"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi İstanbul 3.Tüketici Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 18.2.2011 gün, 2462-2417 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 6.7.2011 gün 3373-8025 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ayıplı mal imalinden kaynaklanan sorumluluğa dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, Dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi İstanbul 3.Tüketici Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 19.6.2009 gün, 7890-8546 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 7.7.2009 gün 4085-4185 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 24.12.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/02/2020 KARAR TARİHİ : 16/11/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalı taraftan Hurda Metal Presleme makinası aldıklarını, 01/07/2019 tarihinden teslim edilen makinada arıza ve kırılmalar yaşandığını, bunun makinadan beklenen yararı ortadan kaldırdığını, valf grubunda arıza gövdede çatlak gibi sorunların devam ettiğini, hidrolik sistemin sızıntısı nedeniyle elektrik motorunun da hasar gördüğünü, ürünün ayıplı olması sebebiyle seçimlik haklarını kullanarak bedelde indirim talep ettiklerini ileri sürerek 76.700 TL tutarda satış bedelinde ayıp oranında indirim yapılarak şimdilik 30.000 TL 'nin faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davada Kayseri 4. Asliye Hukuk ile Kayseri 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ikinci el araç satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Tüketici mahkemesince ise, uyuşmazlığın 2. el araç satışından kaynaklandığı ve tüketici işlemi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır....
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu aracın bagaj kapağındaki olumsuzluğun dış etkenlerden kaynaklanmadığı, imalattan kaynaklandığı bildirildiği, davalının davacıya ayıplı mal verdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile ayıplı aracın iadesi ile satış bedeli olan 28.500.00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı araç satışından dolayı satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanılarak açılmış olup, davacı gerçek kişinin tacir olduğuna dair bilgi ve belgeye rastlanılamadığı gibi dava konusu aracın trafik ruhsatında kullanım amacının “hususi”olduğu yazılı bulunduğundan davanın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği gözetilmeden asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılıp, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Malın ayıplı olmasından kaynaklanan Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacının ayıplı duşakabini davalıya iade ettiğinde mal bedelinin tahsil edileceğinin tabi bulunmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 104.59 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı iade faturası içeriğince, ayıplı mallar nedeniyle uğradığı sair zarar için (---- iade faturası düzenlediği, bilirkişilerce bu fatura içeriğindeki zararlar hakkında yapılan incelemede, zararın ayıplı mallardan kaynaklandığı, zararın bedelinin 46.626,55 TL olduğunu belirtmişlerdir. Buna göre; davacının 8 adet fatura bedelinden kaynaklı, ---- davacının ayıplı maldan kaynaklı 46.626,55 TL zararı bulunduğu, ayıplı mal sattığı için davacının ayıplı mal satışından doğan zararlardan mesul olması nedeniyle, davalının bu zararının dava değerinden mahsup edebileceği, bundan dolayı 78.587,16 TL'den ayıptan kaynaklı 46.626,55 TL'lik zararın mahsubuyla, 3.999,17 TL daha davalının borçlu olduğu saptanmakla, icra takibine itirazın bu miktar yönünden iptaline karar verilmiştir....
Birleşen davada ise: davalıya (asıl davacı) satılıp teslim edilen mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda; davacı-birleşen davalı ....Ltd. Şti. ile davalı –birleşen davacı ...Tekstil AŞ. arasında sözlü anlaşma yapıldığı, bu anlaşma gereğince davalının ürünleri teslim ettiği, ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edilemediği, ayıplı olsa bile davacının ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, takibin 39.748,26 TL üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin reddine, %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davacı birleşen davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, davacıdan alınan betonun bir kısmının ayıplı olduğunu, bu nedenle DSİ tarafından ayıplı betonların olduğu kısımların yıkıldığını ve tekrar yapmak zorunda kaldıklarını, bu nedenle davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini, ayıplı mal için ödeme talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir Mahkemece, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,taraflar arasında akdedilen hazır beton satış sözleşmesi kapsamında alınan malın DSİ 6....
Mahkemece, ayıplı malları almasının müflis şirketten beklenemeyeceği, pamukların daha sonra daha düşük bedel ile üçüncü şahsa satılmasının malların ayıplı olmasından kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamıyla örtüşmektedir. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki satışa konu ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre malı satın alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu satıcıya iletmek durumundadır. Somut olayda davalı tacir olup, satılan malın ayıplı olduğuna hususunda süresinde davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil sunmamıştır....