddialarını kabul etmediklerini, ayıp söz konusu olsa dahi bu ayıbın basit şekilde giderilebileceğini, misli ile değişim ya da bedel iadesi şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne ve aracın misli ile değişimine, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, bu karar süresi içerisinde davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada alınan, ve Yıldız Teknik Üniversitende öğretim görevlisi olan Doç Dr....
Davalı...Ş., uyuşmazlığın ayıplı maldan ziyade ayıplı iletişim ve servis hizmetine ilişkin olduğunu, davacının cihazı teslim alıp itirazi kayıt koymaksızın cihazı kullandığını, davacının tüketicinin korunması hakkındaki yasada tüketiciye tanınan seçimlik haklardan onarım hakkını kullandığını, bu nedenle bedel iadesi isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, fatura bedellerinin ödenmesine rağmen, davalıların ayıplı mal ve hizmette bulunduklarını, telefonun tamir edilmemesi sebebi ile kampanyadan menfaat sağlayamadığını ileri sürerek zararın tazminini istemiştir. Mahkemece, telefonun çalışır durumda olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğundan davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı aracın “EGR valfinde” imalattan kaynaklı ayıp olduğunu ileri sürerek, aracın davalılara iadesi ile satış bedelinin 31.1.2006 ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, davacının satın almış olduğu telefonun ayıplı olması nedeniyle bedelin iadesi veya ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın kullanıcıdan kaynaklı mı yoksa fabrika hatasından mı kaynaklı olduğu , ayıp nedeni ile bedel iadesi yapılıp yapılamayacağı hususlarında toplanmaktadır. Davacı şirket tarafından davalı şirketten 10.12 2020 tarihinde 12.999,00TL bedelle .... cep telefonunun satın alınmış ve buna ilişkin fatura düzenlenmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava, davacının satın aldığı malın ayıplı olmasından kaynaklanan ayıpsız misliyle değişim aksi takdirde ödenen bedelin iadesi isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davaya konu üründe üretimden kaynaklı ayıp bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, mahkemece bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir....
Somut olayda; mahkemece dava konusu ürünler üzerinde yaptırılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda dava konusu ürünlerin imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun , ayıpların kullanım hatasından kaynaklanmadığının tespit edildiği kaldı ki 16/03/2019 tarihli teslim tutanağında da teslim edilen ürünlerdeki eksik ve ayıplı hususların yazıldığı anlaşılmakla; dava konusu ürünlerdeki ayıbın önemi ve mahiyeti de gözetildiğinde mahkemece davacı tüketicinin seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullanmakta haklı görülmesi ve satış bedelinin davacıya iadesi yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmış....