nın 8. vd. maddesine göre ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (T.K.H.K.'...
marka 70 KVA otomatik kabinli bir adet jeneratör satın aldığını, jeneratörü bir müddet kullandıktan sonra jeneratörün arızalandığını ve durumun davalı satıcı firmaya derhal bildirildiğini, Adana’dan gelen servis elemanlarının tespitleri sonucu jeneratörün gizli ayıplı olduğunun anlaşıldığını, satılan malın iadesi ile ödenen bedelin talebini içeren ihtarnamenin davalılara tebliğine rağmen bir sonuç alınamadığını, ayıplı malın randımanlı çalışmasının mümkün olmadığını iddia ederek satış sözleşmesinin feshine, ayıplı malın davalılara iadesine, mal bedeline karşılık ödenen 11.000.00 YTL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına, ayıplı mal için verilen üç adet her biri 3.500.00 YTL bedelli toplam 10.500.00 YTL’lik çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Dava dosyasında uyuşmazlık elektronik ortamda alışverişi gerçekleşen ürünün ayıplı olmasından kaynaklanmaktadır. 6502 sayılı Kanun’un “Tanımlar” üst başlığını taşıyan 3 üncü maddesine göre satıcı, "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi", ithalatçı, "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere mal veya hizmetleri ya da bu malların hammaddelerini yahut ara mallarını ticari veya mesleki amaçlarla ithal ederek satım, kira, finansal kiralama veya benzeri bir yolla piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiyi", üretici ise; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal ya da bu malların hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine markasını, unvanını veya herhangi bir ayırt edici işaretini koyarak kendisini üretici olarak gösteren gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. 6502 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre...
Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa'nın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. "Satıcı" kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. "Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır....
zamana yayılan ve güven ilkesine dayalı bir ticari ilişki var ise, alınan mal güvenilir mal diye alındığından ve alındıktan kısa bir süre sonra tahlil için laboratuvara gönderilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,davaya konu olan aracın aracın ayıplı mal olması nedeniyle mümkünse misli ile bu mümkün değil ise satış bedeli olan 27.150 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu aracın ayıplı olduğuna ilişkin delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde davalı tarafından davacıya ayıplı olarak satılan araca ilişkin seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkin olup,Davacı dava dilekçesinde, dava konusu ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini,mümkün olmaması halinde satış bedelinin tahsilini talep etmiştir....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda TKHK ve TBK'nun ayıplı mal satışına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki görüş bu nedenle isabetli değildir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c (eski TTK 25/3) maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır."...
Malın gizli ayıplı olduğu bilirkişi raporu ile sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir. Alıcı bu dönem içinde malı kullanmakta, satıcı ise mal satış bedelini elinde tutmakla semen bedelinin tenzili ve işlemiş faiz talep edilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, fatura bedeli olan 17.000 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, malın iade tarihinden itibaren işleyecek faize ilişkin hüküm kurulmasından ibaret olup, mahkemece yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....