Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları, ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı kanunun 4-A maddesinde ''Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmü düzenlenmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin ... marka araçların ithalatçısı olup, yanlar arasında akdedilen bayiilik ve yetkili servis sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin davalı şirketin yetkili satıcısı ve bayii olarak faaliyet gösterdiğini, ayıplı araç satışından dolayı müvekkili şirketin aleyhine sonuçlanıp kesinleşen ... 3. Tüketici Mahkemesinin 2007/186 Esas sayılı dosyasında hükmolunan yargılama gider ve masraflarının icra yoluyla müvekkilinden tahsil edildiğini, ödenen bu bedelin davalıdan rücu ve tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, ayıplı aracı ithal eden ve müvekkiline teslim eden davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, rücu davasına dayanak teşkil eden ... 3....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/12/2014 NUMARASI : 2007/243-2014/883 -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, ayıplı araç satışından dolayı araç bedeli ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 28/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
- K A R A R - Asıl dava, ayıplı ürün satışı iddiasına dayalı tazminat davası; karşı dava ise satılan ürün bedellerinin tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır. Davalı-karşı davacı vekili, satılan ürünlerin ayıplı olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davacı-karşı davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek kendilerini zarara uğrattığını bildirerek karşı davanın reddini istemiştir....
manevi tazminatın ve söz konusu ticari ilişki nedeniyle davalı tarafa fazladan yaptıkları 6.500 TL ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece, ticari ilişkiden kaynaklanan 6.500 TL alacağın tahsili talebinin kabulüne, ayıplı mal satışından kaynaklı maddi zararın 1.000 TL'sinin kabulüne, ıslahla arttırılan maddi tazminat miktarının zaman aşımı nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davacı maddi tazminat talebini belirsiz alacak davası olarak açmış, bilirkişi raporundan sonra harcını yatırmak süretiyle bedel arttırımı yapmıştır....
Başka bir anlatımla Dairemiz uygulamasına göre tacirler arasındaki ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda ayıp ihbarının tanıkla ispatı kabul edilmemektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK'nun 225. maddesinde ağır kusurlu olan satıcının, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulumayacağı, satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hükmün geçerli olduğu hükme bağlanmıştır. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; Dava öncesi delil tespiti yaptırıldığı ve yargılama sırasında iki kez rapor alındığı, hem delil tespit raporunda hemde mahkemece alınmış olan raporlarda satışa konu araçta meydana gelen arızadan dolayı aracın ayıplı olduğu bilirkişilerce saptanmıştır. Mahkemece alınmış olan bilirkişi raporları arasındaki fark bu ayıbın satıştan önce mi sonra mı oluştuğu yönündedir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....
Davalının tacir olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanan nispi ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir. Taraflar tacir olup, uyuşmazlık, taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı TTK.'nun 23. maddesinde, bu maddadeki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde 6098 sayılı TBK.'nun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK.'nun 219. maddesine göre, satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu anda satılandaki ayıpların varlığını bilmese dahi hukuki ayıbın varlığı halinde bu ayıptan sorumludur. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu araçtaki kilometrede oynama olması olduğu tespit edilmiş olup, motosikletlerin hukuki ayıplı olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, satış sözleşmesinin tarafı olan davacı 6098 sayılı TBK.'...
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/09/2021 KARAR TARİHİ : 15/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin (davacı), 14.06.2021 tarihinde davalıdan 16.200,03....