Ne varki; 6502 sayılı TKHK'nın 30/4 maddesi uyarınca bağlı kredide satıcı, sağlayıcı ve kredi verenin tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelde indirim hakkını kullanması halinde müteselsil sorumluluğunun öngörüldüğü, dava konusu olayda davacı tüketicinin sözleşmeden dönme veya bedelde indirim hakkını kullanmadığı, dava dışı kooperatif genel kurulunda kredi borcunun son taksidinin vadesi olan 30.01.2018 tarihli teslim tarihinden çok sonra genel kurul kararıyla dava dışı kooperatife yaptığı 30.06.2018 ve 09.02.2019 tarihli ek ödemeleri talep ettiği, bağlı krediyi kullandıran bankanın sadece sözleşmede öngörülen kredi miktarıyla müşterek müteselsil sorumluluğunun bulunduğu; Bunun yanında taraflar arasında düzenlenen sözleşmede de davalı bankanın yapılan ek ödemelere ilişkin de sorumluluğu olacağının da düzenlenmemiş olmasına göre davanın reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin 6100 sayılı HMK 353- 1- B-1 maddesi gereğince...
İlk derece mahkemesince, " ... davacı vekilinin 29/12/2022 tarihli dava dilekçesinde yat kiralama sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı hizmet iddiasıyla ayıp oranında bedelde indirim, maddi ve manevi tazminat talebi ile açılan davanın kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı yanın satıcı sağlayıcı konumunda olmakla birlikte davacı yanın tüketici konumunda olmadığı, nitekim kiralama sözleşmesine ilişkin olarak özel bir düzenlemenin bulunduğu, somut olayda yukarıda bahsedildiği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlığın kiralama sözleşmesinden doğduğu bu haliyle davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Davanın HMK'nun 4/1- a maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Davanın görevli mahkemede açılması dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği..." gerekçeleriyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür....
Dava, satın alınan taşınmazın m2'sinin eksik olması sebebi ile ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak bedelde indirim talebine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....
den 19.07.2012 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracın farklı sebeplerle 24 defa servise girmek zorunda kaldığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu ... plakalı, ... marka Yeni ... 1.3 LTZ Diesel 95hp tipi aracın ayıplı olduğunun tespitine,satıcıya iadesine, 38.628,48-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13....
olduğunun kendisine belirtildiğini, davacı tarafın malın ayıplı olduğunu bilerek aldığını, malın ayıplı olduğu bildirildikten sonra satıcı ayrıca yüklenmedikçe TBK madde 222 gereği sorumlu tutulamayacağını belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; davacıya ayıplı mal verilmesi söz konusu değildir, ancak; davacının aracına davalı T8 çalışanı tarafından yanlış yakıt konulması şeklinde gerçekleşen olayda, davalı T8.nin diğer davalı BP Petrolleri A.Ş'nin bayisi olarak satış yaptığı ve hizmet verdiği hususunda bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.Buna göre olayda sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren hizmet ve dolayısıyla anılan kanunun ‘Ayıplı Hizmet’ başlıklı 13. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayıplı hizmet sözkonusudur. 6502 sayılı yasanın ‘Ayıplı Hizmetten Sorumluluk’ başlıklı 14.maddesi gereğince sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür....
O halde mahkemece, yeniden seçilecek konusunda uzman teknik bilirkişilerden, tespit dosyasındaki bulgular dikkate alınarak imalâtın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise, sözleşmeye ve işin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 360. maddesi hükmüne göre, ayıbın niteliği, ayıbın kabule icbar edilemeyecek ve eserin (yapılan işin) reddini gerektirir nitelikte olup olmadığı, ayıp bu derecede önemli değilse bedelde tenzili gereken miktar veya onarım, mümkün ise onarım masrafları ile ayrıca imalâtın ayıplı olması sonucu ayıbın oluşumunda yüklenicinin kusurlu olması nedeniyle su kaybı zararı olup olmadığı ve miktarı konusunda gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak (davacı tarafından kanıtlanamayan su pompasındaki hasar sonucu oluştuğu iddia edilen zarar katılmaksızın) sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir....
Özetle açıklanan hukuksal çerçeve dahilinde somut olayın değerlendirilmesine gelince; 12.05.2004 ve 13.05.2004 günlü tutanaklarda ayıplı ürünler belirlenmiş ve buna ilişkin tespitlerin bağlandığı tutanaklar taraflarca imzalanmıştır. Bu tutanaklarda, ayıplı kumaşların en geç 15.05.2004 tarihinde ayıpları giderilmek suretiyle davalı tarafından davacıya teslim edileceği kararlaştırılmış olup; davacı, 24.05.2004 günlü yazısını davalıya göndererek sözü edilen tutanaklarda belirtilen kumaşların 15.05.2004 tarihinde teslim alındığını ancak yine ayıpların bulunduğunu bildirmiş ve 31.05.2004 tarihinde de delil tespiti yaptırmıştır. 10.06.2004 tarihli tespit bilirkişi raporunda ise, 200 kg likralı ribana kumaşı ile 2341 adet üretilmiş tekstil ürünlerinin ayıplı olduğu bildirilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 E. sayılı dosyasında müvekkilleri ile ihyası talep edilen şirket arasında imzalanan alım-satım sözleşmesine dayalı olarak ihyası talep edilen şirkete karşı dava konusu malın ayıplı olması nedeniyle bedelde indirim ve kâr mahrumiyetli tazminat talepli dava açıldığını, esas numarası belirtilen mahkeme dava dosyasında ihyası talep edilen şirkete karşı açılan malın ayıplı olması ve tazminat davasında davanın açıldığı tarih olan 21/11/2011 tarihinden sonraki tarihte şirket ortaklarından Fuat Özdil'in vefat ettiğini, şirketin tasfiye sürecine girdiğini, mahkemece T6 yazılan müzekkereyle şirketin tasfiye halinde olup olmadığı, tasfiyenin sona erip ermediği hususunun talep edildiğini, gelen yazı cevabında şirketin 14/10/2015 tescil tarihiyle fesih edildiği ve feshine ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi'nin mahkemeye sunulduğunu, mahkemece 17/05/2018 tarihli duruşmada şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, verilen süre içerisinde Kocaeli 2....
'nin Samsun bayiisi olan Asal Otomotiv 'den 15.12.2016 tarihinde 94.848,40 TL bedelle ve 15.12.2016 tarihli 422561 numaralı fatura karşılığı 55 ATM Ol plakalı 2016 MODEL NİSSAN X-TRALL 1.6 DCI PLATINIUM PREMİUM X-TRONİC, metalik gri renkli, JN1JCAT32U0045310 şase numaralı aracı satın aldığı, araçta siyah lekeler oluşması nedeniyle aracın ayıplı olduğu iddia edilerek bedelde indirim talepli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....