WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itirazda bunulmadığını, fatura alacağının davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda, davalı hizmetin eksik ve ayıplı ifa edildiğine yönelik savunmasını somutlaştırmadığı gibi, tacir olan davalı, verilen hizmetin ayıplı olduğuna hususunda süresinde davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil de sunmuş değildir. Bunun yanında hizmetin eksik veya ayıplı olarak yapıldığına ilişkin ortada somut bir delil de bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.3-Öte yandan fatura ile belirlenen ve ticari defterlere kaydedilen alacak likit olduğundan, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi de yerinde olduğundan, davalının bu yöndeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında usul veya esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 9....

      rağmen davalı tarafça kabul edilmeyerek bir kaç defa değiştirilmesinin istendiği ve sözleşmenin 8. maddesine göre ifanın gecikmediği, gecikmenin olsa bile davalının mermerin değiştirilmesini talep etmesinden kaynaklandığı ve bu nedenle davalının ayıplı ifa iddiasının bilirkişi raporu ile ispatlanamadığı anlaşıldığından 20.745,00 USD alacak ve geç ifa nedeni ile istenen 10.000,00 TL cezai şart talebinin şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir....

        Herne kadar sözleşmenin feshi tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğurur ise de, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf rızaları fesihte birleşmediği sürece, ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Bu itibarla, feshin tek taraflı olarak gerçekleştiğine ilişkin kabul doğru olmamıştır. Öte yandan, sözleşmenin feshi (dönme) ile sözleşmenin ifası anlamına gelen eksik, ayıplı işler bedeli ve gecikme tazminatı gibi olumlu zarar kapsamında kalan talepler birbiriyle çelişkili olduğundan, birlikte istenemezler. Başka bir anlatımla, ya sözleşmenin feshi yada müsbet zarar (ifa) istenebilir....

          Hükme ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen dosyada mübrez bilirkişi raporu doğrultusunda davalının ayıplı dikim nedeni ile davacının uğramış olduğu birim imalat maliyet zararı olan 2.759,48 TL ile davacını ayıpların gideri için üçüncü kişilere ödediği 25.216,88 TL tamir bedelinden davalının sorumlu olduğunun kabulü ile açılan davanın 27.976,36 TL alacak bakımından kısmen kabulüne; alacağın yargılamayı gerektirmesi ve likit olmaması nedeni ile davacının icra inkar tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece ........

            Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacının davalı firmadan 49.867,80 TL bedelle Hyundai İ20 2016 model aracı 24/05/2016 tarihinde sıfır olarak satın aldığı, 17/11/2016 tarihinde davacının davalıya ihtarname göndererek aracın tavanındaki lekeler ve boya kalınlığının yüksek olması, kaputta sökülme ve lokal boya olması nedeni ile ödediği bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır....

            Davalının ayıplı eserin imalatı için yapmış olduğu masrafların alacaktan düşülmesi talebi ise uygulanan nispi metot ile ayıplı değerin bedeline göre hesaplama yapılmış olması karşısında yerinde görülmemiştir. Davalı ayıplı eserin değerini ödemekle yükümlüdür. Anlatılanlara göre davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş. Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir. Davacı da kötü niyeti ispatlanamadığından kötü niyet tazminatına mahkum edilmemiştir. Anlatılanlara göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, -Davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü' nün ... esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın ... TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Hükmolunan alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine, Kabul edilen ......

              , karşı dava olarak da inşaatın tamamlanmasına rağmen davacıların tapuda devir işlemini gerçekleştirmediklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın %50 hissesinin tapu kaydının iptali ile davalı kooperatif adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                D.İş dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, tüm bu sebeplerle davacı tarafın 108.500 TL değerinde ayıplı iş yapmış iken müvekkilden takibe konu olan borç kadar alacaklı olduğunu ileri sürmesi kötü niyetli olduğu ve hukuki dayanaktan yoksun talepler nedeni ile davanın reddinkarar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup taraflar arasında tadilat, tamirat ve dekorasyon uygulaması sözleşmesi yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık sözleşme kapsamındaki davacı yüklenicinin sözleşme kapsamınki edimlerini ayıplı olarak ifa edip etmediği, davalının itirazının kısmi olup olmadığı, davacı tarafın ediminin ayıplı olması halinde niteliği ile (gizli-açık ayıp) süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, davacı tarafın davalıdan alacaklı olup olmadığı, ayıp nedeniyle bedelden indirim yapılması gerekip gerekmediği, gerekmekte ise miktarı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir....

                  Davalı vekili, davacının gönderdiği kutuların ayıplı çıkması üzerine yenileri gelinceye kadar ayıplı kutuların bir kısmının zorunlu olarak kullanıldığını, müvekkilinin borcunu ödeme emri tebliğ edilmeden ödediğini, ibraz edilen sözleşmenin dava konusu olaya uygulama imkanının bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi roporuna göre davalının yaptığı itirazın kısmen iptaline, 687,30 YTL. asıl alacağın takipten itibaren avans faizi ve değişiklikleri ile tahsiline imkan verecek tarzda iptaline, takibin devamına fazla istemin reddine, davalının %40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu