Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, aracın davalılara iadesi ile, 33.485 YTL. araç bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının 30.12.2005 tarihinde satın aldığı aracın ilk olarak 18.1.2006 tarihinde sağ arka kapı bandı ve zeminde lokal hasar , 14.12.2006 tarihinde de arka tampon sağ tarafı ile sağ arka kapı ve süs bandındaki kısmi hasar ile yetkili servise giriş yapıp tamir gördüğü 21.12.2006 tarihinden itibaren de değişik şikayetlerle serviste işlem gördüğü dosyaya ibraz edilen servis belgeleri ile tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu belgeler üzerinde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, aracın ayıplı olduğundan bahisle karar verilmiştir....

    Belirlenen tanım ışığında gerçekten somut olay değerlendirildiğinde, davaya konu aracın ekonomik olarak da ayıplı olduğu davacının süresi içinde davalıya müracaat ile sözleşmeden döndüğü ve seçimlik hakkını aracın iadesi yönünde kullandığı anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada, davalı bankanın bağlı kredi kullandırdığını, bu nedenle ayıp nedeni ile bankanın da sorumlu olduğunu belirtmiş, davalı banka ise; husumet itirazında bulunarak, bağlı kredi kullandırılmadığı gerekçesiyle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, “aracın ayıplı olduğuna karar vermek için yeterli bir delil bulunmadığı” belirtilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; davalı bankanın mahkeme kararını gerekçe noktasında temyiz etmediği, hal böyle olunca davalı bankanın da ayıplı araç nedeni ile sorumlu olacağının kabulü ile her üç davalının sorumluluğu noktasında değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      KARAR Davacı, davalıdan 13.12.2004 tarihinde satın aldığı aracın yıkama esnasında, boyasının çıktığını, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın yanisi ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde sıfır araç bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, 11.11.2009 tarihli beyanında da aracın değiştirilmesini, olmadığı takdirde bedel iadesi, olmazsa değer kaybının tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının değer kaybı ve onarım bedeline ilişkin davasının kabulü ile bilirkişi tarafından belirlenen 3.000,00 Tl boya masrafı ve değer kaybının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 13.12.2004 tarihinde satın aldığı aracın yıkama esnasında, araç boyasının çıktığını, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek yenisi ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde sıfır araç bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare beyanında bu talepleri olmazsa değer kaybının tahsilini istemiştir....

        İlk derece mahkemesince; "Davanın kabulü ile ; 34 XX 823 plakalı aracın davalıya iadesi ile 26.794 TL satış bedelinin satış tarihi olan 25/11/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Ayıplı aracın onarımı davacının için yaptığı masraflar ile noter ihtarname masrafı olan toplam 8.797,07- TL nın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine,.." karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        KARAR Davacı, davalılardan 31.12.2010 tarihinde araç satın aldığını, teslim aldıktan bir süre sonra aracın boyasının ayıplı olduğunu tesbit ettiğini, bu haliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın iadesi ile araç bedeli olan 26.748.52 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ayıplı aracın iadesi ile bedelinin tahsili isteminin reddine, değer kaybı olarak 1.7401.00 TL ile boya masrafı olarak 500.00 TL olmak üzere toplam 2.240.00 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmiş; Hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1–Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen davacının tüm davalıların sair temyiz itirazlarının reddine. 2–Hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Noterliği'nden 28/07/2020 tarihli ve 12595 yevmiye sayılı ihtarnamesinin çekildiğini sözleşmeden belirtilen nedenle dönüldüğünü, aracın iade edileceğini, ihtar edildiğini, ancak ihtarın sonuçsuz kaldığını, bu nedenle davalı ticari işletme aleyhine haklı ve yasal nedenle sözleşmeden dönülerek aracın idaesi ile bedeli olan 25.000,00 TL, nin yasal faizi ile tahsili için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, bu konuda arabuluculuk kanunu gereği arabulucuya 6325 sayılı kanunun gereği başvurulduğunu fakat sonuç alınamadığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, haklı nedenlerle davacıya özürlülüğünden istifade ile fahiş fiyatla ve hileli davranılarak yanıltılıp iyi niyet kuralına aykırı ve fahiş fiyatla satılan ayıplı malın iadesi ile peşin ödenen araç bedelinin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargı gideri ve vekillik ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline ve aracın ayıplı oluşunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalılar, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, araç için bir kez servis başvurusunun olduğunu, kavramanın belli bir sıcaklığı geçmesi halinde aracın durduğunu, bunun kullanma kılavuzunda yazılı olduğunu, araçta ayıp değil, kullanım hatasının bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemişitir. Mahkemece, davanın kabulüne, aracın davalılara iadesi ile 27.980,11 YTL nin dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, ayıplı aracın iade edilerek bedelinin faiziyle tahsili için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, aracın iadesine, bedelinin dava tarihinden 2008/12289-2009/2846 faizi ile tahsiline karar verilmiştir....

            İcra takibinin dayanağı ilamda ''.... plaka sayılı aracın davalıya iadesine, 36.578,00 TL satış bedelinin aracın davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine...'' karar verilmiştir. Anılan ilam bu haliyle edimlerin aynı zamanda ifası (birlikte ifa) yükümlülüğü vermektedir. İlamın infazı ayıplı aracın teslim edilmesi ile araç bedelinin ödenmesinin birlikte gerçekleştirilmesini gerektirir. Alacaklı alacağını tahsil etmiş ise de ayıplı aracın teslimi usulüne uygun gerçekleşmemiştir. Borçlu Şirket, aracın adlarına tescilini talep etmektedir. İlamda, birlikte ifaya hükmedilmiştir. Yani para ödenirken aracın kayden tescili de sağlanmalıdır. (2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 19 ve devamı maddeleri) Aracın fiilen ve fiziki olarak bir yer veya kişiye teslimi gerçek teslim değildir ve bu şekilde mülkiyet geçmez....

              Mahkemece; dava konusu ürünler üzerinde keşif icrası ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişiden alınan ürünlerin gizli ayıplı olduğu yönündeki rapor benimsenmek suretiyle "davacının davasının kabulü ile;davacıda bulunan davaya konu mobilyaların davalıya teslimi kaydıyla, davalıya davacı tarafça ödenen 10.000,08 TL'nin ihtarnamede verilen süreden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verilmiş, karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile bedel iadesi, bu talep de kabul görmezse aracın ayıplı değerinin satış fiyatından düşülerek aradaki farkın iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 ve 228 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Dava, davalılar tarafından ithal edilen ve satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı taktirde aracın iadesi ile bedelinin tahsili, bu talepleri de kabul görmezse aracın ayıplı değerinin satış fiyatından düşülerek aradaki farkın iadesi istemine ilişkindir. 2. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairenin (Kapatılan 19....

                UYAP Entegrasyonu