"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsizlik kararının, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, satışı tescile tabi olan davaya konu karavanın harici sözleşme ile davalıdan satın aldığını, trafik tescilinin yapılmaması ve ruhsat işlemlerinin tamamlanamaması nedeniyle malın ayıplı olduğunu, davalıya gönderilen ihtarname ile sözleşmeden döndüğünü davalıya bildirdiğini, karavana 70.000 USD ödediğini belirterek sözleşmeye konu karavanın ayıplı olduğunun tespitine, sözleşmeden dönülmekle edimlerinin iadesine, davalıya ödenen 70.000 USD'nin iadesine karar verilmesini talep etmektedir....
çelişki giderilmeksizin ( 12/09/2018 Tarihli rapor ile 03.05.2018 tarihli rapor açıkça çelişkili olduğu) birbirinden tamamen farklı sonuçları düzenleyen birinde üretime ayıplı diğerinde ayıplı değildir şeklinde tespitte bulunan, dahası TTK'ya göre ayıp ihbar süreleri ile diğer itirazları bakımından hiç bir değerlendirme yapmayan, raporların varlığı karşısında neden ayıplı imalat denilen raporun karara dayanak alındığı ve davanın reddedildiği gerekçeli kararda belirsiz olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında 07.06.2007 tarihli lisans ve işbirliği sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafın kendi çalışanlarının meydana getirdiği ...isimli yazılım üzerinde sözleşme uyarınca davalıya kullanım hakkı tanındığı, bir takım hak ve yükümlülükler kararlaştırıldığı, sözleşmenin lisans sözleşmesi mahiyetinde bulunduğu, haklı nedenle fesih halinde taraflara cezai şart talep hakkı tanındığı, yapılan incelemede sözleşmenin gizlilik hükmünün ihlal edilmediğinin ortaya çıktığı, sözleşmenin 4.2.5 maddesinde kullanılan sayfa üzerinde 'powered by grup software' ibaresinin kullanılacağının kararlaştırıldığı, davalının programı bırakarak bu ibareye yer vermeksizin başka bir program kullanmaya başladığı, sözleşmenin 10.2 maddesinde davalının, işbu sözleşmenin yürürlükte olduğu sürede aynı içerikte başka bir programı davacı olmadan işletmeye açamayacağını taahhüt ettiği, sözleşmenin münhasırlık şartının ihlal edildiği, davalı yanca ayıplı teslim yapıldığı ve bunun süresinde ihbar...
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, bahse konu işin, davalı borçlunun müvekkili şirkete sipariş edilen malların dökümünü yapıp tam ve eksiksiz tüm ayıplardan ari olarak sözleşme hükümlerine göre teslimi olduğunu, bahse konu hizmet ile ilgili davalı ile sipariş sözleşmesi akdedildiğini, davalının kendi kusuru nedeniyle sözleşme gereğini yerine getiremediğini, sözleşme konusu edimleri ayıplı ifa ettiğini ve müvekkili şirkete ayıplı mallar teslim ettiğini, bu durumun doğal sonucu olarak ayıplı çıkan malların faturaları iade olarak kesildiğini ve söz konusu fatura bedellerinin tahsili amacı ile dava konusu icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ayıplı ifa nedeniyle meri mevzuat hükümleri ve sözleşme hükümleri uyarınca ayıplı malları davalı şirkete teslim ettiğini, bunun için ayıplı mallar için ödenen fatura bedellerine ilişkin olarak...
Davalı vekili, taraflar arasında yurtdışına ihraç edilmek üzere gömlek imalatına dair anlaşma olduğunu, üretimi tamamlanan gömleklerin 11/05/2009 tarihinde davacı tarafından yurtdışındaki firmaya teslim edilmek üzere nakliyeci firmaya teslim edildiğini, faturanın müvekkiline kesildiğini, müvekkilinin de toplam 19 koliden oluşan gömleklerin faturasını yurtdışındaki firmaya kestiğini, ancak yurtdışındaki davadışı firmanın malların ayıplı olduğunu bildirerek bir kısmını iade ettiğini, ayıplı malların halen müvekkilinde olduğunu, davacı şirkete bu ayıpların bildirilmesine rağmen davacının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, takibe itiraz ettiklerini beyanla, davanın reddini ve davacı aleyhine asıl alacağın % 40' ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, ayıplı ürün satılması nedeniyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemeyeceğinden manevi tazminat talebi kabul görmemiştir. Netice olarak davacı şirkete satılan makinelerin ayıplı olduğu, bilirkişi incelemesi, servis formları ve taraflar arasındaki yazışmalar ile ispatlanmış olmakla taraflar arasında imzalanan Ticari Satış Sözleşmesinin feshinin tespiti ile; ayıplı makineler için ödenen 182.900 USD nin dava tarihinden itibaren işleyecek devlet bankaları tarafından USD cinsindeki 1 yıl vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; taraflar arasında anlaşma sağlandığını, 09.04.2019 tarihli sipariş onayına istinaden çeşitli tekstil ürünlerinin üretimi hususunda tarafların mutabık kaldıklarını , daha işin başında sipariş geçildikten sadece 3 hafta sonra davacının fiyat artışı talep ettiğini, akatvinde farklı tarihlerde üretim programı ve yükleme tarihlerinin müvekkii tarafından sorgulandığımı, sürekli erteleme ve gecikmelerle bu kapsamda davacı tarafından davaya konu faturaların, aylar süren gecikmeler sonrasında hatalı üretim sorunu ile tespit edilen hatalara ilişkin müteaddit kereler davacıya sorunlar iletildiğini, büyük bir gecikme ile malların yüklendiğini, malların bir bölümü için gecikme nedeni ile müşteri tarafından % 30 indirim talep edildiğini, bir kısım malın ise gerek kalite sorunları gerekse gecikme nedeni ile tamir edilip sevk edilmesi için artık zaman kalmaması nedeni ile müşteri tarafından teslim alınmadığını, müvekkil tarafından 13.12.2019 tarihinde...
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 29.05.2012 tarihli sipariş yazısı ile satın aldığı 19 parça boru ile 65 parça direğin teklif mektubunda belirtilen kalınlıkta olmadığını, malların kullanım amacına hizmet etmediğini, 10.000 Euro avans karşılığında 28.12.2012 tarihinde teslim edilen bu malların eksik ve ayıplı çıktığını, 31.12.2012 tarihli ... 2....
Yapılan yargılama sırasında12/05/2017 tarihli celsede dinlenilen davacı tanıkları ... ile ... beyanlarında; davalı tarafça gönderilen ürünlerin ayıplı olduğunu belirtmiş, tanık ... beyanında, davalının ayıplı teslim ettiği ürün sayısının dava dışı ... şirketi tarafından kendilerine 1800 adet olarak bildirildiğini ifade etmiştir....