Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde imalatçı-üretici: kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanlar olarak tanımlanmıştır. 4077 sayılı Kanunun 06/03/2003 -4822 S.K./4. md. ile değişik 4.maddesinde; ”Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal...
ile yapılan bayilik sözleşmesi davalı şirket yönünden borç ve yükümlülük doğurmayacağı kanaatine ulaşıldığı, taraflar arasında ticari mal olan zeytin alışverişi yapılmış olup bir kısım ürünlerin kullanma süresinin geçtiği, bir kısmının ayıplı olduğu, keşif sonucu düzenlenen gıda mühendisi raporunda tespit olunduğu, davacı ve davalı şirketler tacir olup basiretli iş adamı gibi hareket etmekle yükümlü oldukları, bu bağlamda alıcının eğer maldaki ayıp belli ise teslimden itibaren iki gün, eğer açıkça belli değil ise 8 gün içerisinde durumu satıcıya bildirmek zorunda olduğu, bununla birlikte davacı tarafça ayıplı mal bildiriminin davalı tarafa 6-7 ay gibi bir zaman sonra yapılmış olduğundan süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalıya teslim olunan ancak ayıplı olduğu için reklamasyon faturası kesilen mamullerin ayıplı olup olmadığı konusundadır. Mahkemece reklamasyon faturası üzerine davacı şirketin çalışanı olan...’nın ayıplı mal iddiasını kabul ettiği ve yeni bir anlaşma yapıldığı görüşüyle dava reddedilmiş ise de, dosyadaki belgelerden...’nın davacı şirketi borçlandırma yetkisinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece davalının elinde olduğu bildirilen mamüller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayıplı olup olmadığı belirlenmeli, eserin reddi gerekiyor ise davanın şimdiki gibi reddine karar verilmeli, bedelden tenzil suretiyle eserin kabulü mümkün ise ayıplı imalât tutarınca icra takibine yapılan itiraz haklı görülerek dava “inkâr tazminatı talebi de reddedilerek” sonuçlandırılmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve delillerin takdirinde hataya düşülerek, davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur....
- K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı enjektörün ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı ... Oto Alım Satım Tic. A.Ş vekili, sorunun standart dışı yakıt kullanımından kaynaklandığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Türk Otom. Fab. A.Ş vekili, müvekkilinin satım sözleşmesine taraf olmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın enjektörlerinde üretimden kaynaklı bir ayıbın sözkonusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal satıp teslim ettiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dava konusu tavuğun ayıplı olduğu, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacının takip dayanağı yaptığı faturanın ayıplı ürüne ilişkin olduğu, ürün ayıplı olduğundan davalının faturaya itiraz ederek iade ettiği, davalının takibe itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya satışını yaptığı tavuk bedelinin tahsili için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine bu dava açılmıştır....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine üçüncü maddenin (ı) bendinde, İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanlar olarak tanımlanmıştır....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince davalı şirkete satılan mal bedelinden bakiye 6.435,79 TL alacaklarının ödenmediğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında satım konusu malların ayıplı olduğunu ve iade faturası düzenlendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının malların ayıplı olduğu yolundaki savunması ile ayıplı malların davacıya iade edildiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle 6.435,79 TL alacağa yapılan itirazın iptaline, davacının tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 9.1.2009 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını belirterek takımın iadesi ile bedelin tahsiline veya değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu koltuk takımının yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayıplı takımın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, iplik ve kumaş satımına ilişkin olarak ayıplı mal dolayısıyla uğranılan müspet zararın tazmini davasıdır. Davacı, davalıdan iplik ve kumaş satın aldığını, malların işlendikten sonra ihraç edildiğini fakat boya verdiklerini, malların gizli ayıplı olduğunu iddia ederek, ayıplı mallar nedeniyle uğradığı müspet zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Uyuşmazlık, davalıdan satın alınan iplik ve kumaşların ayıplı olup olmadığı ile ayıplı ise davacının ayıplı ürünler nedeniyle doğan müspet zararının ne olduğu hususlarına ilişkindir. Dosyadaki delil ve belgelerin incelenmesinde; Davacının, Bakırköy ....... Noterliğince düzenlenen ....... yevmiye nolu 16.11.2020 tarihli ihtarname ile davalı şirketten alınan ürünlerin gizli ayıplı olduğunu ve boya verdiklerini, bu nedenle 7 gün içerisinde ayıplı mallardan doğan menfi ve müspet zararlarının karşılanmasını davalıdan talep ettiği görülmüştür. Bakırköy ..........
Davalı vekili; dava konusu malların müvekkiline teslim edildiğini, ne var ki teslim edilen mallardan plastik olan kısmın müvekkilinin istediği özellikte olmadığını, müvekkilinin bu malları kullanamayacağını davacıya bildirdiğini, bunun üzerine davacının bu plastik maddeleri alarak ayıbını gidereceğini söylediği, ancak birkaç gün sonra müvekkiline ayıplarını gidermeden teslim ettiğini, müvekkilinin iade faturası keserek malları iade etmek istediğini, ancak davacının bunu kabul etmediğini, müvekkilinin ayıpsız olan mal bedelini ödediğini, davacının talep ettiği mal bedelinden 34.913,49 TL'lik kısmının ödendiğini, bakiye kısımın ayıplı mal bedeline ilişkin olduğundan davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....